Suriyeli çocukların büyük yükü

Suriyeli çocukların büyük yükü

Suriye'deki savaştan kaçtılar, Türkiye’de yaşam kavgasının içine düştüler. Artık onlar, ailelerinin geçiminden sorumlu. Al Jazeera Türk dijital dergi mayıs sayısında yaşam mücadelesine en alt tabakadan katılan Suriyeli çocukların hikâyesine tanıklık etti.

Osman Halil henüz yedi yaşında. Osman ismi ağır durduğundan herkes onu isminin Arapça'daki sevimli versiyonu olan Atman diye çağırıyor. Salonun ortasında yetişkin edasıyla bir ayağını altına almış, diğerinin dizine kolunu yaslamış oturuyor. Tüm ailenin, hatta Kilis Çarşı Caddesi’nin maskotu. Atman, Suriye’de üçüncü yılını dolduran savaşın çabuk büyüttüğü çocuklardan. Suriye’den ayrılmak zorunda kalmasalardı bu sene ilkokula başlamış olacaktı.

Türkiye’deki on binlerce çocuk işçinin arasına en alt tabakadan katılan Suriyeli çocuk işçilerin peşindeki yolculuğumuzun ilk durağı Kilis. Kilis, savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan, özellikle Halep ve çevresinden gelen Suriyeli mültecilerin ilk durağı.


 

Atman’ı Kilis Çarşısı’nın kalabalık bir caddesinde sigara satan çocuklarla yürürken fark ettim. Küçük bir kutuya çikolata ve bisküvileri dizmiş, kirli pantolonu belinde durmuyor, bir eliyle sürekli çekiştiriyor; önünden geçen herkese “Ebii” diyerek kutusunu uzatıyor.

Renkli boyalı buzları değirmen gibi döndüren makinelerin önüne gelince çocuk tarafı ağır basıyor. Durup ceplerini yokluyor. Bir başka çocuk çıkıyor dükkânın içinden. “Buyur” diyor Arapça. Atman cebinden 50 kuruş çıkarıp uzatıyor. Vişne rengi buzu işaret ediyor. Satıcı küçük bir karton bardağı çıkarıyor, buz değirmeninin musluğunu açıp, koyu vişne rengi buzu akıtıyor bardağın içine. Sonra hızlı bir hamleyle bir pipet kapıyor, içine sokuşturuyor ve uzatıyor çocuğa. Atman hevesle alıyor bardağı, aceleyle ağzına götürüyor.

Halep’te savaş, Atman ve ailesinin yaşadığı muhaliflerin kontrolündeki Tarık Al Bab bölgesini vurunca kaçıp Kilis’e sığınmışlar. Atman’ın ailesi, halasının ve kuzeninin ailesiyle birlikte gelmiş. Yedi aydır Kilis’te yaşıyorlar.

Üç aile, kapıları ortak bir avluya bakan, üç küçük gecekonduya yerleşmiş. Savaşın ardından göç yollarının gurbet elde getirdiği zorlukları beraberce göğüslüyorlar. Atman'ın ailesinin payına ayda 200 lira kira düşüyor. Tüm ailede çalışabilen çok az kişi var. Atman’ın babası çok hasta olduğundan kimse ona iş vermek istememiş.

Üç ailenin gençlerinden tekstilde katlama işine gidenler var. İş düzenli değil, ihtiyaç oldukça çağrılıyorlar. Onların geliri evlerin kirasını ve faturaları ancak ödüyor. Diğer masrafların bir kısmı Kilis’teki acil yardım kuruluşlarının verdiği yardım çeklerine bakıyor. Ama onlar da ne zamandır gelmiyormuş.