'Yasin'in Hesabı Sorulsaydı Bu Noktaya Gelinmezdi'

'Yasin'in Hesabı Sorulsaydı Bu Noktaya Gelinmezdi'

Son günlerde artan şiddet olayları ve Kürt meselesinin çözümü için başlatılan süreçte gelinen son durumu değerlendiren yazarlar, "Yasin Börü’nün gerçek katillerinden hesap sorulabilseydi bu noktaya gelinmezdi." dedi.

Kürt meselesini çözme adına kapalı kapılar ardında başlatılan ve çözümden çok PKK’ya güç kazandırma sürecine dönen süreçte tekrar en başa dönüldü. PKK/HDP’nin Kürtlerin tek temsilcisi gibi ve Kürt meselesinin PKK ile başladığı algısı oluşturulduğunu belirten Araştırmacı-Yazar Mehmet Deveci, çözümün ancak yine bölge halkı ve bölgenin gerçek aktörleri tarafından sağlanacağını vurguladı.

Son günlerde artan şiddet olayları ile çözüm sürecinin kimler tarafından yürütülmesi gerektiğini İlke Haber Ajansına (İLKHA) değerlendiren Araştırmacı-Yazar Mehmet Deveci, Yasin Börü başta olmak üzere 52 kişinin ölümüne sebep olan Kobani bahaneli eylemlerden sonra çözüm sürecinin PKK/HDP ile devam ettirilmesini anlayamadığını söyledi.

Barışın kan, şiddet, zulüm ve savaştan daha hayırlı olduğuna vurgu yapan Deveci, “Öncelikle şunu belirtmek lazım, barış savaştan hayırlıdır. Rabbimizin de bize tavsiyesi bu yöndedir. Ayeti kerimede de böyle geçer. Fakat insanlığın savaşı Habil’den ve Kabil'den bu yana devam etmektedir.  Habil ve Kabil bu noktada bir şeylerin simgesi insanlar ilk atamız Hz. Âdem'le Havva’dan itibaren ya Habil kutbunda ya Kabil kutbunda yaşantısını sürdürmüş ve mücadelesini vermiştir.” ifadelerini kullandı.

"Gönül ister ki savaş hiç olmasın hep barış olsun insanlar huzur içerisinde yaşasın, fakat bizim isteğimiz sadece yetmiyor" diyen Deveci, “İnsanın nefsanî boyutu yine yeryüzündeki diğer güçlerin diğer otoriterlerin müdahaleleriyle bu noktada savaş illaki oluyor. Rabbimden niyazım bu tür savaşların kanların olmaması insanların huzur ve mutluluk içerisinde yaşamasıdır. Zaten bizim Müslüman bakış açımız budur. Dünya geçici bir süre ve kısadır. Müslüman’a düşen de bu kısa süreyi bu imtihan evresini en güzel şekilde geçirebilmektir. Müslüman her zaman şunu ister; ya Rabbi benim elimden dilimden gözümden ve hatta yüreğimden hiçbir insan zarar görmesin.” şeklinde konuştu.

Çözüm yine bölge halkı tarafından sağlanacaktır

Yerini tekrar şiddete bırakan ve sona eren çözüm sürecinin ancak bölge halkı ve bölgenin gerçek aktörleri tarafından sürdürülebileceğinin altını çizen Deveci, “Güneydoğu gerçekten zor yer bir yer. Eskiden beri Ortadoğu ve Güneydoğu buralar kanın oluk oluk aktığı sorunların hiç bitmediği tükenmediği bir yer. Elbette barış her yere lazım özellikle Müslüman coğrafyalarına ve İslam coğrafyalarına daha çok lazım bu noktada ne yapılabilir. Her ne kadar iyi niyetlerle başlanarak başlatılan bir süreç vardı ise de, elbette bu noktada yanlışlar yapıldı. Çözüm nasıl yapılır bu ayrı bir nokta. Ama benim nezdim de dışarıdan Güneydoğuyu okuyan ve oradaki kardeşlerimiz için dua eden bir Müslüman olarak çözümün yine bölge halkı tarafından sağlanacağıdır.”ifadelerini kullandı.

"Kobani bahaneli olaylar denilince, Güneydoğu denilince, Selahattin Demirtaş, denilince benim aklıma sadece Yasin Börü gelir" diyen Deveci,  “Ben Yasin Börü’yü tanımam bilmem ismini ilk defa 6-8 Ekim olaylarında duydum. Yasin Börü ile ilgili yazdığım yazı şuana kadar yazdığım yazılar içerisinde en fazla etkilenerek ve duygulanarak yazdığım yazılardan birisidir. Yasin Börü’nün şehadeti bir Müslüman olarak beni çok derinden etkiledi.” dedi.

Yasin Börü de Güneydoğu’nun Furkan Doğan’ı oldu

Yasin Börü’ünün, Güneydoğu’nun Furkan Doğan’ı olduğunu belirten Deveci, “Çözüm süreci ve bölge denilince benim aklıma Yasin Börü geliyor. Düşünün 17 yaşında bir Müslüman fakirlere kurban eti dağıtmak için öldürülüyor. Öldürülmekle de yetinilmiyor, mübarek o güzel bedenine işkence yapılıyor. Yasin Börü, beni gerçekten çok etkiledi. Mavi Marmara'da şehit edilen Furkan Doğan’ımız vardı. Yasin Börü de gerçekten Güneydoğu’nun Furkan Doğan’ı oldu. Furkan Doğan’ı şehit edenler, Yahudi, Siyonist ve zalimdi. Onu mermilerle şehit ettiler. Fakat Yasin Börü, birkaç kurşunla şehit edilmedi. Bir işkence ve zulüm ile katledildi.” diye konuştu.

Çözüm süreci bu tür olaylardan sonra nasıl devam etti anlayamadım!

Demirtaş’ın çağrısıyla başlayan Kobani bahaneli eylemlerden sonra çözüm sürecinin PKK/HDP ile devam ettirilmesine anlam veremediğini belirten Deveci, “Bu tür eylemler gerçekten bir Müslüman olarak bizi yüreğimizden vuran eylemlerdir. Çözüm süreci ise bu tür olaylardan sonra nasıl devam etti anlayamadım. Bundan sonraki süreçte ne olur gerçekten bilemiyoruz. Bu sorunlara bir an önce çözüm bulunmalıdır. Hiç kimse için değilse bile Yasin Börü’nün annesi için gerçek katillerin yakalanması gerekir.” şeklinde konuştu.

Bu kanın durmasını istiyoruz

Yasin Börü ve Yasin Börü’lerin olmaması için bu şiddetin, bu kanın ve zulmün devam ettirilmemesini gerektiğini belirten Deveci, “Dualarımızda artık yeni Yasin Börü’ler olmasın diye bir başlık açıyoruz. Bu gün Güneydoğu hemen bizim yanı başımız biz nasıl ki, Bangladeş’teki, Filistin’deki, Çeçenistan’daki ve Bosna’daki bütün zulümlere sessiz kalmamıştık. Fakat bizler artık bu noktadan sonra bu kanın durmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.   (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)