Susturucu denilince ilk akla gelen silahların ucuna takılan ve silahın sesini duyurmayan, yani silahı değil sesini susturan parçadır. Yoksa silahların susması ayrı, sesinin susturulması ayrıdır.

Her ne kadar biz doğrudan silahların ucundaki bu susturucuları kastetmesek de onların da susturulmasından yanayız. Çünkü bir yerde susturucu silah kullanılmışsa orada mutlaka kanunsuz, gayri meşru ve önemli bir cinayetin varlığı söz konusu demektir.

Gelelim asıl susturulmasını istediğimiz susturuculara. Bunlar bir toplumda, bir partide, bir camia ve benzer yapılarda aykırı ve alışılmadık seslere tahammül edemeyenlerin yaptıklarının adıdır; susturmak.

Niçin isterler susturulmasını? Buyurun bütün ihtimalleri ortaya serelim;

Ya kendi açıklarını, yanlışlarını, hatalarını, suçlarını ortaya çıkarttığı için susturuluyordur.

Ya, yeni ve farklı bir düşünce ortaya attığı ve bundan dolayı farklılaşmaların, bölünmelerin olabileceği kaygısıyla susturma yoluna gidiliyordur.

Ve yahut da susturulması istenen kişi ve kişiler yanlış, batıl, hatalı şeyler söylemektedirler.

Böylesi durumlarda her zaman birilerinin ortaya çıktığını ve “Susturun şunu, konuşturmayın, haddini bildirin...” yolunu seçtiklerini görüyoruz.

Öncelikle, doğruya tahammül edilmediği için susturma yoluna gidenleri toplum bizzat kendisi susturmalıdır. Aksi halde gelecekte kendisine çok pahalıya mal olacağını unutmamalıdır.

Yalan, yanlış ve hatalı sesleri malum yollarla susturma meselesine gelince;

Korkmayın, toplum büyük bir denize benzer. Bazı kütükleri bir müddet üzerinde taşısa da bir de bakmışsınız üzerinden atıvermiştir bir kıyıya.

Yanlış düşünceler ve sapkın fikirler her ne kadar bir toplum içinde ilk zamanlar merak uyandırıp müşteri bulsa da korkmayın sağlıklı toplum onu bir müddet taşıdıktan sonra omuzundan fırlatır.

Gelelim son zamanlarda birilerinin nükseden İslam düşmanlığı nedeniyle bu yola başvurmalarına; “Susturun bu kadını, haddini bildirin bu kadına” şeklinde küstahlık sergileyenlere.

İşte onların sahiplerine, toplumlarına ve partilerine sesleniyoruz; susturun şu susturucularınızı! Yoksa bu millet onunla birlikte hepinizi nasıl susturacağını çok iyi bilir.