"28 Şubat Mağdurları Yeniden Yargılanmalı"

"28 Şubat Mağdurları Yeniden Yargılanmalı"

"Af tasarısındaki öncelikli mesele brifingli yargı kararlarının iptali olmalı"

Uzun süredir her ayın 28’inde 28 Şubat mağdurlarının yeniden yargılanmaları için basın açıklamalarında bulunan MAZLUMDER, bu ayki basın açıklamasında son günlerde üzerinde konuşulan yeni af tasarısını gündemine aldı.

 

FETÖ’ nün paralel yargı ve kumpasları sonucunda yüzlerce Müslümanın cezaevlerine konulduğu 28 Şubat sürecinde yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi adına her ayın 28’inde basın açıklaması yapan MAZLUMDER, Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı basın açıklamasıyla 28 Şubat döneminde mağdur olan mahpusların serbest bırakılarak yeniden adil bir şekilde yargılanmaları talebinde bulundu. Basın açıklamasına aralarında HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı/Dış İlişkiler Başkanı Sait Şahin'in de bulunduğu HÜDA PAR'li bir heyet de destek verdi.

Yaptığı açılış konuşmasında siyasi mahkûmların af talebinin olmadığı sadece adil bir şekilde yargılanmak istediklerini hatırlatarak MAZLUMDER Genel Sekreteri Av. Kaya Kartal, 28 Şubat mağdurlarının meclise sunulan af yasasının dışında bırakılmalarının yanlış olduğunu söyledi.

Kartal, “Yeni bir af teklifinin konuşulduğu bu günlerde, yine bir 28 Şubat basın açıklamasıyla karşınızdayız. Maalesef bu af teklifinde de 28 Şubat sürecinde brifingli yargılamalarla cezaevlerine giren mahpuslar kapsam dışında bırakılmıştır. Siyasi mahkûmların af talebinin olmadığı sadece adil bir şekilde yargılanmak istiyorlar. Maalesef devlet insanlara karşı işlenen suçları affederken kendisine karşı işlenen suçlarda bunu yapmıyor.” dedi.

MAZLUMDER adına basın açıklamasını okuyan Av. Mevlana İbrahim Bilir, Türkiye’de 16 Nisan 2016’dan itibaren referandum sonrası itibariyle köklü bir sistem değişikliği yaşandığını ve 24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleşen seçim ve sonrasında bu sistem değişikliği fiili olarak kayda geçtiğini söyledi.

Bu kadar köklü değişikliklerin ve 28 Şubat’ın gerek brifingli yargı sürecinin gerekse paralel yargı süreçlerinde, hukukun silah olarak kullanıldığına İlişkin oluşan bir netliğin gereği olarak yargı alanında ve özellikle cezaevlerinde birtakım düzenlemelerin yapılması kaçınılmaz olduğunu diyen Bilir, basın açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

 “Yaşanan değişikliklerin de oluşan ne bir netliğin bir gereği olarak özellikle devlete karşı işlenmiş ya da işlendiği iddia edilen suçlar ciddi bir düzenleme yapılması gerekmektedir. Bugüne kadar her fırsatta dile getirilen af talebinde bulunmayan siyasi hakimlerin brifing gibi paralel yargı duygularını yeniden yargılanması, hukuki ve illaki bir soru zorunluluk halini almıştır. Bugüne kadar çok şey söylenmiş olmasına rağmen, bu mesele Bir kangren olarak ortada durmaktadır. Meclis gündemine sorunun af teklifinin de bu meseleyi çözme kabiliyeti olmadığını gözlemlediğimiz bugünlerde, tekrar tekrar vurgulamak gerekir ki devlet ancak kendisine karşı işlenen suçlar affedebilir. Hukukun da adaletin de mantığın da gereği budur. Meclise sunulan teklif ile kişilere karşı işlenen bir kısım adli suçların af bağlamında tekrar bindirme getirilmesi karşısında asıl olan af değil adil bir yargılama olduğu gerçeğinden hareketle, 28 şubatın brifingli yargılarıyla hapsedilen mahkumların tahliyesi öncelikli mesele olmalıdır. Brifingli ve paralel yargılamalarda oluşan ön yargılar ve oluşturulan işte hatların halen devam eden yargı zulümlerine son vermek öncelikli meseledir. MAZLUMDER olarak brifingli ve paralel yargının mağdurları, hiçbir bahane ileri sürülmeksizin derhal tahliye edilmesini ve yeniden adil bir şekilde yargılanmalarını talep ediyoruz.”

"Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi 28 Şubat davalarında da adil yargılanma yapılmalı"

MHP’nin meclise sunduğu af teklifinin değerlendirildiğini fakat teklifte dikkat çeken hususun FETÖ yargısının adalet duygusunu yaraladığından söz edildiğini ve bunu doğru olduğunu ifade eden Köklü Değişim Dergisi temsilcisi Ramazan Gümüş, “Bu doğru ama paralel yargı daha çok siyasi yargılamalara müdahale etmiştir. Tartışılması gereken konu bu olmasına gerekirken bu konu gündeme alınmamıştır. İkinci bir konu ise hükümetin bu konuda sessiz tavır takınmasıdır. Oysa ki Ergenekon ve Balyoz davalarında yeniden yargılama yapılarak tutsak olanlar serbest bırakılmıştı. Aynı durum 28 Şubat mağdurları için de işlenebilir. Mağdur olan ailelerin ahlarının muhatabı hükümettir. Bu ahlar yerini bulmadan yetkililerin bir çözüm üretmesi gerekiyor.” dedi.

"28 Şubat Müslümanları ezmeye çalışan batı zihniyetli bir vakıadır"

28 Şubatın aslında batı düşüncesine sahip insanların Müslümanları ezmeye çalıştıkları bir vaka olarak gördüklerini belirten Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Cemal Çınar, yaşananların dünya tarihinde ciddi bir yere kaydedilecek kadar önemli bir olay olduğunu söyledi.

Çınar, “Bu konuda gerekli bütün girişimlerin yapıldığı fakat hükümetin bu konuda ciddi şekilde cimri davrandığını görüyoruz. Şu anda konuşulan af yasasında 25-30 yıldır içeride yatan kardeşlerimizin de kapsama alınması gerektiğini ve kamuoyu vicdanında bunun bu şekilde olduğuna kanaat getiriyoruz. Böyle bir teklif kimden gelirse gelsin hükümetin bunu değerlendirmesi ve inancından dolayı 25-30 yıl cezaevinde kalmaları bizi vicdanen rahatsız ettiği kadar iktidarda olanları ve özellikle Sayın Cumhurbaşkanını rahatsız ettiğini düşünüyoruz. Bu insanların ve ailelerin çektikleri sıkıntıların son bulması için meclise taşınan af teklifinin bunları da kapsaması gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

ilkha