Terörün ABisi

Terörün ABisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin (İSEDAK) 32. Bakanlar oturumunun açılışını yaptı. Önemli mesajlar veren Erdoğan, şunları söyledi...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin  (İSEDAK) 32. Bakanlar oturumunun açılışını yaptı. Önemli mesajlar veren Erdoğan, şunları söyledi...

- FETÖ TERÖRÜ: Fetullahçı Terör Örgütü ve kendinin mehdi olduğu hezeyanına kapılan Pensilvanya’daki elebaşı, sadece Türkiye için değil, bir şekilde sızdıkları tüm ülkeler için büyük bir tehdittir. Bu örgüt, günümüzün neo haşhaşileridir. Ülkemizde son yıllarda işlenen siyasi cinayetlerden terör hadiselerine, ekonomik manipülasyonlardan yolsuzluklara kadar birçok hadisenin arkasında bu örgütün olduğunu artık çok daha iyi görüyoruz. Nasıl DEAŞ, PKK, El-Kaide, Boko Haram ve Eş-Şebab ile mücadele ediyorsak FETÖ ile de aynı kararlılıkla mücadele etmeliyiz.

- ABD’NİN 11 EYLÜL KARARI: Amerikan Kongresi’nin 11 Eylül terör hadisesi konusunda aldığı kararı biliyorsunuz değil mi? Dediler ki ‘Bu iki kuleyi Suudi Arabistan vurdu, öyleyse bunun bedelini Suudi Arabistan’dan alacağız. İsteyen Suudi Arabistan aleyhinde dava açabilir.’ Başlattılar mı? Dava açmaya başladılar. Böyle mantıksız bir şey olabilir mi? Her ülkenin içinden terörist çıkar mı? Çıkar. Sen şimdi benim ülkemden bir terörist çıktı diye nasıl oluyor da bir devleti, bir ülkeyi cezalandırıyorsun. Böyle bir şey olabilir mi? Ama Amerikan Kongresi böyle bir kararı alabilme cüretini gösterdi.

- AMERİKA’DAN YENİ ADIM: ABD şimdi yeni bir adım daha attı. Kuveyt Türk ve Kuwait Foundation. Bunların bankalarıyla ilgili teröre destek verdikleri düşüncesiyle şimdi bunlara yönelik de aynı oyunu, aynı numarayı çevirmek istiyorlar. Böyle saçmalık olamaz, böyle bir yanlışlık olamaz. Bakın oyun yine İslam ülkeleri üzerinde, yani biz terörist yetiştiriyoruz onlarda hiç böyle bir şey söz konusu değil.

- SESİMİZİ ÇIKARMALIYIZ: Müslüman kardeşlerimizin üzerine saldırıyorlar, hırpalıyorlar, dövüyorlar. Tüm bunlar Avrupa’da Batı’da oluyor. Bu eylemler karşısında artık sesimizi ve tepkimizi yükseltmemiz gerektiğini düşünüyorum.  Biz haksızlıkları yüzlerine vurmazsak, korkarım ki bunların pervasızlıkları daha da artacaktır. Biz sesiz kalırsak Batılı ülkeler için El-Kaide, DEAŞ gibi terör örgütleri kötü ama şu an için onlara zarar vermeyen PKK, YPG, DHKP-C FETÖ gibi yapılar iyi olmaya devam edecek, olay bu, tespit bu... 

- TİRANLARA KIRMIZI HALI: Biz tüm olaylar karşısında susarsak, Batı’ya selam duran eli kanlı tiranları kırmızı halılarda ağırlamayı, kendilerini eleştirenleri ise diktatör olarak yaftalamayı bunlar sürdüreceklerdir. Eğer bunlar birisine diktatör diyorsa benim indimde o iyidir. Ecdadımız da değerlendirmeyi böyle yapmış. ‘Filanca mı?’ dedi, o zaman onun tersini düşün. Şimdi bunlar birilerine diktatör mü diyor? O zaman orada tam tersini düşüneceksin. O insan gayet iyidir, çünkü onların çıkarlarına gelmiyor.

- TRUMP KAZANDI, SAYGI DUYUN:  Şimdi Amerika’da bir seçim yaşandı, hesap tutmadı, hesap farklıydı, seçimi Trump kazandı, Amerika’da Trump’a diktatör demeye başladılar. Avrupa’nın  değişik ülkelerinde sokaklara döküldüler, ‘diktatör’ demeye başladılar. Hani demokrattınız? Demokrasi seçim değil mi? sandıktan çıkan neticeye saygı değil mi? Sandıktan çıkan neticeye niye saygı duymuyorsunuz? İşte bak sandıktan şimdi böyle bir netice çıktı, Trump çıktı, saygı duyun. Bize de geliyorlar diyorlar ki ‘Trump, Müslümanların aleyhine konuştu, İslam’ın aleyhine konuştu’. Biz siyasette bu tür şeylerin hepsine alışığız. Bugün böyle konuşulur, sonra bu yanlış düzeltilir. Burada oyuna gelmememiz lazım.

- ERMENİSTAN ÇEKİLMELİ: (Ermenistan’ın Karabağ’ı işgali) Bu işgale Türkiye olarak biz karşıyız. Özellikle de şu anda Amerika, Rusya ve Fransa üzerlerine aldıkları görevi bitirmeleri gerekir. Arabuluculuk görevi ise onlara düşen bu görevi sona erdirmektir. Temennim odur ki, buradaki işgal bitsin. Azeri kardeşlerimiz de topraklarına kavuşsun.

Paketi bir an önce Meclis’ten geçirelim

Başbakan Binali Yıldırım, başkanlık sistemiyle ilgili Anayasa değişikliği konusunda MHP ile görüşmelerin olumlu geçtiğini vurgularken, MKYK üyelerinden, “Başkanlık sistemiyle ilgili Anayasa değişikliğinin Meclis’teki görüşmeleri konusunda zaman kaybedilmemeli. Bu süreç, dışarıdan müdahaleye, provokasyonlar ve operasyonlara açık. Bizim içimize veya MHP’ye operasyonlar olabilir. Gezi benzeri toplumsal tepki oluşturacak provokasyonlara girişebilirler. Bu nedenle bir an önce teklifin Meclis ayağı tamamlanmalı. Referandum kararı alınmalı”  uyarısının geldiği öğrenildi.

AÇIKLAMA YAPMAYIN

AK Parti’nin dünkü MKYK toplantısında başkanlık sistemiyle ilgili gelişmeler konusunda bilgi veren Yıldırım’ın, “MHP ile görüşmeler olumlu geçiyor.  Ancak hassas bir süreç. Bu nedenle çok dikkatli davranmalıyız. Süreci bizzat ben yürütüyorum. Hiçbir arkadaşımız bu konuda açıklama ve yorumda bulunmasın. Bir yanlış anlamaya meydan vermeyelim” dediği ifade edildi. Anayasa paketinin gidişatıyla ilgili de bilgi veren Başbakan’ın, referandumun Mart sonu, Nisan başı gibi yapılabileceğini ifade etti.

‘AP’deki oylamanın kıymeti harbiyesi yok’

Türkiye’ye yönelik algı operasyonları azalmak yerine artıyor. Yarın Avrupa Parlamentosu’nda bir toplantı olacak ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik müzakereleri için oylama yapacaklarmış. Peşinen ifade etmek isterim ki şu anda buradan söylüyorum, ekranları başında izleyen tüm dünyaya sesleniyorum: Sonuç ne çıkarsa çıksın bu oylamanın bizim nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Bu ülkenin istikrar ve istikbal mücadelesi orada ellerin havaya kalkıp inmesiyle

kesintiye uğrayacak değildir. Bu millet tatlı su demokratı olmadığını, iradesine, özgürlüğüne ve onuruna sahip çıkmak için gerekirse canını feda edebileceğini 15 Temmuz gecesi tüm dünyaya ispat etmiştir. Bu oylamanın siyasi bir bağlayıcılığı olmasa da açıkçası verilmek istenen mesajı benim hazmetmem mümkün değildir. Avrupa Parlamentosu’nun böyle bir oylamaya gitmeye tevessül etmesi dahi terör örgütlerine kol kanat gerdiğinin, onların yanında saf tuttuğunun ifadesidir.