Tokatçı Ekrem’e yaklaşmayın... Zira, sizi de tokatlayabilir!

Geçen haftanın gündeminde “birkaç olay” vardı... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Amerika kıtasının keşfi” ile ilgili sözleri, yine Tayyip Erdoğan’ın “Fetullah Gülen okulları” ile ilgili uyarıları ve muhabirimizMehmet Özmen’e, “Ekrem Dumanlı ve gorilleri” tarafından yapılan “linç”girişimi!..Tabiî; bir de, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “MİT’in CHP’yi karıştırmaya çalıştığı” iddiası vardı ki, bunlar; geçen haftanın “en çok konuşulan” konularıydı!..

TOKATÇI EKREM VAK’ASI

Olayları irdelemeye “Tokatçı Ekrem Dumanlı Vak’ası”ndan başlayalım...

Malûmlarınız olduğu üzre; geçen hafta Pazar günü Ekrem Dumanlı, TÜYAP KitapFuarı’na“kitaplarını imzalamak” üzere gitmiş, muhabirimizMehmet Özmen de,“gündemdeki soru”yu sormak üzere Ekrem Dumanlı’ya“mikrofon”uzatmıştı.

Bir “gazeteci” olarak sormuştu:

“Efendim, geçen gün ilginç bir röportaj verdiniz... Cemaatin Güneydoğu’da BDP’ye de oy verdiğini söylediniz... Bu bir itiraf mıydı?”

Sonrası malûm... Dumanlı ve gorilleri, hemen Mehmet Özmen’in üzerine atlamışlar, “tokat” atmışlar, gömleğinin düğmesini kopartıp, yırtmışlardı!..

Olay kamuoyuna yansıyınca, paniğe kapılan “Tokatçı Ekrem” ve yandaşı medya, hemen “yalan” uydurmaya başlamışlardı!.. Dahası; ellerindeki“darp görüntüleri”ni “dublaj”larla, “montaj”larla değiştirmişler, tam bir“yavuz hırsız” taktiği ile “ev sahibi”ni bastırmaya, “suçlu” iken “güçlü”görünmeye çalışmışlardı...

Ne var ki, “mızrak çuvala” sığmamış ve Ekrem Dumanlı’nın adı, medya tarihine “Tokatçı Ekrem” olarak geçmişti!..

DUMANLI’YA PROTESTO!

İşte bu “Tokatçı Ekrem”, geçtiğimiz Cumartesi günü, “STK’lar ve gazetemiz çalışanları” tarafından, Zaman gazetesinin Yenibosna’daki binası önünde “protesto” edildi...

Gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu burada yaptığı açıklamada dedi ki; “Papa’nın bile elini öpenlerin Müslümana tokat atmasını hiçbir zaman kabul etmek mümkün değil. Herkes sevdiğiyle haşrolacak. Papa’yı sevenler Papa ile haşrolacak, Müslümanı sevenler de Müslümanla haşrolacak.”

Gazetemiz adına “basın açıklaması” yapan Müessese Müdürümüz Nuri Karahasanoğlu ise; “Yıllardır hoşgörü söylemi ile hareket ettiğini iddia eden, son aylarda ise Dostluk ve Kardeşlik sloganıyla medyada boy gösteren Zaman Gazetesi’nin ve bağlı olduğu grubun, geçtiğimiz Pazar günü TÜYAP Kitap Fuarı’ndaki saldırgan tavrını kınıyoruz” dedi.

“Sadece sorduğu soruyu beğenmediği için 18 yıllık gazeteci olan muhabirimiz Mehmet Özmen’e saldıranlar, gömleğini yırtanlar, tokat atma cesareti gösterenler, tartaklayanlar bilmelidirler ki; Akit, kamuoyunu aydınlatmak için kimseden çekinmeden, kimseden korkmadan, sorulması gereken soruları her zaman sormaya devam edecektir...” diyen Karahasanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Hoşgörü kavramı arkasına  saklanan saldırganlar ve tüm dünya bilmelidir ki, bugüne kadar birçok kişi ve kuruluş, omuzları yıldızlardan geçilmeyen anlı şanlı paşalar bile Akit’i susturamamışlardır... Allah’ın izni ile bugünden sonra da hiç kimse susturamayacaktır...

Bugüne kadar Akit’i susturmak için gazete binamıza bomba atanlar, kalaşnikof ile saldıranlar, trilyonluk para ve yüzlerce yıllık hapis cezası istenen iddianamelerle karşımıza  çıkanlar bilmelidir ki, Akit bunların hiçbirisinden korkmaz.”

HOŞGÖRÜ PALAVRASI

Uzun lâfın kısası;

“Tokatçı Ekrem” olayı, geçen hafta en çok konuşulan konular arasındaydı... Ama bu konu, bundan sonra da konuşulmaya devam edecektir... Çünkü Mehmet Özmen; “Kral’ın çıplak olduğunu” göstermiş,“kirli kan ve mikrop”larla büyüyen “çıban”ı patlatıp, fışkıran “cerahat”i gözler önüne sermiştir.

Görülmüştür ki;

“Hoşgörü” bir yalandır!..

“Diyalog” bir palavradır!..

Akit’in yayın prensibi “Müslüman’a karşı müşfik, kâfire karşı şedit olmak”iken; Zaman’ın yayın prensibinin, tam tersine; “Kâfire karşı müşfik, Müslüman’a karşı şedit olmak” olduğu ortaya çıkmıştır!..

Mustafa Karahasanoğlu ağabeyin dediği gibi, nihayetinde “herkes sevdiği ile haşrolacak”tır!..

Onları, Allah’a havale ediyoruz...

GÜLEN OKULLARI AJAN ÜSSÜ!

Geçen hafta, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ekvator Ginesi’nde, Arap liderlere yaptığı bir “çağrı” da, çok konuşuldu, çok tartışıldı...

Erdoğan, Arap liderlere dedi ki;

l “Bazı Afrika ülkeleri ile Türkiye arasına ‘sivil toplum örgütü’ ya da ‘eğitim gönüllüsü’ maskesiyle çeşitli tehlikeli yapılanmaların nüfuz etmeye çalıştıklarını görüyor, dikkatle izliyoruz. Faaliyet gösterdikleri hemen her ülkede gizli yapılanma içine giren ve ajanlık faaliyetleri artık daha da somutlaşan bu örgütlere karşı devlet ve hükümet başkanı dostlarımızın daha hassas olacaklarını umuyoruz.”

l “Eğitim ve insani yardım görüntüsü altında Türkiye dahil olmak üzere faaliyet gösterdikleri her ülkede ciddi tehdit teşkil eden bu örgüt veya örgütlere karşı her türlü bilgi paylaşımına ve ortak mücadeleye hazır olduğumuzu vurgulamak isterim.”

Erdoğan, Afrika ülkelerine, paralel yapı ile ortak mücadele çağrısı da yaptı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu sözleri, dikkatleri bir defa daha“Paralel yapı ve okulları”na  çekti...

Akit, bu konuşmayı “Gülen okulları ajan üssü” başlığı ile verdi ki; bu tesbit, “164 ülkede okulları bulunan Gülen Cemaati”ne bu anlayışın“niçin” gösterildiğinin sorgulanmasına da vesile oldu!..

Şimdi şu soru soruluyor:

“Fetullah Gülen okullarında hangi ülkelerin istihbarat ajanları bulunuyor?.. İngiliz ajanları mı, Amerikan ajanları mı?.. İsrail ajanları mı, Alman ajanları mı?.”

AMERİKA’YI KİM KEŞFETTİ?

Erdoğan’ın, sadece “Paralel Yapı” tehlikesine dikkat çeken bu sözleri değil; “Amerika’nın keşfi” ile ilgili sözleri de, geçen haftaya damgasını vurdu...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika’nın keşfi” ile ilgili olarak özetle dedi ki;

“Latin Amerika’nın İslam’la tanışması 12. yüzyıla kadar dayanır. Amerika’yı Kolomb değil, 1178’de Müslümanlar keşfetti. 1178’te Müslüman denizciler Amerika kıtasına ulaşmıştı. Kristof Kolomb anılarında Küba kıyılarında dağın tepesinde bir caminin varlığından bahseder. Ben, şimdi Küba’lı kardeşimle konuşurum. O dağın tepesine bir cami bugün de yakışır. Yeter ki izin versinler, olur desinler. Yani Kolomb daha Amerika kıtasını keşfetmeden İslam dini kıtada inkişaf etmiş, yayılmıştı.”

ALAY ETTİLER AMA!

Erdoğan’ın bu sözleri, ne ilginçtir ki; özellikle “Cemaat Medyası”nda ve“Paralel Taraf’ta” yer alan gazetelerde “alay” konusu oldu...

Yazarımız Ersoy Dede’nin de dün yazdığı gibi; Zaman’ın İngilizce versiyonu Today’s Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş, attığı “twet”te dedi ki;

“...Haşmetmeap’ın gündem değiştirmek için yumurtladığı ‘Amerika’yı Müslümanlar keşfetti’ kuyruklu palavrasının elle tutulur tarafı yok. Ama gündemi değiştireyim, bu vesileyle kaşif diye Müslümanları onurlandırayım derken, nasıl bir hakarette bulunduğunun farkında bile değil.

Mümkün mü? Koskoca Amerika’yı keşfedecek kadar cesur/kaşif olacaklar ve aynı zamanda cehaletten bunları tarihe geçirmekten aciz kalacaklar.”

Yine “Paralelci arkadaşlar”dan Ali Çimen de dedi ki;

“Heyecana gerek yok.. Amerika’yı Müslümanların keşfettiğine dair en ufak bir tarihi bulgu yoktur!”

Tamam, bu arkadaşlar; sırf “Erdoğan söylediği için” böyle “alaycı” ifadeler kullanıyor ama, belli ki; “Hoca’larının tedrisatı”ndan geçerken bile uyumuşlar...

Çünkü, benzeri ifadeleri, 11 Temmuz 2007 yılındaki bir sohbette Fetullah Gülen de sarfetmiş ve özetle demiş ki;

“Nitekim, modern gemilerin olmadığı bir devrede, Kristof Kolomb’dan evvel Müslüman seyyahların, hem atlarını da beraberinde yükledikleri gemilerle Amerika’ya geçip orayı keşfettikleri, bugünün araştırmacılarının büyük bir çoğunlukla kabul ettikleri açık bir gerçektir.”

Eee, buna ne buyururlar?!?..

Manzara ortada: Kapak olsun!..

Hadi, Gülen’le de alay edin!..

CHP, ZATEN KARIŞIK!

Geçen haftanın en “komik” olayı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun; “MİT, CHP’yi karıştırıyor” şeklindeki sözleri oldu...

Bu konu hakkında, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun; “Aslı-astarı olmayan suçlamalarla devlet kurumlarını yıpratmayalım” şeklinde “ciddi bir eleştiri”si vardı ama, CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen’in yaptığı “durum tesbiti” gerçekten harikaydı!..

Rıza Türmen dedi ki;

“Biz zaten yeteri kadar karışığız!..  MİT’e ihtiyaç var mı, bilmiyorum!”

Bu ifadeler de;

Kılıçdaroğlu’na kapak olsun!..

............

Geçen hafta, bir de “medya polemikleri” vardı ama, yerimiz bitti... Onları da, daha sonra yazarız inşaallah.

Bu haftalık bu kadar.

Söyleyeceğimiz son söz;

“Aman, Paralel’e fazla yaklaşmayın!.. 

Uzak durun ki; 

Ekrem sizi de tokatlamasın!”

Selâm ve saygılarımızla...

yeniakit

Bu yazı toplam 519 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar