Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

Dikkat! Ahlaksızlarla mücadele ederken…

Meseleye bir ayet-i kerime ile girelim;

“Şüphesiz ki müminler arasında ahlaksızlığın yayılmasını isteyenler var ya, onlar için dünyada da ahirette de elem verici bir azap vardır. Allah bilir, siz bilemezsiniz” (24/19)

Dikkatinizi çekti mi, ayeti kerimede ahlaksızlar değil ahlaksızlığın, fuhşiyatın yaygınlaşmasını isteyenler söz konusu edilmektedir. Ahlaksızlarla ahlaksızlığın şüyu bulmasını isteyenler arasında çok fark vardır.

Bir kişi fuhşiyat adına bir günah işlediğinde eğer onu gizler, üstünü örtüp açığa vurmazsa o günahının af olma ihtimali vardır, Rabbimizin bir ismi de Settar, “Settarüluyûb” ayıpları örtendir. Zaten müminlere düşen de insanların gizli günahlarını araştırıp ortaya koymak değildir.

Fakat bugün bizlerin karşı karşıya olduğu güruh hayâsızlığın yaygınlaşmasını isteyen güruhtur, önce bu farkı bilelim.

İşte bunlarla mücadele ederken dikkat etmemiz gereken çok önemli bir nokta vardır; onların emellerine hizmet etme, onların oyununa gelme tehlikesi. Yani onlarla birlikte hayâsızlığın yayılmasına vesile olma tehlikesi.

Bu nasıl olur? Kötüleme adına, onlarla mücadele etme adına hayasızlığı tasvir etme, hayasız davranışları detaylarıyla birlikte aktarma, bir anlamda canlı yayın yapma.

Özellikle bunu müminler arasında yapma, hatta camilerde cami diliyle yapmak ayrı bir cinayettir. Bir mümin, bir hoca güya kötüleme, lanetleme adına bir bayanın giyimini detaylarıyla tasvir ediyorsa bu zaten o ahlaksızların ısrarla istediği ve alkışlayacağı bir rezalettir.

Unutmayalım ki insanoğlunun tahayyül gücü vardır, kendisine bir şey anlatıldığında velev ki o anda hiçbir görüntü olmasa bile elinde olmadan, iradesi dışında derhal hayalinde canlandırıverir.

“Batılı tasvir etmek kalpleri tadlil eder, saptırır” buyurulmuştur. Fuhşiyatı tasvir etmek ise çok daha tehlikeli, azgın sapkınların emeline hizmet etmektir.

Allah aşkına bir mümini camide veya başka bir yerde böyle bir pozisyona düşürmek cinayet değil de nedir?

Demek ki ahlaksızlıkla mücadelenin birinci yolu öncelikle onu karartmak, kapatmak, görünürlüğünü engellemek, şüyuunun önüne geçmektir.

Dikkat edeceğimiz bir başka önemli nokta da onları kendilerinin uydurduğu cazip kelimelerle, renklerle ve işaretlerle anlatmak değil, İslam’ın verdiği isimlerle ve kavramlarla tanımlamaktır;

Onlar, zanilerdir, hayâsızlardır, ahlaksızlardır, sapkınlardır ve iğrençlerdir.

Hiçbir münasebetle müminler arasında onlar yer bulamazlar vesselam.

Bu yazı toplam 169 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar