Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Turkey Gate!

Koman yaşarken, “Ya bilmiyorsun, ya da yalan söylüyorsun” demiştim, JİTEM’le ilgili.. Sürekli, JİTEM diye bir yapılanmanın olmadığını söylüyordu. Beni mahkemeye verdi. Gerçek yıllar sonra kabul edildi. JİTEM vardı ve Koman yalan söylüyordu..

Basında “ABD’den Türkiye Açıklaması” diye bir haber vardı geçen gün.. “Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rhodes, “Biz Türkiye’nin içişlerine herhangi bir şekilde müdahalede bulunmuyoruz” diyordu..

Ben Rhodes ya bilmiyor, ya da gözümüzün içine bakarak yalan söylüyor!

AA’dan geçen haber özetle şöyle: “Rhodes, başkent Washington’daki Yabancı Basın Merkezi’nde düzenlediği brifingde bir gazetecinin, “Başbakan Erdoğan ile Obama’nın uzun süredir telefonda görüşmemiş olmasında, Gezi Parkı olayları ve İstanbul merkezli operasyonların da aralarında bulunduğu son dönemdeki gelişmelerin etkili olup olmadığı” şeklindeki soruya karşılık olarak Başkanın Erdoğan ile son beş yıldır çok etkin işbirliği içinde olduğunu, etkin işbirliğinin devam ettiğini, Türkiye ile yakından çalışmayı sürdürdüklerini söyledi. Türkiye’nin içeride önemli zorluklarla da mücadele ettiğini ifade eden Rhodes, “Bir şekilde bu zorlukların, ABD hükümeti tarafından atılmış adımlarla ilişkili olduğuna dair iddiaları reddettiğimizi açıklığa kavuşturmak zorundayız. Biz Türkiye’nin içişlerine herhangi bir şekilde müdahalede bulunmuyoruz. Dolayısıyla ülkedeki herhangi bir zorluğun, bir siyasi huzursuzluğun, bir şekilde ABD hükümetinin eylemleriyle bağlantılı olduğu yönündeki tezleri reddediyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin güçlü bir demokrasiye sahip olduğunu, demokratik kurumlara ve hukukun üstünlüğüne yönelik taahhüdünün bulunduğunu belirten Rhodes, “Türkiye’nin bu zorlukları etraflıca ele alabileceğine inanıyoruz. Bunu yaparken onları destekleyeceğiz. Dış politikada işbirliğimiz konusunda, Türkiye ile etkili bir biçimde çalışmayı sürdüreceğiz” ifadesini kullandı.

Resmi açıklama böyle.. 

ABD’de Obama’yı istemeyenler Erdoğan’ı da istemiyorlar, bu bir.. İki: Nasıl Türkiye’de bir derin devlet varsa, ABD’nin de kendi derin devleti var ve ayrıca bir de uluslararası derin devletin kalbi de ABD’de atıyor..

Almanya’da da uluslararası sistemin önemli bir operasyon üssü durumunda mesela.. Almanya dediğinizde orada görülen bir Almanya var. Bir de ABD, İngiltere, Fransa, hatta Rusya, İsrail var mesela! Avrupa (Batı Roma) diyince gözümün önüne hemen Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya gelir Yani Vatikan. Artık ne bir tek ABD var, ne tek bir Avrupa, Tek bir Almanya, ya da Fransa da yok. Zaten tek bir İngiltere hiç olmadı. Britanya, Büyük Britanya, England dünyaya yayıldıklarından bu yana zaten hep vardı..

Türkiye’ye yönelik hukuk dışı müdahalelerin arkasında ABD hep vardı. 60 darbesinde de vardı, 70’de de, 80’de de, 28 Şubat’ta da, bugün de!

İsrail bazan Amerikan, bazan İngiliz şapkası, bazan Fransız şapkası ile geldi mesela..

Göreceksiniz bu Camia işi ABD yönetiminin de başını ağrıtacak, İngiltere’nin de.. Daha bir çok ülkenin.. Mali işler de var işin içinde, sınav usulsüzlükleri, soru bankasının cevap anahtarını hukuk dışı yollarla elde etmeden tutun da, istihbarat finans, dinleme olaylarına kadar yok yok!

Devlet içinde devlet de var, darbe planı da.. 2013 Aralık’ta bunlar yönetime el koyma planı yapmışlar.. Aylar öncesinden hazırlıklar tamamlanmış, ABD ve İsrail’deki bazı merkezlerle defalarca görüşülmüş.. Son olarak “Süleyman” isimli şahsın ses kayıtları düştü internete.. İsrail’le birlikte çalışıyorlar. 

Melih Gökçek diyor ki; “ABD elçisiyle görüştüm. ‘AK Parti iktidarı gidecek demişsiniz’ dedim. Yalanlamadı’’ diye konuştu. ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ile görüştüğünü söyleyen Gökçek “Kasım-Aralık ayında Erdoğan gidecek” sözlerini yalanlamadığını açıkladıktan hemen sonra yalanlama geldi. Çünki rüzgar tersine döndü ve komplo deşifre oldu! Büyükelçi biliyorsa büyükelçinin bildiğini ABD hükümeti bilmiyor olamaz!..

ABD’li üst düzey NSA yetkilisi Bill Binney “ABD artık bir polis devletidir. NSA, mahkemeleri ve yasaları atlayan bir paralel yapıdır” dedi. Amerikan istihbarat örgütü NSA’nın, bilimkurgu filmlerini aratmayan teknolojilerle sıradan insanlardan büyük ülkelerin devlet liderlerine kadar herkesin telefonunu dinlediği, maillerini okuduğu ortaya çıktı.. 

Önümüzdeki günlerde bu konu da daha çok konuşulacak.. Dinleme her ülkede yaygın olarak yapılıyor ama önlenmesi konusunda ise yetersiz kalınıyor..

Yahudi lobisi: “Cemaati bitirmek zor, Erdoğan kolay iş!” diye aklınca bir yalanla Cemaate moral verip, yandaşlarını iktidara karşı kışkırtırken, aslında camiayı da, Amerikan yönetimini de kışkırtmaya devam etmiş hep başından beri.. İstihbarat desteği sağlamış..

Cevabını arayan soru şu, koskoca Amerika, AB, Vatikan; İslam dünyası ile ilişkisini nasıl camia gibi dışlanmış, yalnız, esoterik bir grub üzerinden pamuk ipliğine bağlar.. Bu karanlık ve kirli oyunun finansmanı, yönetimi, ABD’ye yüklediği maddi ve manevi zarar ve risk şimdi yapanın yanına kar mı kalacak..

Bana göre bu skandal İrangate skandalından daha büyük bir skandaldır ve Amerikan yönetimi, paralel ve derin devleti bu işten ağır bir zarar yüklenecektir. Bu Turkishgate!. Bu hem iç politikasında, hem dış politikasında, hem de uluslararası ilişkilerinde ciddi sorunlara yol açacaktır.. Konu sadece siyasi krize sebep olmayacak, hukuki sorunlar da ortaya çıkacaktır. Muhalefet bu olaya ilgisiz kalamayacaktır.. Çünki bunun ABD’ye ve AB’ye zararı, Hıristiyan dünyasına ve İsrail’e zararı sanıldığından çok daha büyük, uzun sureli, telafisi zor zararlar verecektir..

Camia ve Yahudi lobisi, öfkeleri ve korkuları akıllarından büyük bir halde, yokuşaşağı koşar gibi gidiyorlar.. Neden korkuyorlarsa, ona doğru, kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar.. Birilerinin bunları durdurması ve “zararın neresinden dönerlerse orasının kar olacağını” bunlara söylemesi gerek. Medyumik, ezoterik bir ruh hali içinde gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, kalpleri var hissetmiyorlar sanki!

Selam ve dua ile.

yeniakit

Bu yazı toplam 719 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar