"Suud'un Eteğine Bulaşan Kan"

"Suud'un Eteğine Bulaşan Kan"

Murat Bardakçı, İran Suudi Arabistan gerilimini yazdı

SUUDİ Arabistan’ın Şeyh Nimr el-Nimr’i idamının ardından en sert tepki gelmesi gereken yerden, yani İran’dan geldi; Tahran’daki Suudi Büyükelçiliği ile çeşitli şehirlerdeki Suudi konsoloslukları “Maaşallah!” nidâları ile ateşe verildi.
Kanada’dan Keşmir’e, hattâ tâââ Avustralya’ya kadar Şii dünyası iki gündür ayakta.
“Şehadet” kavramı ve “şühedâ” yani şehidler zinciri Şii doktrininde önemli bir yere sahiptir. İlk halkasını Hazreti Hüseyin’in 680’de Kerbelâ’da şehid edilmesinin teşkil ettiği zincire şimdi el-Nimr de ilâve edildi.
Şii din adamlarının katledilmeleri bölgede asırlar boyunca karışıklıklara sebep olmuştur ve Irak’ta güçlü Şii otoriteler yetiştiren es-Sadr ailesinin 70’li senelerden itibaren öldürülen üç mensubu, Şii dünyasının son şehadet sembolüdürler:

BİR TÜRLÜ BİTMEYEN CİNAYETLER

-İmam Seyyid Musa es-Sadr: İran’ın dinî ilimler merkezi Kum’da 1928’in 15 Mayıs’ında doğdu, tahsilini Kum ile Tahran’da yaptı, Hüccetülislamlığa yükseldi ve 1960’da Lübnan’a yerleşti. Lübnan’ın siyasi hayatında son derece etkili oldu, 1978 Ağustos’unda Filistinli mülteciler konusunda temaslarda bulunmak maksadıyla Libya’ya gidip Muammer Kaddafi ile görüştü ve sonra kayboldu!Kaddafi tarafından öldürüldüğüne inanılan Musa es-Sadr bugün Şii dünyasının önde gelen sembol isimlerindendir ve türbanın günümüzdeki modelini o hazırlamıştır.

-Ayetullah Seyyid Muhammed Bakır es-Sadr: Irak’ta 1950 sonrasında faaliyete başlayan İslami Dâvâ Hareketi’nin kurucusuydu. 1970’lerden itibaren Irak’ın hem dinî hem de siyasî otoritelerinden olarak tanındı. Saddam Hüseyin’in özel birlikleri 1980’in 8 Nisan gecesi Ayetullah’ın evini kuşattılar, katledileceğini anlayan Bakır es-Sadr cellâdlarına makineli tüfek ateşiyle ve el bombaları ile karşılık verdi. Baskıncılar eve ancak iki saat sonra girebildiler veBakır es-Sadr’ı hemen öldürdüler.

-Ayetullah Muhammed Muhammed Sadık es-Sadr: Irak’ta Hazreti Ali’nin türbesinin bulunduğu Necef’in en güçlü Şii otoritelerindendi. Şiiler’in uğradığı baskılara son verilmesini sağlamak maksadıyla senelerce mücadele etti, bir cuma hutbesini kefene bürünerek okudu, bir hafta sonra, 19 Şubat 1999’da cuma namazını kıldırıp otomobille evine döndüğü sırada makineli tüfeklerle tarandı ve iki oğlu ile beraber can verdi. Ayetullah es-Sadr’ın küçük oğluMukteda es-Sadr şimdi Irak Şii toplumunun güçlü liderleri olarak faaliyetine devam ediyor ve Saddam Hüseyin’in 30 Aralık 2006’daki idamında ilmik boğazına geçirildiği sırada üç defa “Mukteda!” diye bağırıldı!

Suudi Arabistan’da önceki gün el-Nimr’in dışında 46 kişinin daha idam edilmesine pek tepki gösterilmemesi dikkat çekerken, el-Nimr’in idamının bir türlü anlaşılamayan tarafı da Suudi yönetiminin ortalığın böyle karışacağını bile bile infazı nasıl olup da onayladığı...

“SUUDİ’NİN ETEĞİNE BULAŞAN KAN”

Arap haber kaynaklarında iki günden buyana, Kral Selman’ın infazı önce uzun ve ağır bir hapse çevirmek niyetinde olduğu ama dinî otoritenin baskısına dayanamayıp kararı tasdik zorunda kaldığı yolunda söylentiler yeralıyor. El-Nimr’in yargılanması sırasında talep edilen kafasının kılıçla kesilmesi, vücudunun çarmıha gerilmesi ve kesik başının da çarmıhın önüne konarak teşhiri gibi idam şekli ile Suudi Başkadısı’nın ve Rabıta Teşkilâtı’nın “Şeriatın gereği yerine getirildi, idamı ile daha büyük günahlar işlemesinin önüne geçildi” şeklindeki açıklamaları da dinî otoritenin idam konusunda ne kadar ısrarlı olduklarını zaten gösteriyor.

Şeyh el-Nimr, Şiî doktrininde böylesine önemli yeri olan “şühedâ” zincirinin artık son halkasıdır...
İran’ın dinî lideri Ayetullah Ali Hameney’in dünkü konuşmasında geçen“İnsanlar arasında iyiliği yayıp onları kötülüklerden korumaya çalışan bir âlimin katledilerek şehadeti büyük cinayettir. Suudi Devleti’nin siyasetini hazırlayanlar, ortaya koyanlar ve tatbik edenler hiç tereddüt etmesinler: Eteklerine bulaştırdıkları kanın intikamı alınacaktır” şeklindeki sözleri ile Şii dünyasında iki günden buyana meydana gelen dalgalanmalardan görüldüğü kadarı ile idamın neticeleri çok daha ilerilere uzanacak ve hiç de hoş olmayan hadiseler yaşanacaktır!

Murat Bardakcı /Habertürk