Türkiye’de hukuk düzeninin nasıl tarumar edildiğinin her gün yeni göstergeleriyle karşılaşıyoruz. Keyfi gözaltılar, işkence vb. rahatsızlıklara ek olarak 15 Temmuz sonrasında gündeme gelen kaçırılma iddialarıyla ilgili olarak önceki gün çok ilginç bir gelişme yaşandı.

Tam 133 gün önce Ankara Yeni Mahalle’de Gülen yapılanması mensubu olduğundan ötürü kaçırıldığı iddia edilen Ümit Horzum adlı şahsın eşi Ankara Emniyeti’nden aranılarak kendisine kocasının emniyette olduğu ve isterse gelip görüşebileceğinin söylendiğini duyurdu.

Ümit Horzum’un aracı 06 Aralık 2017’de saat 18.00 sıralarında Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde bulunan A City isimli alışveriş merkezinin önünde siyah bir Transporter tarafından durdurulmuş ve zorla bu araca bindirilen Horzum’dan o günden sonra tek bir haber dahi alınamamıştı.

Horzum’un eşi Aynur Horzum, eşinin kaçırıldığı bilgisini olaydan bir gün sonra eşinin arkadaşı olduğunu ifade eden birinin haber vermesiyle öğrendiğini ifade etmişti.

Kaçırma olayının ardından Yenimahalle İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Yenimahalle İlçe Jandarma Komutanlığı’na başvuruda bulunan Aynur Horzum, eşinin akıbetine ilişkin tek bir bilgiye ulaşamamış, eşini bulabilmek için yoğun biçimde sürdürdüğü hukuki çabalardan da hiçbir sonuç almamıştı.

Ümit Horzum Ankara’da benzeri şekilde siyah renkli Transporter araçla kaçırılan 11. kişi. Bu kişilerden birkaçının bilahare poliste oldukları ortaya çıkmış fakat çoğu hakkında halen hiçbir haber alınabilmiş değil.

Ümit Horzum hadisesi Ankara’da emniyet birimlerinin hukuk dışı yöntemlerle hareket ettiklerine dair iddialarla ilgili olarak çok net bir görüntü sunmakta. Eğer Türkiye’nin hala bir hukuk devleti olduğu, kanunlarla yönetildiği, yasa dışı hiçbir eylemin hoş görülmediği kabul ediliyorsa bu hadise üzerine yetkililerin vakit kaybetmeden derhal açıklama yapmaları ve sorumlular hakkında işlem yapılması şarttır!