Ukrayna'da ateşkesin ardından bin 357 kişi öldü

Ukrayna'da ateşkesin ardından bin 357 kişi öldü

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Amerika, Avrupa ve Orta Asya Bölümü Başkanı Gianni Magazzeni, 5 Eylül'de varılan ateşkesten bu yana ülkenin doğusunda ordu birlikleri ile Rus yanlısı ayrılıkçılar arasındaki çatışmalarda bin 357 kişini

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Amerika, Avrupa ve Orta  Asya Bölümü Başkanı Gianni Magazzeni, 5 Eylül'de varılan ateşkesten bu yana ülkenin doğusunda ordu birlikleri ile Rus yanlısı ayrılıkçılar arasındaki çatışmalarda bin 357 kişinin öldüğünü bildirdi.

BM Cenevre Ofisi'nde Ukrayna'daki insan hakları ihlallerine ilişkin 8. aylık raporunu açıklayan Magazzeni, kışın gelmesiyle Ukrayna'da sıkıntıların giderek arttığını söyledi.

Ukrayna'da çatışmadan etkilenen bölgelerde yaşayan 5 milyondan fazla kişinin hayatta kalma mücadelesi verdiğine dikkati çeken Magazzeni, "Temmuzdan bu yana ülke içinde yerlerinden edilenlerin sayısı 59 bin 600'den yaklaşık yarım milyona çıktı ve 545 binden fazla kişi ise komşu ülkelere kaçtı" ifadesini kullandı.

Ukrayna'da çatışmaların başladığı nisan ayının ortasından 12 Aralık'a kadar geçen sürede 4 bin 707 kişinin hayatını kaybettiğini, 10 bin 322 kişinin ise yaralandığını vurgulayan Magazzeni, "5 Eylül'de varılan ateşkesten bu yana ülkenin doğusunda ordu birlikleri ile Rus yanlısı ayrılıkçılar arasındaki çatışmalarda bin 357 kişi öldü" dedi.

KIRIM'DA İNSAN HAKLARI İHLALLERİ

Kırım'da geçen mart ayındaki referandumdan bugüne insan hakları ihlallerinin devam ettiğini ifade eden Magazzeni, bölgede 19 bin 881 kişi yerlerinden edildiğini belirtti.

Referanduma katılamayan Kırımlılar için durumun çok zor olduğunu söyleyen Magazzeni, "Televizyon kanallarının, gazetelerin kapatılmasına dair, insanların ortadan kaybolması, sindirilmesine dair raporlar var" diye konuştu.

Öte yandan söz konusu raporda, Kırım'daki tüm dini toplulukların hukuki statüsünü kazanmaları ve çalışmalarını sürdürebilmeleri için 1 Ocak'a kadar Rusya kanunlarına uygun kayıt yaptırmaları gerektiği belirtilirken, bu durumun "Kırım'da düşmanca bir atmosfer yaratarak din ve vicdan özgürlüğünü engellediği" vurgulandı.