Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Vatandaşın morali bozuk

Genç subaylar rahatsız, Genç siviller de..
Ordunun morali bozuk, vatandaşın da, sürekli darbe tehdidi ile ülkenin önünü tıkayanlara karşı ciddi şekilde asabı bozuk.. Şu Danıştay olayına baksanıza.. Bu gençler mi CHP"ye oy verecek.. Sanat okuluna gidenlerin çoğu işçi-köylü-memur çocuğu. İyi! Siz bindiğiniz dalı kesmeye devam edin. Kolay gelsin!..
Bu iktidarı eleştireceğiz eleştirmesine de, derin güçlerin müdahaleleri yüzünden bu iktidarın neyi ne kadar istediğini ya da başarmak isteyip de başaramadığını test edemiyoruz..
Çünki başörtüsü ve katsayı meselesi gibi meselelerde nasıl bir direnişle karşılaştıklarını biliyoruz..
Morali bozuk bir ordu ülkeyi savunamaz. Morali bozuk bir iktidarla ekonomik refah sağlanamayacağı gibi toplumsal barış, uluslararası saygınlık da kazanamaz..
İktidarı zaafa uğratıp, elini-kolunu bağladığınızda, iktidarın sağlayacağı uluslararası destek, iç barış ve toplumsal dayanışma, iktisadi gücü kaybettikten sonra hangi ordu neyi kazanacak?.
Böyle bir muhalefet, böyle bir yargı ve her on yılda bir darbe yapan bir ordu!
Hani, bizim ordu daha önce hiç darbe yapmamış olmasa bu iddialara inanmayacağım da, 28 Şubat"ta yaşananlar toplumun hafızasından daha silinmedi ki!
Kendi Cumhurbaşkanına, Hükümetine, Başbakanına, Bakanına, komutanına içinde suikast planı yapanları barındıran, ordu içinde bir yapıdan söz ediyoruz.. Hangi zafer.
Kendi halkının inancı, tarihi, kültürü, kimliği, geleneği ile başı belada bir ordu.. Buyurun önce bu sorunu çözün, çözebiliyorsanız..
"Onbaşı olamayacakların General olduğu ülke" dediği için, 312 Generalin bir araya gelip dava açtığı bir ordudan söz ediyoruz..
"Hakkımı helal etmiyorum", "toprağı bol olsun" dediğim iddiası ile Erkaya davasının sonunda başıma neler geldi biliyorsunuz.. Ha! Sahi, İstiklal Mahkemesi zabıtlarını niye açmıyorsunuz hâlâ? Toplum o gerçekleri kaldıramaz değil mi?
Başbakan da öyle söylüyor, "yaşadıklarımı anlatırsam toplum bunu kaldıramaz"..
-Latife hanımın mektupları açıklansın!
-Toplum bunu kaldıramaz..
-Mustafa Kemal"in Vasiyeti açıklansın
-Toplum bunu kaldıramaz..
Şu Yargının haline bakın. Şu Katsayı meselesine bir bakın. Gürüz YÖK Başkanı iken nasıl karar veriyor, bugün ne yapıyor? Değişen ne? "Bu eller bugün kaosa kalkıyor" olmasın sakın! Bazı hakimler gözündeki bantı çözüp ona göre karar veriyor sanki.
İstanbul Barosu, Faili meçhuller hakkında bugüne kadar kılını kıpırdattı mı, ama devletin içindeki çetelerin tetikçilikle suçlananları karşısında bu telaş niye? Cüneyt Toraman geçen gün bunu soruyordu.. Özgürlüklere karşı çıkanlar bugün "Kanun namına", derin güçleri koruma adına, onların avukatlığına soyunuyor..
Bu ülkenin, bu "darbesever dostları" varken, aslında başka bir düşmana ihtiyacı yok!
Şu batık bankalar olayını hatırlayın. O gün onlara kol kanat geren emekli generallerden hangisi içeri girdi.. Sahi onların orada işleri neydi. Bugün o bankaların patronları ne durumda.. En son Karamehmetler mahkumiyet kararı aldı.. Dinç Bilgin, Aksoy.. Gariboğlu..
Emekli olunca holdinglerde iş kapan uzun bir liste duruyor önümde. Siz derin devletin örtülü KİT"lerini bu şirketler arasında arayın bana kalırsa. Dünden bugüne birçok insan var. Bakmak gerek, bunlar dönemlerinde TSK ve kamu ile ilişkilerinde ne gibi işlere imza attılar.. Bu liste eski bir liste, 28 Şubat"ta bu konuda patlama yaşandı biliyorsunuz..: Org. Turgut Sunalp (Netaş ve Garanti Bankası Yön. Kur. Üyesi), Org. Semih Sancar (Akbank Yönetim Kurulu Üyesi), Org. Adnan Ersöz (İşbankası Yönetim Kurulu Üyesi), Org. Faik Türün (Umumi Mağazalar Yönetim Kur. Üyesi), Org. Süreyya Yüksel (Yaşar Holding Danışmanı), Org. İbrahim Şenocak (Etibank Yönetim Kurulu Başkanı), Org. İsmail Hakkı Akansel (PETKİM Danışma Kurulu Üyesi), Org. Vecihi Akın (AKSİGORTA Yönetim Kurulu Üyesi), Org. Doğan Özgöçmen (Yapı Kredi Bankası Yönetim Kur. Üyesi), Org. Suat Aktulga (LASSA), Org. Şeref Akıncı (Doğuş Holding Yönetim Kurulu Üyesi), Org. Kemalettin Eken (Şekerbank Turizm Yönetim Kur. Üyesi), Org. Sabri Deliç (Profilo Holding Başkan Yardımcısı), Oramiral Bülent Ulusu (AKSA Yönetim Kurulu Üyesi), Org. Nazif Oka (Hema Holding Yönetim Kur. Üyesi), Org. Halil Sözer (Borusan Yönetim Kur. Üyesi), Korg. Fevzi Aysun (Derborsa Yönetim Kur. Üyesi), Korg. Hikmet Kesim (Türk/ABD Havacılık San. (TAİ) Yön.K.Ü.), Korg. Tevfik Alpaslan (Altay Şirketler Grubu), Tümg. Cemil Mete (Minex Savunma Sanayi Yön. Kur. Üyesi), Tümg. Hayri Sözen (Borusan Danışmanı), Tümg. Servet Bilgi (Bekoteknik Yönetim Kur. Üyesi), Tuğg. Tanju Erdem (Yaşar Holding Danışmanı), Tuğg. Fikri Topsever (AKSA Personel Müdürü), Tuğg. Sezer Bilgili (Pamukbank Denetçisi), Tuğg. Şahap Ar (Alarko Holding Yönetim Kur. Üyesi), Tuğg. Sıtkı Sunday (Otomarsan Başkan Vekili), Tuğg. Orhan Köker (Profilo Holding Müşaviri), Tuğg. Yılmaz Oral (Hema Holding Yönetim Kur. Üyesi), Tuğg. Kamuran Gümüşsoy (GİMA Yönetim Kur. Üyesi)
OYAK"ı saymaya gerek yok..
Bunlar Diyanet"i bile bir albayla yönetmeye aday bir kadro.. Ellerinden gelse bütün anayasal kuruluşların başına bir asker atayacaklar.. Ve zaten halen bir kısmı için bu geçerli.. Ve tabii bu kişilerin arkasına saklananlar da kendilerinden emin bir şekilde her şeyi yapıyorlardı.. Bugün asker kökenliler yakalarını kurtarsalar da korudukları işadamları tek tek mahkûm oluyor!.. Koruyucu bir zırh "Kalkan/zırh", dokunulmaz, hesap değil kendilerine yaptıkları ile ilgili soru bile sorulamayacağını sandıklarını sandıkları isimler bugün tam anlamı ile bir paratönere dönüşmüş durumda..
"1990"larda Bolu Komando Tugayı komutanı iken pek çok insan hakkı ihlalinden sorumlu tutulan emekli general Yavuz Ertürk, Beyaz Holding"in ortağı olmuş. Emekli Tümgeneral Yavuz Ertürk, Lice-Kulp-Muş bölgesinde 1990"lardaki birçok katliamdan ötürü Türkiye"yi AİHM"de üç trilyon cezaya mahkûm ettirdi. O Ertürk bugün Beyaz Holding bünyesindeki bir güvenlik şirketinin hissedar yöneticisi." İşin ucu bizimkilere kadar da uzanıyor.. Böyle bir haber var internette.. Bir de bazı menfaat çeteleri, kim iktidarda ise, iktidara yakın birilerini vitrine yerleştiriyorlar.. Tabii, meşru ilişkilerden söz etmiyorum, ama bu işler artık çığırından çıktı. 28 Şubat geldi, herkes kadrosuna asker aramaya başladı. AK Parti geldi, şimdi birileri vitrinine AK Parti çevresinden birilerini oturtmaya çalışıyor.. Bunu da görelim.. Mesela ben emekli General Kıyat"ın ticari bir şirkette başarılı olduğunu düşünüyorum. Nasıl eski politikacılar birtakım yerlerde çalışabiliyorsa, Generaller de çalışmalı, ama bu ilişkiler haksız tasarruflara yol açmamalı. Bu ince çizgiye de dikkat etmek gerek.. Yani haksız ve hukuksuz işlere bulaşmamak esas olmalı.. Bana kalırsa bu dikkat çekici ilişkiler iki kere denetlenmeli ve şeffaf olmalı.. Bu çevrelerin mal varlıklarındaki ani artışlar da takip edilmeli..
Bu konuda dilerseniz bir de 28 Şubat sonrasına bir bakalım: Güven Erkaya, Koman ve daha birçok isim.. Uzun bir liste var önümüzde.. İsterseniz onu da yarın yayınlayalım..
Selâm ve dua ile..

Bu yazı toplam 3731 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar