Trump'ın İran Planı Açıklandı !

Trump'ın İran Planı Açıklandı !

Eski CIA görevlisi Trump'ın İran planını açıkladı

CIA’in “Terörle Mücadele” biriminde daha önceden görev yapmış olan John Kyriaku, “Consortium News” internet sitesinde yayınlanan makalesinde, bugün İran’la savaşa girmek için gerekçelerin 2003 yılında Irak için sunulan gerekçelerle aynı olduğunu ifade etti.


Kyriaku makalesinde, “CIA’de 15 sene çalıştım. Bu süre zarfında bir şeyler öğrendiğimi düşünüyorum. Federal bürokrasinin nasıl işlediğini öğrendim. Hükümet içerisinde, CIA’de ya da hükümetin diğer kurumlarında oynanan kovboyculuğun siyaseti şekillendirmede önemli bir role sahip olduğunu gördüm. CIA’in kanunları sonuna kadar kullandığını, sonuçları ne olursa olsun, sonuca yönelik bir strateji belirlemeksizin düşünmeden savaşa girebildiğini gördüm” ifadelerini kullandı.


Eski CIA görevlisi sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bunları 2002 yılının baharında, Irak Savaşı’na hazırlık yapıldığı süreçte öğrendim. O süreçte Pakistan’da El-Kaide’ye karşı çalışıyordum. 2002 yılının Mayıs ayında CIA karargahına geri döndüğüm zaman bana Irak’ta savaşa girme kararının aylar önce Beyaz Saray’da alındığı ifade edildi. Çok şaşırdım ve söylediğim tek şey “Ama biz daha Bin Ladin’i tutuklamadık” demek oldu. “Karar çoktan alındı. Önümüzdeki sene Şubat ayında Irak’ta savaşa gireceğiz ve Saddam Hüseyin’i devireceğiz. Irak’ın güneyinde dünyanın en büyük hava üssünü kuracağız. Bunun için öncelikle Uluslararası Güvenlik Konseyine gidip uluslararası bir karar beklediğimizi beyan edeceğiz” cevabını aldım. Aslında karar çoktan alınmıştı.” 


“Ardından ABD Dışişleri Bakanı Colin, savaşa destek toplamak için Ortadoğu ve Avrupa’ya ziyaretler düzenlemeye başladı. ‘Irak’ın kitle imha silahları taşıdığı, bu yüzden Irak’taki rejimin devrilmesi gerektiği, zira Irak’ın ABD için tehdit unsuru olduğu hususunu AB’ye taşıdı.”


“Mesele tamamen yalan üzerine kurgulandı. Karar alındı ve ardından destek toplamak için “gerçekler” oluşturuldu. Aynı durumun şu anda da yaşandığını düşünüyorum.”


CIA görevlisi oyunun nasıl kurgulandığına dair açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Öncelikle Donald Trump, 2016 yılındaki seçim kampanyası sürecinde devamlı kendisinin ortak çalışma planından ayrılacağını ifade etti. Bunu geçtiğimiz Salı günü anlaşmayı bozarak yerine getirdi. Anlaşmaya göre İran şartları yerine getirecek, bu hususta denetlenecek ve böylece kendisine uygulanan yaptırımlar da kaldırılacaktı. Karşıt görüşler olsa da anlaşma başarıyla uygulanıyordu. Denetleme sistemi –benzeri şekilde savaştan iki sene önce BM tarafından Irak’a da dayatılmıştı.”


“Başkan olduktan sonra Trump İran karşıtı söylemlerini daha da yoğunlaştırdı. İki önemli merkezin başına İran’a düşmanlığıyla tanınan isimleri yerleştirdi. CIA Şefi Mike Pompeo’yu Dışişleri Bakanı olarak, BM eski temsilcisi John Bolton’u da Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atadı. Bu ikisi İran’da rejimin değişmesinden yana olan tavırlarını asla gizlemediler.”


“Asıl endişe uyandırıcı olan İran’a karşı kurulan İran, Suud, BAE ittifakı… İsrail Başbakanı Benjamin Netenyahu’nun İran’la ilgili planı açıkladığı konuşma, 15 Şubat tarihinde Güvenlik Konseyi önünde yapılan ve Irak’ta kitle imha silahlarının var olduğunun haber verildiği konuşmaya çok benziyordu.”


“Yemen’de Suud’un öncülüğünde başlatılan ve aslında bir vekalet savaşı olan hamlenin manevi babası olan Suud Veliahdı Muhammed bin Selman ABD ve Fransa’ya uzun bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu gezisinde İran tehlikesinden söz etti. Benzeri açıklamalar BAE ve Bahreyn’den de geldi.”


“Gerçek bir tecrübe dolayısıyla şunu söyleyebilirim ki, ben bunları önceden de yaşadım. Hükümetimiz yeni bir savaş için uygun ortam hazırlıyor. Bunun için öncelikle Trump İran tehlikesi hakkında her gün çeşitli açıklamalar yapacak, İran’ın ABD için tehdit unsuru olduğundan söz edecek. Ardından Pompeo askeri destek toplamak için Ortadoğu ve Avrupa’ya gidecek. ABD’nin BM Temsilcisi Nicky Healy, Uluslararası Güvenlik Konseyi önünde, Amerika’nın kendisini ve müttefiklerini korumaktan başka bir seçeneğinin olmadığı yönünde bir açıklama yapacak. Son raddede ise, savaşın bir işareti olarak, Ortadoğu’da, Umman Denizinde ve Körfez’de uçak gemileri görüntülenecek. Aslında şu anda gemiler mevcut ama onlar daha çok kışkırtmayı amaçlıyor.”


Kyriaku sözlerini şöyle tamamladı: “Bize düşen uyanık olmak, yeni bir savaşa muhalefet etmektir.”

islamianaliz