Terörün Tek Çaresi İslam Birliğidir

Terörün Tek Çaresi İslam Birliğidir

Milli Gazete yazarı Abdülaziz Kıranşalın Bugünkü Yazısı

Milli Gazete yazarı Abdülaziz Kıranşalın Bugünkü Yazısı:

Terörün Tek Çaresi İslam Birliğidir

“Ziyafette bulunanların birbirlerini sofranın başına davet ettiği gibi kavimlerin de dört bir yandan toplanıp sizin başınıza üşüşeceği günler yakındır!” Orada bulunan sahabîler, “Bu durum bizim sayımızın azlığından mı olacak” diye sorar. Efendimiz (s.a.s) “Hayır, sayınız çok olacak. Ancak selin sürükleyip götürdüğü çer-çöp gibi olacaksınız. Düşmanlarınızın kalbinden size karşı duydukları heybet ve korku silinecek; sizin kalbinizde de “vehn” olacak.” “Vehn nedir ey Allah’ın Rasulü” Efendimiz (s.a.s)’in cevabı,  “dünyevîleşme” manasına gelen “Vehn, dünyayı sevmeniz ve ölümden nefret etmenizdir.” (Ebû Davud)

Ümmet ve millet olarak tam da Efendimiz›in (s.a.s) tarif ettiği «dünyevileştiğimiz, İslam›ın hükümlerinden fersah fersah uzaklaştığımız bir zaman diliminde kâfirlerin, Siyonist ve emperyalistlerin terörle, bombayla, kargaşa ve kaosla üzerimize üşüştüğü günleri yaşıyoruz. Herkesin kendi penceresine, ideolojisine, değerlerine göre başta terör belası olmak üzere bu kuşatmadan çıkış için bir çok fikir beyan ettiğine ve çözüm önerisi sunduğuna şahitlik ediyoruz.

Ancak yüzde doksan dokuzu Müslüman bir toplum olmamıza, bunca bela ve musibete uğramamıza rağmen halen Kur›an ve Sünnetin bu konudaki çözüm projelerini etkili ve somut bir şekilde gündeme getiremiyoruz.

Bugün milletçe yaşadığımız bu büyük krizden çıkışın yeniden Kur’an ve Sünnet projelerine dönmekte olduğunu haykıracak, toplumu ve yetkilileri bu konuda ikna edebilecek güçlü seslere, kalemlere, ilim adamı ve siyasetçilere ihtiyacımız var.

Efendimiz’in (s.a.s) “Haberiniz olsun ki ileride bir takım fitneler (terör, kaos, kargaşa) zuhur edecek” buyurması üzerine orada bulunan sahabîler, Yâ Rasûlallah o fitnelerden çıkış yolu nedir Diye sorduklarında Efendimiz’in (s.a.s) “çıkış yolu Allah’ın Kitabındadır. Çünkü onda sizden öncekilerin kıssaları, sizden sonrakilerin haberi ve aranızdaki münasebetlerin hükmü ve çözüm yolları mevcuttur. O Allah’ın sağlam ipidir.” (Tirmizi) buyurarak işaret ettiği Kur’an, bugün milletimize ve ümmetimize musallat olan tüm krizlerden ve terörden çıkışın yegâne yoludur.

“Ey inananlar! Din kardeşlerinizden başkasını dost ve sırdaş edinmeyin. Onlar, sizi şaşırtmaktan geri durmazlar. Sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların size karşı olan kin ve düşmanlıkları daha da büyüktür. Eğer akıl ediyorsanız onların düşmanlıkları hakkında şüphesiz size ayetleri açıkladık.” (Al-i İmran 118) İlahi emri gereği kâfirlerle dost olmaktan ve onları stratejik ortak edinmekten derhal vazgeçmemiz gerekmektedir.

“Hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın.” (Al-i İmran 103) İlahi emri gereği acilen gavura, Siyonizm’e ve emperyalizme muhtaç olmayacağımız güçlü ve aktif birliktelikler kurmamız gerekmektedir.

“Kâfirler birbirlerinin dostu ve yardımcılarıdır. Siz de onlar gibi yardımlaşmazsanız yeryüzünde büyük bir fitne çıkar ve bozgunculuk olur.» (Enfal 73) İlahi emri gereği kâfirlerin yardımlaşmak için kurduğu Avrupa Birliğinin karşısında İslam Birliğini, Birleşmiş Milletlerin karşısında İslam Birleşmiş Milletlerini, NATO’nun karşısında İslam NATO’sunu, İslam Barış Gücünü kurmamız gerekmektedir.

İslam ülkeleriyle bir araya gelip bu birliktelikleri oluşturmanın mümkün olmadığına inanan kardeşlerimiz bilsin ki paramparça olmuş ümmeti toplayıp bir birlik haline getirmek, bin yıldır düşman olduğumuz AB’ye girmekten, beş bin yıllık düşmanımız İsrailoğullarıyla dost olup anlaşmaktan daha kolaydır.