Yargılanamaz Denilen İsrail’i Yargıladık

Yargılanamaz Denilen İsrail’i Yargıladık

Mavi Marmara saldırısına ilişkin davanın ağır ilerlediğini belirten İHH Başkanı Bülent Yıldırım, “yargılanamaz” denilen İsrail’in yargılandığını ve tarih önünde cezaya çarptırıldığını, Siyonizm karşıtı misyonlardan dolayı ise İsrail’in korktuğunu söyledi.

Mavi Marmara baskının 6.  yıl dönümünde Akit’e çarpıcı açıklamalarda bulunan İHH İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım; saldırıyla ilgili görülen davanın ne aşamada olduğunu, İHH’nın Fetullahçı Terör Örgütü tarafından neden hedef alındığını, Türkiye’nin İsrail ile olan ilişkilerini ve “Özgür Kudüs Yürüyüşü” gibi konuları anlattı.

10 kişinin şehit edildiği Mavi Marmara Davası şu an ne aşamada? Ağır mı ilerliyor?

 “Davanın ilerlemesi ile ilgili iki farklı süreç yürüyor. Birisi mahkemelerdeki karar süreçleri, ikincisi ise yargının verdiği kararları uygulayacak olan bürokrasinin sorumlulukları. Burada bir yavaşlama olduğu doğru ama bunun doğrudan yargı makamlarıyla ilgisi olduğunu düşünmüyoruz. Örneğin daha önceki duruşmalarda verilmiş olan tutuklama kararlarının gereği olan kırmızı bülten konusu iki yılı aşkın süredir halledilemedi.” 

ÇOK BÜYÜK BİR TABU YIKILDI

 ‘Yargılanamaz’ denilen İsrail’e dava açtınız. Yargılama devam ediyor. İsrail’in mahkûm duruma geleceğine inanıyor musunuz?

“Aslında İsrail rejimi çoktan mahkum oldu. Türk mahkemeleri hükmünü verdi ve katiller hakkında tutuklama kararı aldı. Bunun geri dönüşü yok. Bu yönüyle hem hukuk tarihinde hem de uluslararası ilişkiler tarihinde çok büyük bir tabu yıkıldı. İsrail yargılandı ve tarih önünde cezaya çarptırıldı. Kaygımız Türkiye ile İsrail arasında devam eden diplomatik pazarlıklar ile bu hukuki sürecin birbirine karıştırılmasıdır. “

Daha önce “Mahkeme kararını uygulamayan bürokratlarla yargıda hesaplaşırız” demiştiniz. Kim bu bürokratlar?

“Şu isim ya da bu isim demek davaya pek yarar sağlamıyor. Amacımız konuyu şahsileştirip bazı kişileri hedef haline getirmek değil. Biz, İsrailli katillerin tutuklama kararının Interpol’e iletilmesine kim engel oluyorsa bu kişileri kastediyoruz.”

FETÖ’NÜN HALEN HEDEFİNDEYİZ

FETÖ’nün yargıda etkinliğinin sürmesi,  Mavi Marmara davasını etkiliyor mu?

“Mavi Marmara sürecinin başlangıcından itibaren gerek yargı içinde ve gerekse bürokrasi içinde bir takım çelme takmalar olduysa da, sürecin sağlıklı bir şekilde bugünlere gelmesi önlenemedi. Darbeler medya ve değişik kurumlar üzerinden geldiği için bu yapı başta olmak üzere farklı oligarşik yapılanmaların hâlâ hedefindeyiz.”

“İsrail, Mavi Marmara’dan itibaren artık yalnızdır” demiştiniz, bu sözünüz geçerli mi?

“Elbette! Bugün Amerika ve uluslararası Siyonist sever medya sayesinde kendini çoğunluğun arasına katmayı başarıyor olması, bizleri yanıltmamalı. Birçok ülkenin İsrail’den rahatsızlığını biz BM oylamalarında, özellikle Cenevre’deki İnsan Hakları Komisyonu oylamalarında görüyoruz.”

SİYONİSTLERİ KORKUTUYORUZ

Gemide size benzeyen 3 kişiyi şehit ettiler. Sizden neden bu kadar korkuyorlar?

“Onlar bizim şahsımızın temsil ettiği Siyonizm karşıtı misyondan korkuyorlar. Bu niteliklerde “a şahsı” ya da “b şahsı” olmuş onlar için bir farkı yok. Bugün bizim şahsımızı hedef alırlar, yarın başka birini, burada sorun Siyonistlere verdiğiniz zarardır. Şu an itibarsızlaştırarak bizden intikam almaya çalışıyorlar diye düşünüyorum.”  

“Özgür Kudüs Yürüyüşü” nedir?

“Biz öteden beri Filistin davamızın özünün Kudüs’ün özgürleşmesi olduğunu söyleyegeldik. Şunu da hiçbir zaman unutmayacağız ki, Gazze ve Batı Şeria’daki insanlar Kudüs nedeniyle bu acılara katlanıyorlar, şehit oluyor ya da yetim kalıyorlar. Yoksa İsrail’in Gazze’den ne alıp veremediği olacak? Tüm mesele o insanların Kudüs’ün özgürleşmesi için mücadele verdikleri için bu acıları çekiyor olmalarıdır. Bizler bu özü hep aklımızda tutarak Filistin politikamızı belirledik.” 

İSRAİL, VİCDANLARDA HEP GERİLİYOR

Müslümanlar Mavi Marmara’yı unutturmamakta kararlı mı?

“Hem bu kararlılık göstergesi hem de Siyonizm’e karşı elde edilmiş olan büyük bir zafer var elimizde ve biz bu zaferi insanlarımızın gönlünde canlı tutmaya çalışıyoruz. Biz olaya Siyonist rejimi sistem dışına itecek gelişmelerden biri olarak bakıyoruz ve İsrail hem uluslararası alanda hem de insanların vicdanında sürekli geriliyor.”

AKİT DURUŞUYLA GÖZ DOLDURUYOR

Türkiye’deki Filistin dostlarının sayısı, Mavi Marmara’nın ardından arttı mı?

Yıldırım: Kuşkusuz. Bunu hem sayısal hem de nitelik olarak, önceki yıllarla mukayese etmeniz mümkün değil. Mavi Marmara kampanyası öncesinde tüm Türkiye’yi dolaşıp programlar yaptığımızda, insanlarımızın büyük bölümü Filistin’i, Kudüs’ü ve onların temsil ettiği tevhidi davayı çok da tanımıyordu. Ama şimdi toplumun tamamına yakını Filistin’i, Kudüs’ü, Filistin davasını ve Mavi Marmara’yı biliyor. Bilmenin ötesinde gerçekleri gördüğünden beri buna sahip çıkma kararlılığını artırmış durumda. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın neresine giderseniz gidin “Mavi Marmara olayı” dediğinizde insanlar hemen dikkat kesiliyor.  

Mavi Marmara davası kimin davasıdır? 

Yıldırım: Mavi Marmara, Filistin halkı başta olmak üzere tüm mazlumların davasıdır. Bakın Suriye, Irak, Mısır ve Libya’da yaşananların ardından insanlar soluğu hemen Türkiye’de aldılar. Neden? Mavi Marmara sonrasında tüm İslam dünyası gördü ki bu ülke yeniden özüne döndü ve tarihiyle barıştı. Mavi Marmara bu misyona dönüştü önemli bir kilometre taşı oldu. Medyanın desteğine gelince; Akit gibi duyarlı yayın organlarımız elbette destekte göz dolduruyor ama genel Türk medyasına baktığımızda halen bu konuların yeterli derecede ilgi görmediğini görmek çok acı.