"Direniş'e Sadakat Onurumuzdur"

"Direniş'e Sadakat Onurumuzdur"

İslami sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Gazze İle Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen yürüyüş Akşam 20:30'da...

İslami sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Gazze İle Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen büyük yürüyüş Akşam 20:30'da Levent metrosu önünden başladı. Çok sayıda müslümanın katılımıyla düzünlenen görkemli yürüyüş 4. Levent'te bulunan siyonist rejim konsolosluğu önüne kadar sürdü.

"Ümmet ve Kardeşlik Bilinciyle Gazze Direnişini Selamlıyoruz" yazılı pankartla birlikte "Şehid Ahmed Cabiri yolun yolumuz" "Vur vur Hamas Vur, İsrail'e vur" "İstanbul'dan Hamas'a direnişe bin selam" "Yaşasın Filistin direnişimiz" Îslami direniş engellenemez" "Ahmed Yasin yolun yolumuz" "İmad Muğniye yolun yolumuz" "Direnişe ekseni onurumuzdur" Direnişe sadakat onurumuzdur" "Şehidlerin yolunu sürdürüceğiz" "Kahrolsun Amerika, kahrolsun İsrail" "Siyonist elçilik kapatılsın" "ABD üsleri kapatılsın" "Katil ABD Ortadoğu'dan defol" sloganlarıyla yürüyüşe geçen müslümanlar, Filistin bayraklarının yanısıra, Hamas, Hizbullah ve Filistin İslami Cihad direniş hareketlerinin bayraklarını taşıdı.

Yürüyüşe Adapazarı'ndan da kalabalık bir müslüman grubun katıldığı protesto eyleminde direnişe sadakat üzerinde duruldu.

Siyonist rejim konsolosluğu önünde yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı ve polisin sık sık uyarılarda bulunduğu yürüyüş sonunda, konsolosluk önündeki protesto eylemi Habeşiştanlı bir kardeşimizin Kur'an tilavetiyle başladı.

Platform adına Nureddin Şirin tarafından okunan ortak basın açıklamasında, siyonist rejim merkezi Tel Aviv'in Filistinliler tarafından vurulmasının direniş tarihinde bir dönüm noktası olduğu belirtilerek, bundan dolayı Türkiyeli müslümanlar olarak direnişin zaferini kutladıklarını ve İslam ümmetine büyük bir zafer kazandıran Hamas ve İslami cihad hareketlerini, Kassam tugayları ve Kudüs Seriyyelerini selamladıklarını belirtti.

Protesto eylemi Amerikan ve İsrail bayraklarının yakılması ve bir dua ile son buldu.

Siyonist rejim katliamlarına lanet, direnişe selam eylemininin bu akşam saat 20:00'de siyonist rejim konsolosluğu önünde tekrar düzenleneceği belirtilerek, platform adına Filistin gönüllüleri bu eyleme katılmaya katılmaya davet edildi.


BASIN AÇIKLAMASI METNİ

FİLİSTİN ŞEHİDLERİYLE ÖZGÜRLÜK DESTANINI YENİDEN YAZIYOR Tarihi tamamıyla işgal, cinayet, soykırım ve katliamlarla dolu olan siyonist İsrail rejiminin Gazze'de gerçekleştirdiği son saldırılar, onun insanlık dışı barbar yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Bu işgal rejiminin katliamları sadece, canları ve kanları pahasına vatanlarını savunan Filistinli direnişçilere yönelik değildi. Gazze semalarında bomba yağdıran savaş uçakları ve Apache helikopterleri, üç aylık bebeklerden, 70 yaşındaki kadınlara kadar nice savunmasız ve masum Filistinliyi kana buladı.

Siyonist rejim, bir taraftan Amerikan yönetiminden sınırsız destek alırken, diğer taraftan da binlerce Amerikan askeri ile birlikte tarihinin en büyük savaş tatbikatlarını düzenliyor. Amerikan yönetimi de bu terör ve katliam rejiminin tüm barbarlıklarının arkasında durarak, saldırı ve katliamların adını "meşru müdafaa" şeklinde koyuyor.

Ortadoğu'daki bütün siyonist işgal, yıkım ve katliamların arkasında duran Amerikan yönetimi, siyonist katillere sonsuz desteğini sunarken, işgal altındaki Filistin topraklarının kurtuluşu için kahramanca mücadele veren Filistinlilerin onur dolu direnişini de "terör" olarak tanımlıyor.

Siyonist rejimin varlığını ve kendi bölgesel çıkarlarını garanti altına alabilmek için her tür emperyalist projeyi Ortadoğu üzerinden uygulamaya çalışan Amerikan yönetimi, Siyonistlerin katliamlarını bu denli arkalarken, diğer yandan da İslam dünyasına özgürlük ve insan hakları götürdüğünü iddia edebiliyor.

İşte bugün Gazze'de Amerikan-İsrail terörünün o çirkin ve vahşi yüzünü bir kez daha görüyoruz. Gazze'nin üzerine Amerikan bombalarını yağdıran Siyonist işgal rejimi gerçekleştirdiği tüm barbarlığa rağmen, hiç bir hedefine ulaşamadığı gibi, Filistinli direnişçilerin sarsıcı direnişi karşısında tarihlerinin en ağır yenilgilerinden birini daha alıyor.

Dünyanın en gelişmiş ve modern silahlarını Gazze'ye karşı kullanan bu terör rejiminin kalbi olan Tel Aviv, Filistinli mücahidlerin füze sağanağı altında yanmaya başladı. Artık bugün Filistin, sürekli kendini savunmak zorunda kalan mazlum bir halk ile değil, dünyanın en gelişmiş orduları ve askeri gücüne sahip bir rejimin kalbini füzeleriyle vuran kahraman mücahidleriyle konuşulacaktır.

Bugün Filistin'i konuşmak demek, sadece siyonistlerin katliam, cinayet ve soykırımlarını lanetlemek değil, bütün kuşatılmışlığına rağmen, özgürlük mücadelesini bir an olsun terk etmeyen, saldırı, baskı, ve tehditlere boyun eğmeyen kahraman bir halkın , siyonist düşmana tarihinin en ağır yenilgilerini yaşatan zaferlerini kutlamak demektir. Bugün Filistin'i konuşmak demek, İslam ümmetinin onur ve şerefini, Kudüs'ün, Aksa'nın ve nehirden denize kadar bütün Filistin topraklarının kurtuluşunu müjdeleyen mukaddes bir direnişi selamlamak demektir.

Ve biz buradan Türkiyeli Müslümanlar olarak İslam ümmetine böylesine büyük bir zafer kazandıran Hamas, İslami Cihad ve diğer direniş hareketlerimizi, bu direnişin ölümsüz şehidlerini, tarihin sayfalarını destanlarla dolduran kahraman mücahidlerimizi hem selamlıyor, hem de canlarımız ve kanlarımızla Kudüs'ün özgürlüğü yolunda onlarla birlikte olduğumuzu ilan ediyoruz.

Filistin üzerine kurulmuş bu gayri meşru siyonist varlık tarihin çöplüğüne atılıncaya ve İsrail'siz bir Ortadoğu kuruluncaya kadar; ümmetimizle ve Filistin'in şeref dolu direnişi ile birlikte omuz omuza olacağımızı, siyonizme karşı mücadele sahnesinde her zaman ayakta ve en önde duracağımızı ilan ediyoruz.

Ve bizler burada Türkiyeli Müslümanlar olarak, özellikle Mavi Marmara katliamı sonrasında, Türkiye hükümetinin bu terör ve işgal rejimi ile olan ilişkilerini tamamen bitirmesini, siyonist rejim elçilik ve konsolosluklarının kapatılmasını, ülkemizin bütün imkanlarının kayıtsız şartsız Filistin'in özgürlük mücadelesine sunulmasını talep ediyoruz.

Bizler burada, Siyonizme karşı mücadelenin ümmetimizin her zaman merkezinde bulunduğunu, öncelikli davamızın Kudüs davası olduğunu vurgularken, bu davanın unutturulması ve üzerinin kapatılmak istenmesinin de karşısında durduğumuzu, emperyalizm ve siyonizmin bölgesel sulta, işgal ve yıkım politikalarına, komplo ve planlarına boyun eğmeyeceğimizi ilan ediyoruz.

Kahrolsun Amerikan emperyalizmi! Kahrolsun Siyonist işgal rejimi!

Yaşasın Gazze direnişimiz!

Kutlu olsun zaferimiz!

GAZZE İLE DAYANIŞMA PLATFORMU