Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Türkiye"nin derdi batıyı gerdi!

ABD, AB ve İngiltere! Bu üç ülke, Türkiye"nin geleceği hakkında görüş birliği içinde değil..

Dahası bu üç ülkenin de kendi içinde farklı görüşler var..
AB diyince benim kafamda bir ortak akıl canlanmıyor.. Mihverde İngiltere, Fransa ve Almanya var. Burada Almanya hayli ilginç bir ülke. Merkel Hıristiyan demokrat bir başbakan. Gençliğinde öyle dindar bir hayatı yok.. Hıristiyanlık sadece kültürel bir kimlik.
Almanya zaten bir garip ülke.. Biliyorsunuz hâlâ işgal altındaki ülke statüsü uygulanıyor. Fransa ABD, İngiltere ve Fransa"nın işgali altında..
Almanya Doğu Almanya"yı satın aldı. Böylece içeride bir de Rusya bakiyesi var aslında.. Biliyorsunuz Gorbaçov öncesi bir Doğu Almanya, bir Doğu Berlin vardı..
Almanya ayrıca İsrail"in dolaylı vesayeti altında değil mi?.
Nazileri saymasanız da, bir sosyal demokrat kitle var, ana muhalefeti oluşturan. Tek bir Almanya yok anlayacağınız.Tek bir Amerika, tek bir İngiltere, tek bir Fransa ve tek bir Türkiye gerçeği de de yok!
ABD, İngiltere ve Fransa kendi derin yapılarını bu ülke üzerinden, Almanya üzerinden koordine ediyor diye bir iddia var. İkiz kuleler hikayesi de Almanya"dan başlamıştı hatırlarsanız. Böylece kendi anayasal kuruluşlarının bir ölçüde denetimi dışına çıkıyor. Askeri gizlilik perdesi altında ve kendi ülke topraklarının dışında birtakım kirli operasyonlarını daha kolay gerçekleştirebiliyor..
İngiltere de kendinden ibaret bir ülke değil aslında. England. Britanya, Büyük Britanya.. Commenwaldh ülkeleri.. ABD kendinden ibaret bir ülke mi sanki. Eyaletlerini saymazsanız, kendi içinde Cumhuriyetçiler, Demokratlar, Globalistler, Yahudi lobisi, evengalishler farklı çıkar grubları oluşturuyor.
Fransa"nın sadece Afrika"da 22 eski sömürgesi var.. Bu 22 ülkenin 11"inin parasını Afrika Frangı adı altında Fransız merkez bankası basıyor. Fransa artık kendisi Euro kullanıyor ama, kendisinin bile kullanmadığı bir parayı Afrikalılar için üretmeye devam ediyor..
Birçok batılı ülkenin daha düzinelerle eski sömürgesi var..
Türkiye bugüne kadar hep "oltaya takılmış bir balık"dı..     "Hasta Adam"dı.. "Sıçrama tahtası", "ucuz asker deposu", "fedailer mangası", "saldırı üssü" gibi bir şeydi batılıların güzünde.. Sen misin havacılıkta batıya rekabet eden, hem de onların ürettiği uçakla. Ne demek ben otomobil de üretirim, uçak da, füze de üretim, uzay mekiği de.. Ne demek Montreux"u by-pass etmek.. Çok oluyorsunuz! 2023 ne demek. 100 yıllık Lozan"a dayalı örtülü vesayet dönemi bitiyor diye kendi başına işler çevirmeye kalkışmak.. İmzalanan imtiyaz belgeleri, taahhütlerin süresi bitiyor..
"Terörü bitireni bitirirler" demediler mi size!
Darbelerin, Mafianın, çetelerin, kayıtdışı ekonomi ve kayıtdışı siyaset odaklarının üzerine gitmek de ne oluyor. Beyaz Türkler yedirirler mi size.. Örtülü KİT"lerin üzerine nasıl gidersiniz. Faiz Lobisine nasıl meydan okursunuz, Borsa Spekülatörlerini nasıl hesaba katmazsınız! Siz kim oluyorsunuz ve bu gücü kimden alıyorsunuz! Siz batıya danışmadan nasıl bölge devletleri ile ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal ilişkiler geliştirmeye kalkarsınız!
Sahi Türkiye"deki Alman Vakıfları, Türkiye"ye, dünyaya, el aleme akıl vereceklerine, önce kendi ülkelerindeki garipliklerin üzerine gitseler.
Friedrich Naumann Friedrich-Ebert-Stiftung, Heinrich Böll Stiftung Derneği, Konrad-Adenauer-Stiftung.. Bunlar Vakıf aslında. Ama sanıldığı gibi bir sivil toplum örgütü değil, Sivil toplumu örgütleyen Politik vakıflar(!). Her birinin arkasında bir siyasi parti var. İlişki kurdukları dernekleri kendi siyasi örgütlerinin politik programı yönünde kullanmaya çalışıyorlar, para aktarıyorlar.
Türkiye"de siyasi dernek ya da siyasi vakıf yok. Ama Almanya"nın Türkiye"deki siyasi vakıfları, "dernek" adı altında faaliyet gösteriyor.. Minareyi çalanlar, kılıfını uydurmuşlar anlayacağınız..
Geçen gün "Almanya Maliye Bakanı Schäuble, Türkiye"nin uzak gelecekte de AB"ye tam üye olacağına inanmadığını belirtti." Bu söz ona pahalıya malolacak.. Bugün batının bize ihtiyacı, bizim kendilerine olan ihtiyacımızdan fazla.. Öfkeleri akıllarını zail edince bazan böyle ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor olabiliyor..
Almanların bu telaşı 28 Şubat davası iddianamesinin eklerindeki bazı bilgi ve belgelerle ilgili olabilir mi aceba!
Birilerinin telaşlanmaları önemli.. Bu soruşturmaların bitirilmesi gerek. Çünki 40. Odanın önüne geldik. Gelinen noktada batının içimizdeki ajanları ve onların yerli işbirlikçileri deşifre olabilir. Batının Almanya üzerinden tezgahladığı kirli oyunlar, terör, iktisadi ve siyasi manipülasyonlar ortaya çıkabilir.. Bu olayların ortaya çıkması batının karizmasını yerle bir edebilir. Batı toplumu sosyal ve siyasi bir travma geçirebilir. İktisadi bir şok yaşayabilirler.. Bu sürecin önlenmesi gerekiyordu, Ergenekon da, Ergenekonun avukatlığına soyunanlar da, Siyonist lobiler de buna umut bağlamışlardı.
Sahi siz hâlâ bunu Gezi Parkındaki ağaçlarla ilgili bir şey mi sanıyorsunuz!
Bu arada, batıya düşman olmaya gerek yok. Her yerde, her ülkede, her toplum kesiminde dürüst, namuslu insanlar olduğu gibi, cahiller, hainler ve alçaklar var. Biz tüm onurlu insanlar ve mazlumlarla, dürüst, bilgili ve cesur insanlarla birlikte olalım, tüm onursuzlara ve zalimlere karşı!
Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 1284 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar