Başörtüsü Eylemlerinde Bu Hafta(FOTO)

Başörtüsü Eylemlerinde Bu Hafta(FOTO)

Ankara'da 340., Kocaeli'de 383., Sakarya'da 362.,

ANKARA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU'NUN
11 AĞUSTOS 2012 TARİHLİ 340.HAFTA BASIN AÇIKLAMASI

Değerli katılımcılar, Ramazan ayının sonlarına yaklaştığımız şu günlerde yedi yıldır kesintisiz devam eden hak ve özgürlükler mücadelemize verdiğiniz desteklerden dolayı teşekkür eder, sizleri selamların en güzeliyle selamlıyor ve "hoş geldiniz" diyoruz.


Başta Ülkemiz olmak üzere; Suriye , Myammar ve dünyanın diğer bölgelerindeki akan kanların durmasını Rabbimizden dileyerek bu haftaki açıklamamıza başlıyoruz.
Çin'in, milyonlarca Müslüman çoğunluk nüfusa sahip Şincan Uygur Özerk Bölgesi'nde din ve inanç özgürlüğünü hiçe sayan pirimitif bir uygulama yürürlüğe konulduğu Türkiye ve Dünya basınına yansımış bulunmaktadır. Bölge yönetiminin internet sitesinde yayınlanan genelgeye göre; "Komünist Parti kadrolarının, devlet memurlarının (emekliler dâhil) ve öğrencilerin Ramazan ayına özgü dini faaliyetlerde bulunması yasaklanmıştır" denilmektedir.
Söz konusu genelgeye gerekçe olarak; "Ramazan boyunca toplumsal istikrarın sağlanması" amaçlandığı ifade edilmiştir. Yine bu genelge ile öğrencilerin Ramazan ayı boyunca camilere gitmeleri yasaklandığı ileri sürülmektedir. Buna göre, "Dini inanç", " din" ve "normal dini faaliyetler" gibi kavramları Çin hükümeti, herkesin anladığından farklı olarak, kendince anlamlandıramaz. Din ve vicdan özgürlüğü, en temel insan haklarındandır. Bunların teminat altına alınamadığı bir ülkede "toplumsal istikrarın sağlanması"ndan, insan haklarına saygıdan bahsedilemez. Çin'in Müslümanlara karşı yaptıkları bu inanç zulmünden vazgeçmesi çağrısında bulunuyoruz.

MAZLUMDER İstanbul Şubesi ve sekiz sivil toplum örgütünün birlikte gerçekleştirdiği Roboski yürüyüşüne karşı yapılan satırla saldırıyı kınıyoruz.

MAZLUMDER İstanbul Şubesi ve sekiz sivil toplum kuruluşunun birlikte gerçekleştirdiği Uludere için 09 Ağustos 2012 Perşembe düzenlediği meşaleli yürüyüşe 5-10 kişilik bir grup silah ve satırlarla saldırıda bulunmuştur.
"Adalet için iftar vakti" konseptiyle iki haftalık bir program düzenleyen MAZLUMDER İstanbul Şubesi bir hafta önce Suriye'ye adalet yürüyüşünü gerçekleştirmişler, bu hafta da Uludere'ye adalet çağrısında bulundukları yürüyüş ve iftar programı yapılacağı İstanbul'da saldırıya uğramışlardır. Tamamen barışcıl bir düşüncedeki bu yürüyüşe tahammül edemeyen zihniyeti ve insanları ötekileştiren bu saldırıyı kınıyoruz.
Bir hatırlatmada bulunarak bu haftaki basın açıklamasını sonlandıracağız.
MAZLUMDER'in 2 Haziran 2012 tarihinden itibaren Roboski katliamı nedeniyle Ankara Yüksel Caddesinde açmış olduğu "Roboski'ye Adalet" standı, duyarlı vatandaşların yanı sıra; sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, yazar ve akademisyen ziyaretleri ile çalışmalarına devam ediyor. Kamuoyuna duyururuz.
Bütün insanların akıl, nesil, can, mal ve din emniyetlerinin sağlandığı bir dünyada buluşmak temennisiyle katılımlarınız için teşekkür ederiz.

ANKARA İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU ADINA
Soner KARTAL
MAZLUMDER Ankara Şube

— Mehmet Şükrü Sungur ve Soner Kartal ile birlikte.

PKK'LILARA ŞEHİD DİYEN CHP MİLETVEKİLİNİ VE
PKK'NIN AKIL HOCASI EMİN ÇÖLAŞANI KINIYORUZ.

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu 383.hafta basın açıklaması 11 Temmuz 2012 günü saat 12.30 'da İzmit İnsan hakları Parkı , Özgürlük Meydanında yapıldı. Basın açıklamasını Kocaeli Kartepe İnsan Hakları derneği başkanı Ali Akbaş yaptı. Açıklamanın konusu son zamanlarda sivillere ve halkın yaşadığı alanlara ter...ör yelmeleri gerçekleştiren, PKK nın protestosu ve PKK'lılara şehit diyen CHP milletvekili Hülya Güven'e tepki vardı. Aynı zamanda PKK aklı hocalığı yapıp, "PKK'nın yerinde olsam ramazanda saldırılar yapardım" diyen Sözcü gazetesi Emin Çölaşan açılan pankartlarla protesto edildi.

KOCAELİ İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU 383.HAFTA BASIN AÇIKLAMASI

BİSMİHİ TEÂLÂ ((((( EMİR-DER )))))
TÜRKİYE İSLAMİ İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI
KOCAELİ KARTEPE İNSAN HAKLARI DAYANIŞMA DERNEĞİ'nin
Resmi basın açıklamasıdır.
11 / AĞUSTOS / 2012 cumartesi saat ( 12.30 )
İZMİT ÖZGÜRLÜK MEYDANI ( KOCAELİ- TÜRKİYE

Medeniyetlere öncülük etmiş cennet misali Anadolu toprakları TÜRKİYE CUMHURİYETİ kurulduğundan bugünü kadar kan ve gözyaşı ile sulanmaktadır, cumhuriyeti kuran zihniyet Anadolu topraklarında hiçbir ırk'i ayrım gözetmeksizin TSK'yı kullanarak, çeşitli sebeplerden dolayı binlerce Anadolu insanını katletmiştir, yapılan bu insafsızca katliamlarda Anadolu insanı birbirlerine düşman edilmiş ve aralarındaki islam kardeşliği zedelenmiş ve ayrılık tohumları atılmıştır.

Bugün başımıza musallat edilen ve halkımızı katliamlara maruz bırakan PKK gerçeği maalesef uzun yıllardır devam etmektedir, Anadolu topraklarında hiç acımadan merhamet etmeden, kadın, çocuk, genç, yaşlı, asker, polis demeden 50 bin insanımızın ölmesine sebep olmuşlardır, dış güçlerin piyonu olarak varlığını sürdüren PKK, Siyonist devlet İSRAİL'in, kendilerine vaat edilmiş toprakların ele geçirilmesi için, PKK gibi eli kanlı, başı kara bir yılan olan insanlıktan nasibini almamış kişileri maşa olarak kullanmaktadır.

Siyonist uşağı PKK'lı kâfirlerin, masum halkımıza karşı insafsızca gerçekleştirdiği bütün eylemleri ve saldırıları şiddetle kınıyoruz ve lanetliyoruz, yaptıkları kötülüklerin cezasını elbet bir gün çekeceklerini özgürlük meydanından haykırıyoruz, ayrıca her ne sebepten olursa olsun halkımızı katleden ve öldürülen PKK'lı leşlere şehid diyen, Atatürkçü parti CHP'nin milletvekili Hülya Güven'i , gazete patronlarını, tetikçilik yapan köşe yazarlarını kınıyoruz.Aynı zamanda bu mübarek ayda, "PKK'nın yerinde olsam ramazanda saldırılar yapardım" diyerek PKK'ya yol gösterip Mehmetçiklerin oruçlu iken, roketlerle parçalanarak tanınmayacak halde şehid edilmelerine sebep olan, Kemalist, PKK'lı, ve ERNEKON'un sesi olan Sözcü gazetesinin yazarı Emin Çölaşan'ıda şiddetle lanetliyoruz.Bizlerde çok iyi biliyoruz'ki, PKK ve ERGENEKON denilen iki Siyonist lanet olası örgüt Siyonist Yahudi İsrail için çalışmakta ve kan dökmektedirler.

PKK denilen ve kapkara yılanların yönettiği eli kanlı örgüt ve onların uzantıları asla başarıya ulaşamayacaklardır.Sizlere sesleniyorum ey zalimler, masum halkımızın kanını döken eli kanlı katiller, asla bu ülkeyi parçalayıp Siyonist Yahudi İSRAİL devletine hediye edemeyeceksiniz.Bu fırsatı sizlere asla vermeyeceğiz.Ey karayılan, PKK, çok iyi biliyoruz'ki sizler ve sizin gibi eli kanlı örgütler asla Müslüman Kürt kardeşimi temsil etmiyorsunuz.Osmanlı'nın devamı olan bu ülkeyi parçalamak için Yahudiler ve onların uşakları tarafından kurulmuş PKK'lı katiller sürüsü içinde, ırkı Kkürd olanların sayısı çok azdır.Sizin tek amacınız vardır oda Kürd kardeşlerimin adını kullanarak terörist devlet İSRAİL'in topraklarını genişletmesine yardımcı olmanızdır.

Ey kahrolası PKK ve onların lanetli uzantıları, sizler ellerinizi müslüman kanları ile kirlettiniz, sizler size uzanan elleri hep geri çevirdiniz, ALLAH'ın, peygamber'lerinin, melek'lerinin ve bütün müslümanların laneti sizin üzerinize olsun, sakın unutmayın başarı şansınız yoktur, cehennemin dibine kadar yolunuz var..
((((( EMİR-DER )))))
TÜRKİYE İSLAMİ İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI
KOCAELİ KARTEPE İNSAN HAKLARI DAYANIŞMA DERNEĞİ BAŞKAN
ALİ AKBAŞ

Yasakçı firmalara boykot uygulayalım

Sakarya Adalet Girişimi 362. Hafta açıklamasında başörtüsü yasağı uygulayan firmalara boykot çağrısı yaparken Arakan Müslümanları için yardım ve dayanışma mesajı verdi

Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, 362. Hafta basın açıklamasını Ribat Eğitim Vakfı Sakarya Şubesi'nden Mithat Aykaç okudu. Başörtüsü yasağının bittiği yönündeki bir rahatlamanın yanılgı olduğunu belirten Aykaç, özel sektörde uygulanan yasaklara dikkat çekti. "Başörtülü, sakallı, namaz kılan ve oruç tutan kişilerin müşteri olarak firmalarına gelmelerinde sakınca görmeyen CarrefourSa ile Aras Kargoyu ayrımcı tutumları nedeniyle, tüketiciler olarak bizler boykot edelim, alışveriş yapmayarak bu gücümüzü sergileyelim ve onları cezalandıralım." diyen Aykaç, çağrıyı şöyle tamamladı: "Sadece benim yapmamla ne olur demeyin, siz kendinizden sorumlusunuz. Bundan böyle yasakçı ve ayrımcı tutum sergileyen firmalara boykot uygulamasına devam edelim."

Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'ın Arakan Bölgesinde Mayıs ayından bu yana Müslüman halka dönük sistematik bir zulüm uygulandığına dikkat çeken Mithat Aykaç, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "Amerika'nın bölgeye küresel kuruluşları ve istihbarat örgütleriyle gelmesi sonucu ekilen fesat tohumları meyvelerini verdi. Vatandaşlık hakları olmayan, çocuklarını okula gönderemeyen, kamuda görev alamayan Müslümanların köyleri Budistler tarafından ateşe veriliyor. Askeri rejim hâlen ülkedeki tek egemen güç, egemen din de Budizm. Bu ülkenin topraklarına ait olmadıkları iddiasıyla Müslüman azınlığın temel hakları yoktur." Suriye'deki iç savaşın binlerce masum insanın hayatına mâl olduğu belirtilen açıklamada "Bu karmaşık ortamda Müslümanlar akıllı hareket etmelidir. Ne emperyalistlerin söyleminde bulunup firavunlaşmamalı, nede mezhepçi yaklaşımla körleşmemelidir." çağrısı yapıldı. Platform mensupları 363. Hafta basın açıklamasında buluşmak üzere dağıldılar.




SAKARYA ADALET GİRİŞİMİ 362. BASIN AÇIKLAMASI

Hakkı haykırmak, adaleti sağlatmak, yapmamız gereken onurlu duruşumuzu sergilemek için 362. kez yine meydanlardayız. Mücadelemiz yeryüzünde akıl, nesil, can, mal ve din emniyetlerinin sağlandığı zamana kadar devam edecektir.

Üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kaldırılmasıyla rahat bir nefes aldığımızı düşünürsek aldanırız. Müslümanlar özel sektörde bazı baskılara maruz kalmaktadırlar. Son örnek; kadın görevlilerin başörtülü şekilde çalışması ve stantta görev yapmasını engelleyen CarrefourSa ile Aras Kargoyu protesto ediyoruz. Başörtülü, sakallı, namaz kılan ve oruç tutan kişilerin müşteri olarak firmalarına gelmelerinde sakınca görmeyen CarrefourSa ile Aras Kargoyu ayrımcı tutumları nedeniyle, tüketiciler olarak bizler boykot edelim, alışveriş yapmayarak bu gücümüzü sergileyelim ve onları cezalandıralım.

Sadece benim yapmamla ne olur demeyin, siz kendinizden sorumlusunuz. Bundan böyle yasakçı ve ayrımcı tutum sergileyen firmalara boykot uygulamasına devam edelim.

Mübarek Ramazan ayının rahmeti üzerimizdeyken Müslümanların üzerinde zulümler devam ediyor.
Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'ın Arakan Bölgesinde Mayıs ayından bu yana tam bir din savaşı yaşanıyor. Amerika'nın bölgeye küresel kuruluşları ve istihbarat örgütleriyle gelmesi sonucu ekilen fesat tohumları meyvelerini verdi. Vatandaşlık hakları olmayan, çocuklarını okula gönderemeyen, kamuda görev alamayan Müslümanların köyleri Budistler tarafından ateşe veriliyor. Tüm bunlara sebep olan olay 3 Müslüman gencin bir Budist kadına tecâvüz ettiği iddiası. Daha sonradan yalanlanan tecâvüz iddiasından sonra Budist çeteleri bir otobüsü ateşe vererek 10 Müslüman'ı öldürdü. Ardından onlarca Müslüman köyü ateşe verdiler. 1.000'den fazla Müslüman ölürken, 90.000 kişi de evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Askeri rejim hâlen ülkedeki tek egemen güç, egemen din de Budizm. Bu ülkenin topraklarına ait olmadıkları iddiasıyla Müslüman azınlığın temel hakları yoktur. Siyasi parti kurmak, dernek kurmaları, devlet memuru olmaları yasaktır. Yaşadıkları bölgeden başka yere seyahat edebilmeleri için Budist yönetimin onayı gerekli. Baskı o kadar yoğun ki, Müslüman azınlığın satın alabileceği ürünler bile sınırlı. Buna cep telefonu kontörü de dâhil.

Son iki günde yaşanan katliamlar üzerine, Arakan'da olağanüstü hâl ilan edilen bölge sayısı 9'a ulaştı. Akşam 19.00 ile sabah 05.00 arasında sokağa çıkma yasağı uygulanıyor.

Komşumuz Suriye;
Suriye'de kan ve gözyaşı akmaya devam ediyor. İki ateş arasında kalan binlerce masum insan hayatını kaybetti. Ekranlara yansıyan çok acı tablolar var. Bir görüntüde devlet güçleri ele geçirdiği milisi kurşuna diziyor, ardından tekbir getiriyor. Diğer yanda özgürlük ordu mensubu devletin askerini tuzak kurup vuruyor, oda tekbir getiriyor.
Suriye'de devam eden kirli iç savaş Amerikan emperyalizminin ekmeğine yağ sürüyor.
Amerikan emperyalizmi, Ortadoğu'yu gerek petrol ve diğer kaynakları yönünden, gerekse güvenlik açısından tam olarak kontrol edilebilir hâle getirmeyi hedefliyor.
Suriye'de bundan sonra ne olacağını Irak'a, Afganistan'a bakarak anlayabiliriz"
Demokrasi, barış, adalet, kalkınma gelecekti. Sonuç; bir milyonu aşkın can kaybı, binlerce bacımızın iffetine tecavüz, milyonlarca mülteci, dinmeyen mezhep savaşları, her gün patlayan bombalarla ölen yüzlerce insan ve fiilen bölünmüş bir ülke"
Türkiye Hükümeti Suriye'de barışın tesisini tercih etmeli. İç savaşın tahrikçisi ve organizatörü olmamalı. Yoksa bunun bedelini Suriye ve Türkiye halkları ödeyecektir.
Bu karmaşık ortamda Müslümanlar akıllı hareket etmelidir. Ne emperyalistlerin söyleminde bulunup firavunlaşmamalı, nede mezhepçi yaklaşımla körleşmemelidir.

Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu Adına
Ribat Eğitim Vakfı Sakarya Şubesi - Mithat AYKAÇ