Türkiye, Rusya ve İran birlikteHareket Edecek!

Türkiye, Rusya ve İran birlikteHareket Edecek!

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Suriye’de çatışmasızlık alanlarının korunması için Türkiye, Rusya ve İran’ın birlikte hareket edeceğini açıkladı.

Kalın, “İdlib bölgesinde ağırlıklı olarak bizler ve Ruslar, Şam etrafında ağırlıklı olarak Rusya-İran, güneyde Deraa bölgesinde Ürdün’ün ve Amerikalıların içinde yer alacağı bir mekanizma üzerinde çalışılıyor. Hatta Rusların bir önerisi var: Belki Kırgızlar, Kazaklar belirli sayılarda güç gönderebilirler” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Büyükelçi İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı muhabirleri ile sahurda bir araya gelerek gündemdeki konuları değerlendirdi.

Erdoğan’ın 3 Mayıs’ta Soçi’ye yaptığı ziyarette Suriye’de çatışmasızlık bölgeleri oluşturulması ve bunun mekanizmalarının kurulması kararını hatırlatan Kalın, şöyle devam etti:

“Bununla ilgili teknik çalışmalar devam ediyor. Bildiğiniz gibi dört ana çatışmasızlık bölgesi belirlendi. Buralara kim, nasıl konuşlanacak? Oradaki asayişi nasıl sağlayacak? Süreci kim, nasıl izleyecek? Bununla ilgili Türk, Rus ve İranlı yetkililer arasındaki müzakereler yoğun bir şekilde devam ediyor. Biz umutluyuz. Yani bu iki sürecin bir arada yürümesi, en azından çatışmaların durdurulması, insani yardımların ulaştırılması ve siyasi sürecin hızlandırılması noktasında önemli katkılar sağlayacaktır.

‘KIRGIZLAR VE KAZAKLAR GÜÇ GÖNDEREBİLİR’

Muhtemelen İdlib bölgesinde ağırlıklı olarak bizler ve Ruslar, Şam etrafında ağırlıklı olarak Rusya-İran, güneyde Deraa bölgesinde Ürdün’ün ve Amerikalıların

içinde yer alacağı bir mekanizma üzerinde çalışılıyor. Hatta Rusların bir önerisi var: Belki Kırgızlar, Kazaklar belirli sayılarda güç gönderebilirler. Bu görev gücü içerisinde onlar da yer alabilir.

‘ABD’NİN POLİTİKALARI RİSKLER BARINDIRIYOR’

Şunu da söyleyeyim: Amerika’nın Obama döneminde başlattığı ve şimdi Trump’la devam eden bu politikası (PKK/PYD’ye silah yardımı) sadece Türkiye açısından değil, Suriye’nin geleceği açısından da çok ciddi riskler barındırıyor. Orada etnik gerilimden demografik yapının bozulmasına kadar, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasından terör örgütlerinin başka alanlarda palazlanmasına kadar çok boyutları olan ve bize göre çok yanlış birçok düzeyde hataları olan bir politika.”