Hakları Aktivistlerince protesto edildi. 14 Aralık 2012 Cuma günü, Cuma nazmı çıkışından sonra, saat 13.00'da, İnsan hakları parkında toplanan aktivistler ve vatandaşlar açtıkları pankartlarla "Rakı Haftası" adı altında , içki tüketimini özendirici etkinliklerin, insan ve toplum sağlını koruma amaçlı olarak, devletçe yasaklanması talebinde bulundular. Kartepe İnsan Hakları Derneği adına basın açıklamasını okuyan Behlül METİN aşağıdaki açıklamayı yaptı.

BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ:


KOCAELİ İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU 8.YIL 401. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI
(((((((((((((((((((( EMİRDER ))))))))))))))))))))
TÜRKİYE İNSANİ VE İSLAMİ İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI
KOCAELİ KARTEPE İNSAN HAKLARI DAYANIŞMA DERNEĞİ'nin resmi basın açıklamasıdır.
İZMİT ÖZGÜRLÜK MEYDANI 14 ARALIK 2012 CUMA SAAT 13.00 KOCAELİ / TÜRKİYE
( EMİRDER BAŞKANI: ALİ AKBAŞ ) [email protected] / CEP: 0535 234 44
"Ey iman edenler! İçki ( Rakı, Şarap, Votka, Bira, Viski ve benzeri şarhoş eden içecekler ) kumar,( loto, toto, kazı kazan, milli piyango, her türlü şans oyunları ) dikili taşlar(İbadet edilen, tazim ve saygı duruşunda bulunulan her tür Putlar),Fal ( Yıldız falı, kahve falı, el falı ve benzeri fallar) ve şans okları birer şeytan işi pisliktir, bunlardan uzak durun ki( toplumsal bireysel) mutluluğa kurtuluşa kavuşasınız""Şeytan içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak ister, sizi Allah ı anmaktan ve namaz kılmaktan uzaklaştırmak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?"(Maide suresi 90–91.ayetler)

6 yıldan beri Türkiye'nin milli içkisi olarak tanıtılan ve 6 ülkede 8- 15 Aralık tarihleri arasında içki haftası olarak kutlanan, rakı haftası ile Müslüman halkımızın daha fazla zehirlenmesi ve uyuşturulması adına çabalar sarf edilmektedir. Âlemlere rahmet, Hz. Muhammed sas. Efendimiz, " içki kötülüğün anasıdır" buyurarak Müslümanlara içkinin her çeşidinden ( RAKI, VOTKA, BİRA, VİSKİ, ŞARAP VE BENZERİ İÇKİLER ) uzak durmalarını emretmiştir.

Yüce rabbimizin kesin olarak yasakladığı her türlü içkinin, ülkemizde tüketilmesi, bunun adına etkinlikler düzenlenmesi, İSLAM ve Müslümanlar adına yüz kızartıcı utanılacak bir durumdur. İnsanlarımız çeşitli içkilerle uyuşturularak, ülkemizin problemlerinden uzak tutularak, hem dünyaları hem'de ahiret'leri yok edilmektedir.

Bizler İSLAM'i İNSAN hakları savunucuları olarak her türlü kötülüğün anası olan, bilinci yok eden, insanlık âleminin baş düşmanı olan içki kullanımını teşvik amaçlı, içki haftasını şiddetle ve esefle kınıyoruz. Müslümanlar olarak böyle bir haftayı reddediyoruz, ayrıca bizim gibi halkı % 99 Müslüman olan bir ülkeden, böyle bir kutlamanın bütün dünyaya yayılmaya çalışılması, Müslümanlar açısından utanç verici bir durumdur.

Müslüman halkımıza içki belasından uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. İçki tüketimi dünyada hızla artmaktadır, en fazla içki tüketimi AVRUPA BİRLİĞİ ülkelerinde gerçekleşmektedir. Emperyalizmin ve kapitalist sermayenin, hükümetleri, halklarını, koyun gibi!, düşünmeyen insan tipine dönüştürmek için, içki ve uyuşturucu kullanımı teşvik etmekte, bu tür etkinliklerle yaygınlaştırmaya çalışmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden itibaren birçok şehirde içki üreten fabrikalar kurulmuş ve üretilen bu içkilerin satışı için neredeyse her mahalleye içki satan alışveriş merkezleri, dükkânlar, büfeler, içkili lokantalar, meyhaneler, birahaneler, barlar, pavyonlar ve benzeri kurumlar kurulmuştur. Bunlarla halkımızın hem dünyası hem de ahireti yok edilmiştir. Ey kimliğinde, din hanesinde İSLAM yazan Müslüman halkımız, içkiden ve diğer uyuşturuculardan uzak durun. Bununla ilgili, peygamberimiz Hz MUHAMMED sas. buyurdu ki,
"Allah içkiye, onu içene, dağıtana, satana, satın alana, imal edene, imal ettirene, taşıyana ve kendisine taşıtana ve parasını yiyene lânet etsin." (Tirmizi,)

Hükümet vatandaşının sağlığını korumakla mükelleftir. İçki gibi, insan sağlığına zararlı maddelerin kullanılması, esrar ve uyuşturucu gibi yasaklanmalıdır. İçki ile uyuşturucu arasında ne fark vardır?, ikisi de insanın aklını alır ve insan vücuduna zarar verir. Bu sözlerimiz üzerine birilerinin "bizlerin yaşam biçimine müdahale edilmek isteniyor" diyeceklerini duyar gibi oluyoruz. Ey yaşam biçimine müdahale yaygaracıları, içki yüzünden alkolle araç kullanımından dolayı bu ülkede, senede kaç kişinin yaşama hakkına !, müdahale edildiğini, kaç kişinin hastanelere düştüğünü, kendi yaşam hakkına müdahale ettiğiniİ , alkoliklerin yakınlarına içki yüzünden olmadık işkenceler çektirip, insanca yaşama hakkına müdahale ettiğini !, biliyor musunuz?. İçki kullanmayanların, içki müptelalarından zarar görmeden yaşama hakkı için, hükümeti içkiyi de, uyuşturucu gibi yasaklamaya davet ediyoruz. İçki müptelalarının, kendilerine ve başkalarına verecekleri zararlardan devlet tarafından korunmak, en doğal insan hakkıdır. Ülkemizde içki, üretilmesin, satılmasını ve içilmesinin yasaklanmasını şiddetle talep ediyoruz. Rakı haftası gibi vatandaşın sağlığını tehdit edecek alışkanlıklara davet eden etkinliklerinde devletçe yasaklanmalıdır. Her karış toprağında şehid kanları olan bu mübarek topraklarda ALLAH'ın yasak ettiği içki pisliğini görmek istemiyoruz, basın açıklamamıza katıldığınız için teşekkür ederiz.
( EMİRDER ) KOCAELİ KARTEPE İNSAN HAKLARI DAYANIŞMA DERNEĞİ

Rahman, Rahim, Allah'ın adıyla,

"İşte bütün bu hükümler, Allah'ın koyduğu hükümler ve çizdiği sınırlardır. Kim Allah'a ve Peygamberine itâat ederse Allah onu altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. İşte büyük kurtuluş budur. İşte bütün bu hükümler, Allah'ın koyduğu hükümler ve çizdiği sınırlardır. Kim Allah'a ve Peygamberine itâat ederse Allah onu altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. İşte büyük kurtuluş budur."   (Nisa Suresi 13-14.Ayet)

         Sevgili dostlar değerli basın mensupları;

            Kendilerini Suriye'nin dostları diye tanımlayanlar suriye halkının özgürlüğü için mücadele ettiğini söyleyenler Londra da yeni bir toplantı yaptılar. İşgalleriyle islam topraklarında her türlü zulmün faili olanların Suriyenin dostları olarak anılması ne hazin bir çelişkidir. Biz sizleri Afganistanın dostları Irak'ın dostları olarak ta hatırlıyoruz.Dostluğunuzun bize ne tür felaketler getirdiğini iyi bilmekteyiz.

          Kim için onların dostları toplantısı düzenlediyse orayı daha sonra işgal eden Amerika gerçekte hem mazlum halkların hem de mazlum halkların dostlarının en büyük düşmanıdır.Amerika aldığı yeni bir kararla Suriye'de Esad rejimine karşı mücadele eden NUSRET CEPHESİ adlı örgütlenmeyi terör örgütü listesine almıştır.Amerika Nusret cephesini kendi çizgisinde olmayan bir örgütlenme olduğu için mi terör örgütü olarak ilan etmiştir?Amerikan standartlarına uyuyorsanız cici uymuyorsanız teröristmi oluyorsunuz? Amerika suriyenin geleceğini kendi çizgisinde olan örgütlerle mi kurmak istiyor ?

        Afganistan ve Irak tecrübeleri gösterdi ki Amerika bir toprağı işgal etmek istedi mi kimyasal silah uzun menzilli füzeler ve terör örgütü tesbit etmekle işe başlıyor. Son haftalarda kimyasal silahlar konuşuluyor, esedin füzelerinin tehdidinden bahsediliyor bir de terör örgütü tesbit ettik.Müdahale ve işgal şartları hazır hale geldi.Bu geçmişin senaryolarının bir tekrarı mıdır? Tecrübelerimiz bizi gelecek hususunda endişeye sevketmektedir.Bosnada direnişin kahramanlarının sonra Amerika eliyle tasfiye edilmesi suriyede de yaşanmasından endişe etmekteyiz.Müslüman halkları bu endişemiz hususunda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.

      Ülkemiz Amerika ve NATO üsleri konusunda bir hayli zengin. Onlarca orta ölçekli üsten ve büyük ölçekli incirlik üssünden sonra Kürecik te radar üslerine ev sahipliği yaparken şimdi de nur topu gibi petriotlarımız oluyor. Bu petriotlar yüzlerce Amerikan askeriyle misafirlerimiz olacak.Topraklarımızın Nato toprağı olduğu da birilerinin dilinden belgelenmişti. Bu Amerikan ve nato üsleri komuta kontrol ve denetleme açısından kontrol dışında iken ülkenin bağımsızlığından nasıl söz edebiliriz. Birileri bu üslerle SEVR'e rahmet mi okutmak istiyor?

Rusya'nın zalim diktatörü putin ülkemize geldi.Yarım milyondan fazla çeçen'in katillerinden olan böyle bir zalimin ülkemize gelişini şiddetle telin ediyoruz.Suriyede zulmünden dolayı Esedi devirmek isteyenlerin Putine karşı sıcak tavırları bizde tiksinti ve öfke uyandırıyor.Soruyoruz siz sadece zalimin zayıfına mı efelenirsiniz? Yada sizin birilerine efelenmeniz için bir başkalarının da o zalime efelenmesi mi gerekiyor?Zalim güçlü olunca sizin katınızda zulumleri makbul mü oluyor?

Tarihin bir ibret levhası olduğu sonu kan ve zulümle bitecek heyecanların bulunmadığı tevhid ve adalet üzere kurulu bir dünyada yaşama umudu ile hepinizi 276. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah'a emanet ederiz.