Suud Hudeyde Anlaşmasını İhlal Etti

Suud Hudeyde Anlaşmasını İhlal Etti

Suudi Koalisyonu’nun Yemen’e yönelik saldırıları devam ediyor...

6 Aralık tarihinde Yemenli tarafların katılımı ve BMGK Yemen İşleri Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in başkanlığı ile Yemen Barış Müzakerelerinin dördüncüsü İsveç’in başkenti Stockholm’de başladı. Bu görüşmeler Perşembe günü sonuç bildirisi yayımlanarak sona erdi. Bu sırada ise haber kaynaklarına göre Suudi Koalisyonu’nun Yemen’e yönelik saldırılarında bir artış gözlemlenmektedir.
HUSİLER: KOALİSYON GÜÇLERİ HAVA SALDIRISI DÜZENLEDİ

Husilere bağlı el-Mesire televizyonu koalisyon güçlerine bağlı uçakların, Es-Salif ilçesindeki Ra's İsa bölgesine iki hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. Haberde ayrıca koalisyon güçlerine bağlı uçakların, Hudeyde'nin güneyindeki Beyt el-Fakih ilçesinde bazı tarım arazilerine de 5 saldırı düzenlediği kaydedildi.

Koalisyon güçlerinden söz konusu açıklamalara ilişkin henüz yorum yapılmadı.

İsveç’te düzenlenen Yemen Barış Müzakerelerinin son gününde BM’in gözlemciliği ile El Hudeyde Limanında ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması meselesinde bir anlaşmaya varıldığı sırada Suudi Koalisyon güçleri Yemen saldırılarını daha da şiddetlendirdi. Bu arada ilgi çekici nokta ise Amerika’nın Yemen Barış Müzakerelerindeki sinsi siyaseti idi. Amerika bu konuşmaları etkilemek ve Suudi Arabistan’ın Yemen’deki cinayetlerini devam ettirmesine zemin hazırlamak için yeni girişimlerde bulunmaktadır. İşte bu girişimler siyasi gözlemcilerin de gözünden kaçmamaktadır.

Amerika Dışişleri Bakanlığı Stockholm Yemen Barış Müzakereleri ile ilgili bir bildiri yayımlayarak  birçok konu üzerinde anlaşmaların sağlandığını ancak daha fazla istişarede bulunulmasının altını çizdi. Böylece Suudi Koalisyonunun Yemen saldırılarının sürdürülmesine ve İsveç’teki Yemen Barış Müzakerelerinin sonuçlarının iptaline yeşil ışık yandırdı.

Amerika ve Suudi Koalisyonunun Yemen Barış Müzakerelerine yönelik tutumları, Ensarullah Hareketinin inisiyatifi ile düzenlenen ve Yemen halkı için siyasi ve insani getirileri ve kazanımları olan Stockholm Yemen Barış Müzakerelerinden memnun olmadıklarını ve yıkıcı girişimleri ile bu konuşmaların sonuçlarının uygulanmasını engellemek peşinde olduklarını gösteriyor.

Uluslararası meseleler araştırmacısı ve uzmanı Seyyed Hadi Seyyed Afkahi Yemenli grupların İsveç’teki barış görüşmelerinin  Ensarullah Hareketine sağladığı kazanımları şöyle değerlendirmektedir:”Bu görüşmelerde sağlanan anlaşmalar Ensarullah Hareketi için büyük bir siyasi zaferdir. Çünkü geçmişte Suudi Arabistan ve ortakları bu hareketin darbeci olduğunu iddia etmişlerdi. Ancak mevcut durumda Birleşmiş Milletler Teşkilatı Yemen Ensarullah Hareketini barış görüşmelerine davet ediyor. Bu da Yemen halkının büyük bir kesiminin temsilci olan ve ülkenin stratejik noktalarını elinde bulunduran  Ensarullah’ın tanınması anlamında gelir.  

Ensarullah Hareketi İsveç’teki barış müzakerelerinden başka kazanımlar da elde etmiştir. Bu kazanım ise Amerika ve Batının yeşil ışığı ve askeri yardımlarına rağmen Mansur Hadi’ye ve Suudi Arabistan’a bağlı paralı askerlerin El Hudeyde Liman’ını ele geçirmesine izin vermeyip sonunda onları görüşmelere katılmaya zorlaması olmuştur. Bunu yanı sıra Suudi Koalisyonun isteklerine karşı San’a hava limanı hala Ensarullah’ın ve halk güçlerinin kontrolünde olmasıdır. Böylece Suudilerin İsveç Barış Müzakerelerinde koştuğu şart da etkisiz oldu. Suudi Arabistan bu hava limanının koalisyon güçleri elinde olmasını istemişti.

Yemen gelişmeleri Suudi Koalisyonu’nun siyasi ve askeri başarısızlığının açıklayıcısıdır. Bu gelişmeler saldırgan koalisyonun günden güne daha fazla umutsuzluğa kapılmasına ve sersemlemesine neden olmuştur. Yemen’e yönelik saldırılarının artması da bu yönde değerlendirilmesi gereken bir konudur.

Böyle girişimler Suudi Koalisyonu’nun siyasi ve askeri kayıpları ve yenilgilerini örtbas etmek amacı ile gerçekleşmektedir. Bu da Suudi kralları ve yetkililerinin savaş yanlısı ve barış düşmanı tavırlarını ve mahiyetini daha açık bir şekilde ortaya çıkarıp uluslararası toplum karşısında daha fazla rezil olmalarına yol açacaktır.