Akdoğan, "Bir istihbarat şebekesine dönüşen bir yapı var. Bu hastalıklı bir durum. İnsanları fişlemek, dosyalamak, bunun üzerinden onlara şantaj yapmak, uydurma bir takım senaryolarla davalar açmak, bunlar kabul edilebilir bir durum değil. 28 Şubat'tan beter başlıkları atıldı. Gerçekten 28 Şubat'tan beter ama paralel yapının yaptıkları 28 Şubat'tan beter. 100 binlerce insanın fişlendiğini dinlendiğini görüyoruz." diye konuştu. 

'ZOMBİLEŞENLER DEVLETİ ÇALMAYA ÇALIŞIYOR"

Yalçın Akdoğan, "'Zombileşenler Devleti Çalmaya Çalışıyor' diye bir yazı yazdım. Bu şu demek. Yüz yüze baktığınız, sizi çok yakından tanıyan insanlar meğer bir taraftan sizin altınızı oyuyormuş. Bu açıkça normal gibi görünen bir insanın zombileşmesi halidir. Hem İslami olarak sorgulanmalıdır, hem de psikiyatristler araştırmalıdır. En büyük hırsızlık insanların hayatlarını çalmaktır. Siz yalan yanlış bilgilerle, dosyalarla davalarla yüzlerce insanı cezaevine dolduruyorsanız onların hayatlarını çalıyorsunuz. Kariyerlerini bitiriyorsunuz. Onur ve izzetlerini çalıyorsunuz. Normal bir adli kovuşturmadan, soruşturmadan bahsetmiyoruz. Neredeyse dinlenmedik kişi bırakılmamış. Son Selam Davası denilen davada, ilgili ilgisiz kim varsa herkesi katarak torba bir dava yaparak, herkesi bir şekilde tasfiye etmek için onun içerisine kattıkları görülüyor. Bu elbette kabul edilebilir bir durum değil" dedi. 

'TÜRKİYE'DE MUHALEFET SORUNU VAR'

'Türkiye'de muhalefet sorunu var' diyen Akdoğan, muhalefetin rakip gibi değil, düşman gibi davrandığını söyledi.

Akdoğan, "Rakip değil düşman gibi gören ve her türlü kirli üslubu kullanarak karşıdakini devre dışı bırakmaya çalışan bir anlayış. Özellikle Kılıçdaroğlu'nun başbakanımız ve hükümetle ilgili meşruiyet sorunu çıkarmaya çalışması bu siyaset kurumunun meşruiyetini tartışmaya açmak anlamına gelir ki, bu çıkmaz yoldur ve kendi sonunu hazırlayan bir yoldur" dedi. 

'30 MART'TA İŞİ BİTMİŞ OLACAK'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek 'Kılıçdaroğlu'nun işi 30 Mart'ta bitmiş olacak" diyen Yalçın Akdoğan, "Son seçimde iki kişiye bel bağladı. Bunlardan biri CHP'nin diğeri MHP'nin başına geçmek istiyor. İki tane genel başkan adayını iki büyük şehirde aday yaptı ve bunlara bel bağlıyor. Bunlar kazanamazsa hiçbir şansı yok. 30 Mart günü işi bitmiş olacak. MHP'li bir kişiyi getirip Ankara'da aday yapıyorsunuz onun kaybetmesi demek, sepetteki yumurtaların hepsinin kırılması demek. Bunların şu anda kaybedeceği de görülüyor. Anketlerde İstanbul ve Ankara'da AK Parti'nin açık ara önde olduğu görünüyor. Bunun getirdiği bir hırçınlık yaşandığını da görüyoruz" diyerek sözlerini sürdürdü.

'DEVLETE YÖNELİK SALDIRI OLDUĞU GÖRÜLDÜ'

Akdoğan, milletin,17 Aralık operasyonunu, devlete yönelik bir saldırı olarak gördüğünü söyledi. 

"Millet sadece iktidarı devirmeye yönelik bir saldırı değil, devlete dönük bir saldırı olarak bunu görüyor. Milli kurumlarımıza dönük bir saldırı olarak görüyor. milli bankamıza, mit'e , sivil iktidara dönük bir saldırı olarak, top keyün devlet kurumlarına, devlet politikasına bir saldırı olarak görüyor." diyen Akdoğan Suriye'ye yardım götüren tırlara müdahaleyi, sert sözlerle eleştirerek "Bu ihanettir" değerlendirmesinde bulundu. 

Akdoğan, "Rasyonel olarak izahı mümkün olmayan bir şeydir. Devlet politikası gereği devletin bir kurumu bir yere yardım götürüyorsa, sizi devletin tırlarını durdurmanız, devletin memurlarına yerlerde sürüklemeniz devlet politikasına adeta meydan okumanız kabul edilebilir bir şey değildir. Bir tür ihanettir bu. Sizin kendi devletinize savaş açmanız kendi devletinizin milli kurumlarına savaş açmanız, ülkenizin ne kaybedip ne kazanacağına bakmadan sadece kendi amaçlarınıza ulaşmak için her yolu mubah görmeniz kabul edilebilir bir durum değildir" dedi.