Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Ve Bayram

Bugün bayram.

İnşallah İslam dünyası aynı gün bayram yapar ve şu rü’yeti hilal meselesi de sessiz sedasız halledilmiş olur..

Bu yıl Türkiye olarak Kurban bayramına yine çevremizde savaşla ve içeride uzun bir aradan sonra terör ortamında giriyoruz..

Kurban ve Hac bayramı.. Milyonlarca hacı adayı bu gün Mekke’de.. Oradan Medine’ye gidecekler, ama ilk Kıblemiz Kudüs işgal altında, siyonistlerin çizmesi altında mahzun. Mukaddes Tuva vadisi mahzun, arz-ı mevud bir yandan tefrika içindeki ümmetin gafletinin sebeb olduğu çatışmalar, öte yandan ehli salibin ve onların işbirlikçilerinin çizmeleri altında kan gölü.

Rabbim bizi affet. Bize güç ver ki, direnelim ve bizi koru. Bize sabır ver.

Aslında Kurban, bizi Allah’a yaklaştıran bir eylemi, Allah yolunda can vermeyi ifade eden bir ibadetin sembolleştirildiği bir eylemdir aynı zamanda.

Mallarımızı, canlarımızı Allah yolunda feda etmeyi, sevdiklerimizi feda etmeyi, hicreti anlatır Hac ve Kurban.. Hz. İbrahim’i, Hz. Hacer’i, Hz.İsmail’i anlatır. Bunları anlamadan Kurban’ı anlamak mümkün değildir.. Yoksa geriye kalan kadavradır. Bu değerleri yok sayarsanız Kurban bayramı kebab bayramı ya da kasap bayramı olur..

Kurbanın manevi iklimini yakalayanların katil ya da ırkçı olmaması gerekir aslında.. Kan ve cesede takılıp kalanlardır ötekiler.. Ölümle yüzleşmektir belki de Kurban..

Bu Kurban bayramında yine il ve ilçelerde, şehirlerde yine en merkezi camilerde ve yine eğer mümkünse musallalarda, açık havada bulaşalım.

Bundan sonraki yıllar, özellikle Kurban bayramı açısından giderek yağmurlu havalara kayabilir..

Bu sene Akdeniz’den gelen yağmur bulutlu rüzgarlar Musalla’yı zorlaştırabilir..

Ve, tabi güvenlik, terör konusuna da dikkat etmek gerek.. Suriye ve Irak’ta, daha bir çok İslam ülkesindeki savaş şartları bayramı bayram gibi kutlamamızın önündeki en büyük engellerden biri..

Bu sene İstanbul’da eğer iklim şartları müsait olursa Sultanahmet ana buluşma merkezi olacak..

Aslında Aksaray-Yenikapı miting alanındaki o milyonluk kalabalık beni kıskandırmıyor değil.. Bayram namazında o kalabalığı yakalamalıyız. Hatta İstanbul için tek mekan kolay değil, Anadolu, Avrupa, en az iki merkezde buluşmalıyız..

Bayram sonrası, Diyanet, İHH ve Kızılay’ın ve diğer insani yardım kuruluşlarının kurban toplama performansını öğrenmek istiyorum.. Bağışlanan kurban sayısı bu sene ne oldu, geçen sene, bir önceki sene ne idi.

Hatırlarsınız (yaşı uygun olanlar için hatırlamamak ne mümkün. Yaşlılar gençlere anlatsalar o günleri, bu vesile ile.) bir zamanlar kurbanda deri savaşları verilirdi.. Herkes THK’ya vermek zorundaydı Kurbanını, derisini, kendi kesmeyecekse.. O günler geçti..

Ben bu sene kurban sayısında ciddi bir artış olduğunu ümid ediyorum..Toplumun İslamlaşması ve özgürleşmesi, refah seviyesi ile kurban sayısı arasında bir ilişki kurulabileceğini düşünüyorum.. Bağışların coğrafi konumları da önemli.. Bağışçının profili de kuşkusuz..

Kurban bayramı bu sene tam da bir seçim sürecinin tam ortasına denk geldi.. Muhteşem bir tevafuk. Gerilimli hava yumuşadı. İnsanlar memleketlerine gidiyor. Aileleri hacda.. Bunun bir de Hac dönüşü, ziyaretler, kucaklaşmalar var sırada.. Bu hava Ekim’in ilk haftası sonuna kadar devam edecek..

Bu iklim sebebi ile sokaklarda ne seçim büroları var, ne o sokakları dolduran anlamsız şekilde asılan bayraklar ve ne de sokaklarda bangır bangır anonslar. Bayramdan sonrası için de fırsatları olmayacak sanki. Zaten Davudoğlu da bu yönde bir çağrı yaptı.

Bayram vesilesi ile, gelenek haline geldiği üzere yine bayram mesajları yayınlanacak ve karşılıklı ziyaretler gerçekleştirilecek.. Her halükarda bir yumuşama havası hakim olacak..

Seçim, bayramın gölgesi altında gerçekleşecek..

Kurban dini bir bayram. Seçimden hemen önce 29 Ekim’de Cumhuriyet Bayramı var.. İnşallah bu sene yine Beştepe - Resepsiyon krizi filan yaşanmaz.. Bakalım Kılıçdaroğlu yine “inadım inat” diyecek mi? Bahçeli de aynı şekilde herşeye “Hayır” demeye devam edecek mi, göreceğiz..

Ekim başında Meclis açılırken, bakalım Erdoğan’ın açış konuşması sırasında bir kriz yaşanacak mı?

Neyse, bütün bu olanlar milletin gözü önünde oluyor ve onun vicdanında da bir yankısı olacaktır..

Ekim ayı hemen her gün bir şey var.. Seçimler sonucunda milli irade bütün bu olayların, olup bitenlerin, söylenen ve yapılanların gölgesinde şekillenecek..

Dünya Yaşlılar Günü 1 EkimCamiler ve Din Görevlileri Haftası 1-7 Ekim,Dünya Çocuk günüAhilik haftasıDünya Ruh Sağlığı Günü,  Yoksullukla Mücadele Günü, BM Günü, Kızılay haftası gibi 20’den fazla gün var. 6 Ekim’de İstanbul’un kurtuluşu var. 5 Ekim Öğretmenler günü..

Bu düşüncelerle bayramınızı tebrik ediyorum. Hac ve Kurbanların kabulünü diliyorum. İnşallah gelecek günler geçen günleri aratmayacak..

Bayramın manevi ikliminin verdiği motivasyonla, inşallah şu bir ayımızı bereketli kullanalım.. Aslında vakit nakit değil, ömürdür. Onu bereketli bir şekilde değerlendirelim, her yerde ve her zaman.

Dilerim gelecek günler, geçen günleri aratmaz.. Bu biraz da bize bağlı. Biz kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmedikçe, Allah (cc) bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir. Sonuçta tencere yuvarlanacak ve kapağını bulacak, Allah (cc) ise cahil ve zalimlere yardım etmeyecek..

Şimdi dua zamanıdır.. Allah’tan istediğiniz şeylerin gerçekleşmesi için sorumluluklarımızı kuşanma vaktidir.. Selam ve dua ile.. 

yeniakit

Bu yazı toplam 915 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar