Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Ve ağustos

Bugün cuma, temmuz ayının son günü..

Yarın 1 Ağustos..

Erdoğan Çin’den Endonezya’ya geçecek.. 

Hafta başında Askeri Şûra toplanıyor. Önemli kararlar alınacak.. Terfiler var, Paralel yapıyla ilgili işlemler var.. Ve en önemlisi iç ve dış güvenlik sorunları ile ilgili alınacak kararlar var..

Daha önce yazmıştım, yeni kadroların göreve başlamaları konusunda teamül dışına çıkılabileceğini ifade etmiştim. O taleb geçekleştiriliyor.. Bir hafta sonra yeni komuta kademesi görevine başlayacak..

Saldırılar ve operasyonlar hız kesmeden devam ediyor..

Erdoğan döndüğünde, hem hem siyasi hem de askeri cenahta belirsizlikler büyük ölçüde geride bırakılmış olacak.

MHP bugün koalisyonu yeniden müzakere etmek için daha olumlu bir çizgide..

HDP bu arada zor durumda.. Kapatma davası kapıda.. Bazı HDP’li milletvekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması da gündeme gelebilir..

HDP terörle arasına bir türlü mesafe koyamıyor. Kürt cephesinde işler karışık. HDP, PKK, PYD, KCK, Apo ayrı şeyler söylüyor. Hepsinin ayrıca kendi içinde bir sürü farklı fraksiyonları var..

HDP’nin gözünü korkutan bir diğer husus, ABD ve AB ülkelerinin PKK’yı terör örgütü olarak tanımlayıp, hükümetle işbirliğine gitmeleri..

Türkiye ağustos sonunda seçime gidecekse, tabii hem seçmenin gözünü korkutmamak gerekiyor. Hem aday listelerinin yeniden belirlenmesi konusu var.. 

Hükümet kararlı bir şekilde hem içeride, hem dışarıda kendi programını uygulamaya koyuyor..

Şu gerçeği herkesin görmesi gerek, kimse Türkiye’yi karşısına almak istemez. Türkiye’nin zaafiyet içinde olduğu bir bölgede kimse kendini güvende hissedemez.. Herkes Türkiye’yi kendi yanına çekmek istiyor.  

Paralelin Türkiye’yi DAEŞ’le vurma planı da bu gelişmeler karşısında anlamını yitirdi.. Ankara’nın DAEŞ’e karşı hem operasyon yapması, hem de Koalisyona destek sözü o oyunları bozdu.

Şimdi değişen dengeler karşısında Esed de zor durumda. ABD ile el sıkışan İran’ın Suriye politikası da bu gelişmeler karşısında ciddi bir şekilde riske girmiş durumda..

Türkiye’nin Çin ve Rusya ile yakın işbirliği, İran ve Suriye’yi bölgede ciddi bir şekilde yalnızlaştıracak bir adım oldu.. Sincan’daki olaylar üzerinden Türkiye’nin Çin’le ilişkilerini bozmaya çalışanların da planları böylece suya düşmüş oldu.

Türkiye seçimden hemen sonra geciken proje ve programlarını çok daha hızlı ve kararlı bir şekilde hayata geçirmek için içeride ve dışarıda yoğun bir kampanya başlatabilir..

Çin’le bu yakın ve sıcak temasın ardından Japonya ile de yakın bir sıcak temasın sağlanması sürpriz olarak görülmemeli..

Türkiye bu vesile ile Paralel ve terör kıskacından kurtulabilirse, yoluna daha kararlı bir şekilde devam edebilir..

Aslında dünya bir sorun yumağı haline geldi. Herkes korku ile hareket ediyor.. Erdoğan’ın Çin’le yaptığı yerli para birimleri üzerinden dış ticaret kararı, doların saltanatına indirilmiş bir darbedir aslında..

Ankara’nın Pekin’le yakınlaşmasının ardından atılacak adımlar dünya dengesinde radikal değişikliklere yol açabilir.. Türkiye’nin Şanghay zirvesine katılması Türkiye’nin Asya ile yakınlaşmasında, ekonomik, siyasi dengelerinde önemli bir etki unsuru olabilir..

Türkiye’nin aslında Hindistan’la da yakınlaşması lazım.. Nasıl Çin’le aramızda Doğu Türkistan konusu bir sorun olarak varsa, Kıbrıs nasıl Yunanistan’la aramızda bir sorunsa, Hindistan’la da aramızda Keşmir sorunu var.. Bu sorunlar bu ülkelere hizmet etmiyor.. Bu sorunlar başka ülkeler tarafından bu ülkelerin yakınlaşmasını engellemek için uydurulan sorunlar. Artık bu sorunları aşmamız gerekiyor..

Türkiye’nin doğuya açılması, batıyı ihmal etme anlamına gelmiyor.. Batıyla da geliştirelim ilişkilerimizi.. Doğu da, batı da Allah’ındır.. Kuzey de güney de.. Afrika’ya da açılalım  Avustralya’ya, Yeni Zelanda’ya da..

Sorunları derinleştirerek değil çözerek gelişeceğiz.. Kriz bizi yönetmemeli, biz krizi yönetmeliyiz.. Krizden kurtularak sağlığımıza kavuşacağız..

Gelişmeler doğru yönde ileri doğru.. İç karartan gelişmeler de var, güzel şeyler de oluyor..

Önümüzde zor günler olsa da, güzel günler de göreceğiz.. Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 883 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar