Değerli basın mensupları, 355. Hafta basın açıklamamıza hoş geldiniz.
İçinde bulunduğumuz günler, tarihimizde iktidar olma ve tek tip insan hayalinin en zirve yaptığı acı bir savaşın yıldönümü. Baskı altına alınmaya, köleleştirilmeye karşı, onurlu bir direnişin yapıldığı on Muharrem günündeyiz yani bugün aşura... Bu vesile ile bize zalime karsı dik durmayı ve onur mücadelesini hediye eden peygambe
r evlatlarına ve bilhassa hicabının yırtılmasına müsaade etmeyen onu koruyan Zeynep'lere selamlar yolluyoruz.
Yine bugünün diğer bir önemi 24 Kasım, yani öğretmenler günü. Ancak Türkiye'de hala öğretmenler inançları sebebiyle başörtüsü zulmüne maruz bırakılmakta ve halen kamu çalışanlarının başörtüsü takıp takmaması konusunda pazarlıklar devam etmekte"
Diğer taraftan, ne yazık ki hukuk kimi zaman muhalifleri sindirmek için bir araç olarak kullanılmaya da devam etmekte. Ceza kanunları ve Ağır Ceza Mahkemeleri kanalıyla bazı kesimler baskı altında tutulmaya devam etmektedir. Pek çok dava Yargıtay içtihatlarına dayanarak karara bağlanmakta, adaletten yana değil de perde arkası içtihatçılarının güdümünde kararlar şekillenmektedir.
Geçtiğimiz günlerde kamuoyunun bilgisinden uzak gelişen yargılamalar sonucunda Hizb ut Tahrir müntesibi olan veya bu oluşuma destek veren pek çok kişi hapis cezasına mahkum edilmiştir. Hizb ut Tahrir, hedeflerine ulaşmada şiddeti bir yol olarak benimsemeyen, böyle bir aracı kullanmayı açıkça reddeden örgüt ya da kişilerin Terörle Mücadele kapsamında soruşturulup kovuşturmalara tabi tutulmasının haksız bir uygulama olduğunu düşünmekteyiz. Bu oluşum, fikirsel anlamda İslam'ın hakimiyetini esas alan talepler sunmanın dışında hiçbir zaman şiddete başvurmamış, şiddete davet etmemiştir. Geniş ve muğlâk bir terör tanımı üzerine bina edilen Terörle Mücadele Kanunu, şiddet içermese dahi pek çok muhalif eylemi, terör eylemi olarak yorumlamakta ve Ağır Ceza Mahkemeleri kanalıyla muhalifler sindirilmeye çalışılmaktadır. Bu sebeple Devletin ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü önündeki barikatları kaldırması gerekmektedir.
Dünyanın kanayan yarası, Gazze'ye yönelik 8 gün süren saldırıların bilançosu Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından 161 şehit, 1222 yaralı olarak açıkladı. Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı açıklamada, bakanlıkta resmi olarak 138'i erkek, 23'ü kadın olmak üzere 161 şehit, 869'u erkek, 353'ü kadın olmak üzere 1222 yaralının kayıtlı olduğunu bildirdi. Kudra, İsrail'in saldırılarında şehit olanların arasında 42 çocuk, 18 yaşlı, 2 gazeteci, sağlık görevlisi ve sivil savunmadan 1 kişinin bulunduğunu belirtti. Dünyanın gözü önünde süregelen bu kıyım ve ambargoya rağmen, dünyanın bir kısmının bu ağır bilançoları görmezden gelip, İsrail'in savunma politikası olarak adlandırdıkları saldırıları desteklemelerine rağmen, Gazze'nin bir kez daha gösterdiği onurlu direnişe ve bu direnişin yanında duran halklara şükranlarımızı iletiyoruz. Diğer taraftan, Siyonist rejim güçlerinin Gazze'yi bombardımana tuttuğu sırada, Hatay'ın İskenderun limanından İsrail'e ticari gemi seferlerine başlandığına dair bilgiler son derece üzüntü vericidir. Özellikle Terör Devleti İsrail'in Mazlum Gazze halkı üzerine bombalar yağdırdığı günlerde, Başbakanın da İsrail aleyhindeki söylemlerine rağmen, İsrail ile başlayan bu sıcak ilişkiye bir anlam verememekteyiz.
İsrail ile özellikle ticari ilişkiler konusunda kesin bir duruş sergilenmesi elzemdir. Bu sorumluluğun ifa edilmesi için takipçi olduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz.
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu Adına;
MAZLUMDER Ankara Şube
Yönetim Kurulu Üyesi
Soner KARTAL
— Abdi İpekci Parki'de.

PAŞA PAŞA CEZAEVİNE GİRECEKSİNİZ, BASIN AÇIKLAMASI Kocaeli inanç Özgürlüğü Platformunun 398.hafta basın açıklaması 24 Kasım 2012 günü saat 12.30'da İzmit İnsan Hakları Parkında yapıldı. Basın açıklamasını Kartepe İnsan Hakları Derneği başkanı Ali Akbaş yaptı. Açıklamanın konusu, yargı karşısında yargılamayı ret eder, hiçe sayan tavırlar sergileyen 12 Eylül darbecileriydi. Açıklamaya katılan halk " 12 eylüllere geçit yok", "paşa paşa yargılanacaksınız, yaktığınız canların hesabını vereceksiniz, hapse girene kadar peşinizdeyiz" pankartları açtı. BASIN AÇIKLAMSININ TAM METNİ: KOCAELİ İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU 8.YIL, 398.HAFTA BASIN AÇIKLAMASI ALLAH BİZİMLE BERABERDİR EMİR-DER  TÜRKİYE İNSANİ VE İSLAMİ İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI KOCAELİ KARTEPE İNSAN HAKLARI DAYANIŞMA DERNEĞİ'nin resmi basın açıklamasıdır. İZMİT ÖZGÜRLÜK MEYDANI ( KOCAELİ- TÜRKİYE ) 24 / KASIM / 2012 cumartesi saat ( 12,30 ) 12 Eylül 1980 zalim askeri diktatörlük, darbeci, işkenceci katillerinin yargılanması yakın tarihimizin önemli tarihi olaylarından birisidir, Türkiye cumhuriyeti kurulduğu günden itibaren devamlı bir şekilde darbelerle ve diktatörlükle yönetilmiştir, darbeler mazlum anadolu evlatlarına gün yüzü göstermemiş ve devamlı ezilen müslüman halkımız katliamlara maruz kalmıştır. 12 Eylül 1980 askeri darbesi bir cinayet şebekesinin işidir, anadolu topraklarında darbe yapmak için ortamı hazırlayan bu cinayet şebekesi, aynı zamanda, AMERİKA VE İSRAİL ajanlarıdır, Türkiye'deki bütün darbeler AMERİKA VE İSRAİL tarafından organize edilmiştir, Türkiye'deki insanlara insani ve islami hayat hakkı tanınmaması ve müslümanların DEVLET' in ve TSK' nın üst kademelerinde görev almalarının engellenmesi için, darbeler batılı kâfirler tarafından finanse edilerek anadolunun sağcı olsun, solcu olsun, mazlum evlatlarının katledilmesi harekâtıdır. 12 Eylül katliam çetesinin başı olan KENAN EVREN taş kalpli, acımasız ve kandan beslenen bir yarasadır, insanlıktan nasibini almamış bu yaratıkların derhal haklarında idam kararı verilip uygulamaya konulması gerekiyor, 17 yaşındaki çocuklara dahi merhamet göstermeden idam eden darbeci ve işkenceci zihniyeti ancak darağacı paklar, eğer bu zalimleri asmaya gücünüz yetmiyorsa, bu çukur adamları atın zindana orada çürüsünler ve bu durumları bütün darbecilere bir ibret olsun. TÜRKİYE'de 12 Eylül 1980 darbesi gerçekleştirildiği zaman, AMERİKALILAR bizim çocuklar TÜRKİYE'de darbe yapıp yönetimi ele geçirmişler diyerek sevinç çığlıkları atmışlardır. TÜRKİYE'de her 10 senede bir darbe yaparak, birçok insanın katledilmesine sebeb olanlar, yargılanıp idam edilmeliler, bütün darbecilerin mal varlıklarına devlet tarafında el konulmalı bütün sosyal hakları ellerinden alınmalı, emekli maaşları ancak bir kuru ekmek alacak kadar olmalıdır'ki bundan sonraki darbeciler ve darbe severler bir daha böyle şeytani fikirleri saman dolu koca kafalarından geçirmesinler. 12 Eylül 1980 yapımı olan zulüm ANAYASASI derhal değiştirilerek yeni, İNSAN'i, İSLAM'i, KUR'AN'i ve adil bir ANAYASA yapılarak halkımızın 90 yıldır zulüm altında işkence çekmesi ve İSLAM'i yaşantısının önündeki engeller kaldırılarak halkımız insani, islami ve özgür yaşantısına kavuşturulmalıdır. Ayrıca 12 Eylül 1980 dayatma ürünü olan 12 Eylül ANAYASASI ile karar verilen bütün mahkûmiyetler geçersiz sayılarak yeni ANAYASA ile yeniden yargılanmaları sağlanmalıdır, yeni ANAYASADA darbelere ve benzeri hareketlere çok ağır cezalar verilmeli ve asla af kapısı açık olmamalıdır. Bizler gerçek manada insan hakları savunucuları olarak, her zaman, bu asil islam milletinin duygularına onlar adına tercüman olmaya devam edeceğiz, yıllardır bu necip milletin insani ve islami fikirleri ile baş edemeyenler millete aba altından silah göstererek onları en doğal haklarından mahrum bırakmışlardır. Bu gün yaşanan binlerce, milyonlarca, haksızlık ve mağduriyet, darbelerle, tank'la, topla ve ağır silahlarla milletimizin üstüne çullanan darbeci zihniyetlerin ürünü olan, batılı kâfirlerin anayasalarının bu müslüman milletimize zorla kabul ettirilmesidir, bizler bu ülkede yaşayan ve % 99' u kimliklerinde müslüman yazan bir milletiz ve İSLAM kanunlarının geçerli olmasını istemek en tabii hakkımızdır, bedeli ölüm bile olsa zalime ve zalimlere asla boyun eğmeyeceğiz. BİLİNİZ'Kİ, ALLAH'IN LANETİ ZALİMLERİN ÜZERİNEDİR. ( Hud suresi ayet 18 ) HAKSIZLIK KARŞISINDA EĞİLMEYİNİZ; ÇÜNKÜ HAKKINIZLA BERABER ŞEREFİNİZİDE KAYBEDERSİNİZ ( HZ. ALİ ALLAH BİZİMLE BERABERDİR  EMİR-DER TÜRKİYE İSLAMİ İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI  KOCAELİ KARTEPE İNSAN HAKLARI DAYANIŞMA DERNEĞİ