Yalçın Akdoğan'dan Hüdapar İması

Yalçın Akdoğan'dan Hüdapar İması

Çözüm sürecinde nereden nereye gelindiğini kaleme alana Yalçın Akdoğan, hükümetin zamana yaymandan nihai çözüme ulaşmak istediğini söylerken Hüda Par için "yeni paydaş" imasında bulundu...

Çözüm sürecinin kilit isimlerinden Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan,Star gazetesinde yayınlanan yazısında süreçte gelinen noktayı değerlendirdi.

AK Parti'nin Kürt sorununda çözüm üretmek için 12 yıl boyunca attığı adımları sırayalan Akdoğan nihai sonuca gitmek için yeni bir momentum yakalandığını ifade etti. Kobaniprotestoları ile çözüm sürecinde yaşanan rötarın sonuç olarak sürece dayanaklılık kazandırdığını kaydeden Akdoğon hükümetin artık daha kararlı davranarak hızla sonuca gitmek istediğini yazdı. Akdoğan, hükümetin Hüda Par ile temaslarını ise "bölgedeki tüm aktörlerin sürecin paydaşı ve muhatabı haline getirilmesi" çabası olarak izah etti.

İşte Akdoğan'ın yazısındaki ilgili bölüm:

HÜDA PAR İÇİN "ÇÖZÜM SÜRECİNDE YENİ PAYDAŞ" İMASI

Olaylardan sonra oluşan toplumsal tepki ve devletin sergilediği kararlı tutum bu dalgayı tersine çevirdi. Çözüm süreciyle ilgili toplumsal desteğin somut bir olayla test edilerek süreci ayakta tutan bir dinamiğe dönüştüğü görüldü. Toplum, süreci havaya uçuracak her türlü siyasi hesabı ve farklı eğilimi elinin tersiyle iteceğini göstermiş oldu.

Süreci halkın arzusu istikametinde sonuca ulaştırma kararlılığında olan AK Parti hükümeti iki yeni parametreyi öne çıkardı: Bir, kamu düzeni ve güvenliğini geliştirmek; iki, bölgedeki tüm aktörlerin sürecin paydaşı ve muhatabı haline getirilmesi...

"AMAÇ ZAMANA YAYMADAN BİHAİ ÇÖZÜME ULAŞMAK"
 
Kasım ayında başlayan temaslar neticesinde süreç yeniden rayına oturmuş oldu. Usul ve yöntem üzerinde varılan anlaşmayla muhteva üzerindeki çalışmalar hız kazandı. Amaç zamana yaymadan nihai çözüme ulaşmak ve genel normalleşmeyi sağlamak... 
 
10 yıl önce başlayan çözüm çalışmalarında sürecin zor, badireli, uzun soluklu olacağı, tahmin edilen veya edilmeyen birçok sorun ve sabotajın yaşanabileceği vurgulanıyordu. Gelinen noktada sürecin belli bir sorun çözme kabiliyetine ulaşması, dayanıklılık kazanması, diyalog köprülerini koruyabilmesi önemli bir aşamadır, çok kıymetli bir kazanımdır. Her sürecin kırılganlıkları, riskleri, kontrol edilen veya edilemeyen dinamikleri olabilir... Önemli olan yaşananlardan dersler çıkarabilmek ve diyalog zeminini koruyabilmektir. Geçmişi olan kronik sorunların çözümünde serinkanlılığı ve sağduyuyu elden bırakmadan meselelere yaklaşmak, duygusal ve tepkisel çıkışlardan kaçınmak gerekir. Akşamdan sabaha çözülemeyecek olan meselelerde harici veya dahili dinamiklerle önümüze çıkan sorunlarda diyalog zeminin kaybetmemek çok önemlidir.

"SORUNLAR AKŞAMDAN SABAHA ÇÖZÜLEMEZ"

Çözüm, demokrasinin imkan ve kabiliyetleriyle, hukuki ve meşru zeminde bulunacaksa temel kural halkın kabulü, rızası ve desteğidir. Erdoğan’a duyulan güvenle gelişen toplumsal destek, AK Parti’ye ve Davutoğlu’na duyulan güvenle sürmektedir. Bütün sorunlar elbette akşamdan sabaha çözülemez. İnsanın olduğu her yerde yeni ihtiyaçlar, yeni sorunlar çıkacaktır, demokratikleşme de devam eden bir süreçtir. Ancak bugün can alıcı şekilde karşımızda duran sorunu çözmek, toplumsal birlik ve bütünlüğü geliştirmek, demokratik standartları ileri noktalara taşımak ve ülkenin bekasının temeli olan iç barışı güçlendirmek öncelikli hedefimizdir.

İnternet Haber