Amerika, kendi tarihinin en büyük silah satışını gerçekleştirmek üzere.
Suudi Arabistan"a bir defada 60 milyar dolarlık silah satışı yapmaya hazırlanıyor.

Pakistan"ı yazacaktım bugün. Deprem gibi birden bire vuku bulmadığı için midir nedir, Pakistan"daki sel felâketine dünya gereken duyarlılığı göstermedi. İki bin ölü, yirmi milyon insan evsiz, milyonlarca insan aç ve susuz, milyonlarca insan gıdasızlık ve susuzlukla boğuşuyor. Yüz binlerce çocuk ölümle burun buruna.

Dünyanın acilen Pakistan"ın imdadına yetişmesi gerektiğini, özellikle İslam aleminin şu mübarek günlerde tamamen Pakistan"a yönelmesi gerektiğini düşünürken"

Suudi Arabistan yönetimi adeta Müslümanların kanını donduruyor.

Başta Pakistan olmak üzere İslam dünyası dört bir yanda kan ağlarken, fakru zaruret içerisinde kıvranırken, Suud yönetimi Amerika"nın ve siyonizm"in imdadına yetişiyor, onlara çifte bayram ettiriyor. Batmakta olan ABD ekonomisine ve özellikle silah sanayisine muazzam bir kan pompalıyor.

Ve bundan daha da önemlisi, Suudi yönetiminin aldığı bu silahları İran"a karşı kullanacak olması.

İnsanın gerçekten kanı donuyor. Kafirlere ve zalimlere ancak bu kadar büyük bir bayram yaptırılabilir, İslam dünyasına da ancak bu kadar kan ağlatılabilir.

Şu nokta asla unutulmamalıdır ki, Körfez ve çevresindeki bütün Arap Kralları ve Prensleri tamamen İslam dünyasına karşı, Müslüman kitlelere karşı silahlandırılmaktadır.

Onların en büyük düşmanları başta kendi Müslüman halkları olmak üzere bütün bir ümmettir. Onun için bu hain krallar ve hanedanları kendilerini İslam ümmetine karşı mevzilendirmişlerdir. Bütün silahlanmaları buna yöneliktir.

Çünkü ümmetin servetini, ümmetin petrolünü ve yer altı zenginliklerini zalimlere akıtmakla görevlendirilmişlerdir, bu görevlerini yıllar yılı kusursuz yerine getirmektedirler.

Ne ilginçtir ki, dünyaya demokrasi ihraç etmeyi kendilerine biricik ilke edindiğini iddia eden ABD ve Batı, babadan oğla devreden bu sülalelerin yönetimine çıt çıkarmadığı gibi, onları muazzam bir koruma şemsiyesi altına almıştır.

ABD ve siyonist israil var olduğu müddetçe, ne içerden ne dışarıdan hiç kimse bu krallara, bu prenslere asla dokunamaz.

TÜRKİYE VE RECEP TAYYİP ERDOĞAN KÖTÜ ÖRNEK

Filistin ve Gazze"yi sahiplenen, israil"e karşı tarihinde bu kadar dik duran ve bundan dolayı Müslüman Arap halklarının sevgisini ve sempatisini kazanan Türkiye Hükümeti ve özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aslında Arap kralları ve prensleri için hiç de iyi örnek olmuyor. Krallar ve prensler kendi halklarının gözünden düşmekte, küçülmekte ve hatta ihanetleri sırıtmaktadır.

Bu krallar ve prensler her ne kadar bugün Türkiye"yi yönetenlere, Başbakan"a görünüşte sevgi gösterileri sunsalar da, içten içe büyük bir düşmanlık beslemektedirler. Çünkü git gide kendi halklarıyla araları açılmakta, saltanatları tehlikeye girmektedir.

Durum böyle olunca, Türkiye"deki bugünkü yönetimin iktidardan uzaklaşmasına israil ve ABD"den daha çok bu beyefendiler sevineceklerdir.

Hatta, bunun gerçekleşmesi için israil ne yapıyorsa, ondan geri kalmayacaklardır. Bu böyle bilinmelidir.

İran"a yapılacak bir israil ve ABD saldırısını nasıl ki dört gözle bekliyorlarsa bu kral ve beyzadeler, aynı kötü akıbetin Türkiye yöneticilerinin başına gelmesini de beklemektedirler.

Yazımızın başlığını bir daha tekrar edelim. İslam alemi için bugün en büyük fitne, başta Suud olmak üzere körfezdeki krallardır, prenslerdir ve onların hanedanlarıdır.

Bundan daha büyük bir fitne ise, ülkelerindeki İslami anlayışların bu kralların konumlarına uygun hale getirilmesidir.

Başta Suudi Arabistan olmak üzere körfez ülkelerindeki İslam alimlerinin yoğunlaştıkları konulara şöyle bir bakınız; Türbelerle savaş, tasavvuf ve tarikatlarla savaş, Şia ile savaş"

Ümmetin bütün varını yoğunu, trilyonlarca dolarını emperyalizme akıtan bu zalim krallara ve yönetimlerine bir defacık yüzlerini ekşittiklerini gördünüz mü bu alimlerin?

doğruhabergazetesi