Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Türkiye Cumhuriyeti’nin dolarla imtihanı

Dikkat ettiniz mi, her darbe öncesinde dolarda ani ve sert dalgalanmalar oluyor. Toplum ve piyasa terörize ediliyor. 1923’de Osmanlı bakiyesi Türk Lirası doların üzerinde bir değere sahipti. 1926›da, 3 yılda dolar 2 liranın üzerine çıktı, 1929 “büyük kriz”de, bir 3 yıl sonrası ise dolar 2,13 kuruştu. 1929’dan 1935’e aşağı doğru bir seyir izleyen dolar 1935’te 1,25 kuruştu. 1945’e kadar bu seviye korundu ve dolar yaklaşık 1,31 kuruşa sabitlendi.

Missouri Zırhlısı 5 Nisan 1946’da geldi ve 9 Nisan 1946 günü İstanbul’dan ayrıldı. Bu süreç Türkiye’nin siyasi ve iktisadi açıdan ABD ve batıya entegrasyon sürecinde bir miladdır. Bu ziyaretin ardından 1946’da dolar %100’ün üzerinde değer kazanarak 2,80 liraya çıktı. Bu durum CHP için bir son, “Küçük Amerika” olma yolunda sonuç DP iktidarına giden yolun başlangıcı idi.

1946’dan 1958’e dolar tam 12 yıl sabit kaldı ama Menderes 1958’de TL’yi %321 devalüe etti. Dolar bir gecede 2,80 liradan 9,00 liraya fırladı. Bu dolar operasyonu Menderes’in sonu oldu. 7 Haziran 1945’te, Türkiye’de hürriyet ve demokrasi alanında ileri adımlar atılması gerekçesi ile adına “dörtlü takrir” denilen dört CHP milletvekilinin, Bayar, Menderes, Zorlu, Polatkan’ın CHP’den ayrılarak DP’yi kurması ile başlatılan süreç, Missouri zırhlısının ziyareti ile kesinlik kazanmış ve 4 kurban seçilmişti. “Küçük Amerika” olma hayali ile yola çıkan bu 4 politikacı 1958’de Menat putuna kurban edilmek üzere düğmeye basıldı. Sonuç: 1960’ta 27 Mayıs darbesi. CHP zihniyeti, 1945’de kendinden koparılan evlatlarının kellesini 1960’da yedi. Bayar hariç! Çünkü o “Alliance İsrailiate” mezunu, Mason “Galib Hoca” idi! 1970’e geldiğimizde Demirel “acı reçete”yi millete yutturmak zorunda kaldı. FED’in Tanrısı Menat devreye girdi ve TL’yi %65 oranında devalüe ederek 9,00 liradan 14,85 liraya yükseltti. Sonuç 12 Mart muhtırası!

Menat’ın en büyük sihirlerinden, illüzyonlarından biri olan “Tarihin en büyük dolandırıcılığı” olarak bilinen Bretton-Woods Anlaşması revize edildi. Amerika dünyanın tüm altın rezervlerini “kendi koruması altına aldı” ve yerine dünyaya altın karşılığı kağıt dağıtmaya başladı. Elinin ayarı kaçıp doları fazla basınca da elindeki altını teslim etmeye yanaşmamıştır.. Bundan sonra önce altın fiyatları 35 dolar iken 850 dolar / onsa çıktı. Ardından petrol fiyatları 2,75 dolardan 80 dolar/varile yükseldi. Uluslararası ticaretin yüzde %60’ı Amerikan Doları ile dönüyor. Uzunca bir süreden beri de bu devran böyle ilerliyor. Bu düzen 1944’de 2. Dünya Savaşı’nın bitmesine daha 1 yıl varken Breeton Woods kasabasında kurulan sabit kur sistemi aslında dünya derin devletinin ABD’de savaş sonrası “Yeni Dünya Düzeni”ni de hayata geçirmeye başladığı zamana işaret etmektedir. Artık yeni güç merkezi Avrupa değil Amerika olacaktır. Menat yeni dünyanın imparatorluğu için ayağa kalkmaktadır. Eşzamanlı olarak IMF ve Dünya Bankası’nın kurulması kararları da alınmıştır. İlk senaryoya göre 1 ons altın 35 dolara eşitlenerek sabit kur sistemine geçilmiştir. Ve bir de LIBOR var. LIBOR 2021’de ölecek. Londra finans borsası, tüm dünya paralarının alım-satım ve faiz oranlarını belirler. Paraların cismani varlığı ilgili ülkelerin olsa da paraların kıymetini LIBOR belirler. LIBOR ilk olarak 1969’da Girit doğumlu bir bankacı olan Minos Zombanakis tarafından İran şahına sağlanacak olan 80 milyon dolarlık bir sendikasyon kredisinde, birkaç banka tarafından bildirilen fonlama maliyetlerinin ortalamasını sendikasyon kredisinin faiz oranı olarak referans almayı önermesi ile ortaya çıkmıştı.

ABD 1968 Vietnam savaşından ve 1970’li yıllardaki petrol krizine kadar sorunsuz işledi. Vietnam savaşı ABD için ciddi bir güven kaybına sebeb oldu. Vietnam Asya’da ve Latin Amerika’da, petrol krizi İslam dünyasında anti Amerikancı hareketlere sebeb oldu. ABD altın para sisteminin gereği olarak sadece kasasındaki altın miktarı kadar dolar basmalıydı. Ama şartlar bu kuralı görmesini engelledi. Tüm dünyada dolar bollaşıyordu. ABD karşılıksız para basıyordu. Bir yandan da soğuk savaş şiddetini artırmış ve Rusya altın satmıyordu. 1968 yılında Fransa’da Charles de Gaulle, Almanya’da Konrad Adenauer bir araya gelip, ABD’den merkez bankalarındaki dolar karşılığı altın istediler. Kızılca kıyamet koptu, 68 Kuşağı sol sloganlarla kapitalizmi korumak için sokaklardaydı!? Bu arada ABD de daha fazla dayanamadı ve 1973’te doları devalüe etti. Sonuç olarak altına dayalı para sistemi de çökmüş oldu. Ama yine de uluslararası sistem doları rezerv para olarak kullanmaya devam etti. Çünkü ABD’ye “Hayır” deme cesareti olmadığı gibi, sistem çökecek olursa dolar putu onların da üzerine çökecekti. Ve Ecevit, sonra Demirel, CHP-MSP, 1. MC, 2. MC dönemi. 1971’de 14,00 lira olan dolar 1973’de 13.74 liraya düşecektir. 1974’de 14.3. Demirel gelir. 1975’de dolar 15.80’dir. 1976 / 17.8, 1977 / 24.0, 1978 / 37.5, 1979 / 76.0, 1980 / 76.03 ve sonunda da “70 cente muhtaç» bir Türkiye. 24 Ocak kararları. 24 Ocak 1980 tarihinde lira tekrar devalüe edilir.. Dolar “geleneksel tarım ürünleri dövizlerinde” %100 35 liradan 70 liraya; diğer dövizlerde %48.6, 47.1 liradan 70 liraya yükseltilir. Sonuç: 12 Eylül. 1980-83 dolar 76.03’den başladığı yolculuğa 1981’e 110.2 TL ile 1982’de 160.94’le devam etti ve 1983’ü 224.03 lira ile kapattı.

Özal 1983’de 224.03 ile aldığı doları 1984’de 364.85’e, 1985’de 518.35’e, 1986’da 669.40’a, 1987’de 855.40’a yükseltti. 1988’de dolar çıldırdı. 1.416.50’ye, 1989’da 2.240.55’e 1990’da 2.613’e, 1991’de, soğuk savaşın bittiği yıl 4.182 liraya yükseldi.

1992’de DYP-SHP koalisyonu kurulduğunda dolar 5,075 liraya yükseldi. 1993’de dolar 10.986 liradır. 1994’de 29.780 liraya yükselir. Menat sarhoştur, doların değeri katlanarak büyür. 1995’de 45.986, 1996’da REFAHYOL kuruldu. Dolar 81.623, 1997’de REFAHYOL hükümeti sonunda dolar 152.241 TL’dir. 1998’de Mesut Yılmaz gelir. Dolar 261.415’dir. Mesut Yılmaz yönetiminde dolar 4 yılda 1.500.000 lirayı aşar. Sonuç: “Abbas yolcu”dur!

Menat’ın cinleri” yine işbaşındadır. 2000 yılı sonuna doğru kriz patlar. Ekim ayında %39 olan gecelik faizler kasımda %95, aralıkta da %183 olur... 19 Şubat 2001, Millenium sürprizi: Sezer’in Ecevit’e anayasa kitapçığını fırlatması ile faizler de %7500’e çıktı.. Ardından 22 bankaya el konuldu.. Finans kapitale kapılar açıldı. Yeni, örtülü duyunu umumiye dönemi.

14 Ağustos 2001’de AK Parti kuruldu. Ardından Türkiye’de iktidar değişikliği oldu. Döviz kuru, 2002 sonunda 1,642,000 liradan 2007 sonunda 1,170’ye geriledi. (Bu dönemde liradan 6 sıfır atıldı) 

2008’de aniden dünyayı sarsan krizle dolar 1,50’ye fırladı. Kriz “teğet geçti” ama 3 yıl sonra 2010 yılı sonunda döviz kuru 1,501 TL’dir. Görüldüğü gibi dolar aynı zamanda hedef ülkelerdeki iktidarları zor durumda bırakmak için istikrarı bozmaya yönelik adeta bir silah, manivela olarak kullanılmaktadır. 2011 / 1.670, 2012 / 1.792, 2013 / 1.902, 2014 / 2.188, 2015 / 2.702, 2016 / 3.022, 2017 / 3.649, 2018 / 4.811 ve bugün dolar 5.770 TL. Türkiye bir şekilde artık dolardan yakasını kurtarmak zorunda. Her ülke için aynı durum sözkonusu. Rusya, Çin de ellerindeki dolar stoğunu bir şekilde eritmeye çalışıyor. Yerel para ile ticaret, mal takasına dayalı barter da önemli bir alternatif. Sanal para yeni bir fırsat.

Bizim Merkez Bankamız, niye Pekin’de Moskova’da, Hindistan’da, Afrika’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Avrupa’da, Amerika’da şubeler açmasın. Bizim de 21.YY’ın büyük değişimine hazır olabilmemiz için, diğer alanlarda olduğu gibi, finans piyasasında da kavramsal ve kurumsal anlamda, ama en başta filozofik anlamda bir zihinsel sıçramaya ihtiyacımız var. Yoksa kapitalizmin bu çıkmaz sokak hükmündeki bu labirentlerinde, paraya ulaşmak hiç kolay olmayacak.

Yeni bir durumla karşı karşıyayız ve tarihin kavşak noktalarından birinde bulunuyoruz. 

Selâm ve dua ile.

Bu yazı toplam 922 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar