Vatanı akıllıca sevmek

Eski Demokratik Toplum Partisi Eş Başkanı Ahmet Türk'e düzenlenen saldırıyı kınayan MHP lideri Devlet Bahçeli, saldırıdan AK PARTİ'yi sorumlu tuttu.

Şöyle:

"Yaklaşık 26 yıldır süren bölücü terörün en büyük amacının, toplumu etnik kimliklere göre parçalayarak, milletimiz içinde kutuplaşma yaratmak ve çatışma için zemin hazırlamak olduğu bilinmektedir. Ne var ki, bin yılın kaynaştırdığı aziz milletimiz önüne konan tuzaklara düşmemiş, en ağır tahrikler karşısında bile sükûnetini korumasını bilerek çatışmadan uzak durmuştur. En zor ve en tahammül edilemez anlarda, aziz şehitlerimizin omuzlarda taşındığı günlerde dahi metanetini korumasını bilmiştir. Ancak, son zamanlardaki taşkınlıklar PKK'nın yıllarca yapamadığını AKP'nin 'açılım' denen yıkım sürecinin yapmaya başlayacağının işaretlerini vermektedir."

Son cümleye kadar sorun yok.

Şöyle olsaydı, son cümlede de sorun olmayacaktı: "...PKK'nın yıllarca yapamadığını MHP ve CHP'nin 'açılım' sürecine muhalefetteki üsluplarıyla yapmaya başlayacağının işaretleri..."


* * *
Vatanı akıllıca sevmek lazım, aksi halde vatanseverlik vatanın aleyhine dönebilir.

Kürtlere "Size Kürt diyenin yüzüne tükürün!" diye seslenen Cemal Gürsel ve yahut Diyarbakır Askeri Cezaevi'nde tek kelime Türkçe bilmeyen bir çobana İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını döve döve ezberleten asker herhalde vatanseverdi, ama onların ve benzerlerinin vatan namına yapıp-ettikleri şeyler yüzünden vatanı ateş sardı.

AK PARTİ Hükümeti "Yangını söndürelim" diyor ve bu işin "demokratik açılım"la başarılabileceğini savunuyor.

MHP ve CHP ise 'Eski hamamda eski tasla yıkanmaya devam edelim' diyor, yangını "demokratik açılım"la söndürme çabasının vatana ihanet olduğunu iddia ediyor, AK PARTİ'nin İmralı'yla beraber çalışarak vatanın bölünmesine hizmet ettiğini ileri sürüyor ve mütemadiyen 'Bölünmenin eli kulağında' mesajı veriyor.

Açılım sürecine muhalefet bu kadar sert ve acımasız olmasaydı...

Tansiyon bu kadar yükseltilmeseydi... Habur'daki malum manzarayı terörist meydan okuma gibi görüp öfkelenen kitleleri iyice kışkırtmak ve o manzarayı barış müjdesi gibi görüp sevinen kitleleri hayal kırıklığına uğratmak gibi sorumsuzluklar sergilenmeseydi...

Savaş naraları atmak yerine tarafların birbirini anlaması için gayret sarf edilseydi...

Ortalık bu kadar karışır mıydı?

İzmir'de, Van'da, Samsun'da o hadiseler yaşanır mıydı?


* * *
Devlet Bahçeli yanılıyor.

Ahmet Türk'ü yumruklayan vatandaşı (ve "Onunla gurur duyuyoruz" diyen arkadaşlarını) yangının üstüne körükle gitmeye sevk eden şey, "demokratik açılım" değil, 'aklıselimden yoksun vatanseverlik' furyasıdır.

yenişafak

Bu yazı toplam 2569 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar