Suud Krallığındaki akıl almaz skandallar

Suud Krallığındaki akıl almaz skandallar

Suud prenseslerin rezillikleri her gün magazin sayfalarına düşen haberler arasında yer alıyor.

 Oldukça hasta olan Suudi Arabistan kralı Abdullah ölmeden önce çocuklarının geleceğini garanti altına alarak dün açıkladığı kararla her birine bir emirlik verdi.  Mekke emirliğini oğlu Meşale, savunma bakanlığını Mutib’e, dışişleri bakanlığını Abdulaziz’e, Riyad emirliğini Turki’ye verdi.  Veliahtlığı ise 78 yaşındaki oğlu Selman’a bıraktı.  Yeğenlerini de unutmayan kral Abdullah, içişleri bakanlığını ve Doğu velayetini de onlara bıraktı.

Bilindiği üzere 2011 yılından beri oldukça yaşlanan Suudi Arabistan’ın yönetici kadrosunun çoğu ya emekli olmuş, ya vefat etmiş, ya da yolsuzluklara karışmaları neticesinde mevkilerinden alınmışlardı. Elbette neden alındıkları sır gibi saklansa da dış basına sızan haberlere göre savunma bakanı yardımcısı Fehed bin Abdullah’ın görevden alınmasının nedeni oldukça büyük bir yolsuzluğa adının karışması.

Hırsızlığın büyük bir suç sayıldığı Suudi Arabistan’da elbetteki kraliyet ailesinin hırsızlıkları büyük bir sır olarak saklanmaya çalışılıyor. Ölüm, yaşlanma ve yolsuzluklarla son yıllarda iyice boşalan mevkilere Kral Abdullah kendi oğullarını ve akrabasını yerleştirmekte acele etti ve dün devletin yeni kadrolarını açıkladı.  

Dünyanın dini nabzının attığı yer olması hasebiyle Mekke emirliği diğer emirliklere göre Kralın mevkisinden sonra en önemli mevki olarak biliniyor. Riyad emirliği ve savunma bakanlığı ise en az Mekke emirliği kadar önemli mevkiler.

Şam stratejik araştırmaları müdürü Bessam Ebu Abdullah’ın yayınladığı bir rapora göre ise, Prens Bender bir Sultan’ın Suriye meselesinde histerik seviyeye çıkmış tutumunun nedenlerinin başında Kralın ölümünden sonra görevinden alınacağı korkusunun yattığını belgeleriyle ispatladığını savunuyor. Bu yüzden silahlı militanlara servetini yağdıran Bender’in bu vesile ile meşruiyet kazanmak istediğini düşünüyor.

Kraliyet hareminde gerçekleşen olaylar ise akıllara durgunluk verecek şekilde seyrediyor. Eski Lübnan başbakanı Refik Hariri’nin ilk eşi Nidal Bustani’nin eski Suud Kralı Fehd bin Abdulaziz’e 1 milyon dolar karşılığında satıldığı haberi yıllar önce Arap basınını sallamıştı.

Refik Hariri’nin ilk eşi olan Nidal Bustani, Hariri 1965 yılında Suudi Arabistan’a matematik öğretmeni olarak gitmesiyle birlikte hayatı değişecektir. Bir müddet Cidde’de muhasebeci olarak çalışan Hariri, 1969 yılında özel taahhüt şirketini kurar ve 70’li yıllarda hükümet binalarını yaptığı sırada Kraliyet ailesiyle tanışan Hariri, o yıllarda prens olan Fehd ile ailecek görüşmeye başlar.  Çok geçmeden 1978 yılında milyon dolarlık servete sahip Lübnan’ın en zengin işadamları arasına giren Hariri, karısını 1 milyon dolarlık bir hibeye sattığı iddiasıyla matematik öğretmeni olarak çıktığı ülkesine dünyanın en zenginleri arasında yer alarak geri döner.

Suud vatandaşlığı da almış olan Hariri, Lübnan’a Suud yatırımlarının da kapısını açan ilk Lübnanlı olma sıfatını taşır ve bu zenginlik onu başbakanlığa kadar götürür. Oğlu Saad Hariri ise annesi Nidal’den hiç bahsetmeyerek, hiçbir gazetecinin sorusuna bu konu hakkında cevap vermeyerek adeta onu protesto eder.

Kral Fehd’in 2. karısı olarak resmi kayıtlarda yer alan Nidal Bustani’nin ise henüz nerde olduğu yaşayıp yaşamadığı ise bilinmiyor.

Suud prenseslerin rezillikleri ise hergün magazin sayfalarına düşen haberler arasında yer alıyor. Gizli evlilikler, Avrupa’da fuhuş yaparken gizli kameraya düşen kayıtlar, katıldıkları partilerde sarhoş olarak verdikleri pozlar ve video kayıtları…

Suud ailesinin siyasi rezilliğini ve terörist sabıkasını ifşa eden Çölün Kralı filmine taş çıkartan olaylar, yolsuzluklar  ve entrikalarla dolu Suud kraliyet ailesinin ahlaki çöküntüsüyle dolu haberler son yıllarda en çok  okunan ve izlenen haberler arasında yer almaya devam ediyor.

rasthaber