Tutuklu akademisyenler bugün hakim karşısına çıkıyor!

Tutuklu akademisyenler bugün hakim karşısına çıkıyor!

'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiride imzası bulunan tutuklu dört akademisyen bugün ilk duruşma için hakim karşısına çıkacak.

Ajansların haberine göre tutuklu dört akademisyen Esra Mungan, Muzaffer Kaya, Kıvanç Ersoy ve Meral Camcı bugün hakim karşısına çıkıyor.

ABD: YAKINDAN İZLİYORUZ

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, tutuklu akademisyenlerle ilgili gelişmeleri yakından izleyediklerini söyledi.

Sözcü Kirby, başkent Washington'da düzenlediği günlük basın toplantısında, konu ile ilgili kendisine yöneltilen bir soruya verdiği yanıtta, "Her şeyden önce, biz davayı çok yakından izliyoruz. Daha söylediğimiz gibi, Türk hükümetini, Türk anayasasında da korunan ilkelere uymaya, yargı bağımsızlığına, bunların hepsi dahil demokrasinin temel ilkelerine uymaya teşvik etmeyi sürdürüyoruz "diye konuştu.

Kirby, Amerikalı diplomatların bu tür davaları genel olarak izlediklerini, bu davaya katılım olup olmayacağı konusunda da bilgisinin bulunmadığını söyledi.

"BİLDİRİ PKK'LI BESE HOZAT'IN AÇIKLAMALARIYLA PARALEL"

Akademisyenlerin tutuklanmasına karar veren hakimlik, kararında, "Operasyonların devam ettiği sırada 11 Ocak 2016'da şüphelilerin de aralarında bulunduğu bin 128 kişi tarafından, 'Bu suça ortak olmayacağız' adı altında PKK terör örgütüne destek niteliğinde bir bildiri yayınlandığı ve sürece bakıldığında, Bese Hozat'ın PKK adına yaptığı açıklamalarıyla bu bildirinin birbirine paralel olduğu görülmüştür" ifadeleri kullanılmıştı.
Ne demişlerdi?

NE OLMUŞTU?

Mungan, Kaya ve Ersoy 14 Mart'ta gözaltına alınmış, 15 Mart'ta da çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı. Yurtdışında bulunan Meral Camcı ise 15 gün sonra Türkiye'ye dönmüş ve havaalanında gözaltına alınmasının ardından 31 Mart'ta tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Akademisyenler hakkında 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan 7,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin 11 Ocak'ta Ankara ve İstanbul'da düzenledikleri basın açıklamalarında "Bizler bu suça ortak olmuyoruz" başlığı ile yayınladığı bildiride şu ifadeler yer alıyordu:

"Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlâl etmektedir.

Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz.

Müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz."

Bildiriyi Türkiye ve yurt dışından 89 üniversiteden 1128 akademisyen imzalamıştı.