Suriye'de Ilımlı Muhalifler de Var Diyenlere...

Suriye'de Ilımlı Muhalifler de Var Diyenlere...

Lübnanlı Sünni âlim Şeyh Mahir Hammud, bu haftaki Cuma hutbesinde Müslümanların üzerlerinde oynanan oyunları fark edememelerinden yakındı...

Lübnanlı Sünni âlim Şeyh Mahir Hammud, bu haftaki Cuma hutbesinde Müslümanların üzerlerinde oynanan oyunları fark edememelerinden yakındı ve Amerika’nın bölgedeki piyonlarına karşı uyanık olmak gerektiğini ifade etti.

Şeyh Mahir Hammud’un 17 Ekim 2014 tarihli Cuma hutbesi şöyle:

“Tartışmasız bir şekilde söylenebilir ki, biz yenilgiye mahkûmuz. Çünkü biz bir iki sonuca odaklanarak Amerika’nın ve Siyonizm’in planlarına ortak oluyoruz.

Bölgemizde uzun süredir yaşanan olayların önceden planlandıklarını kanıtlamak için delile mi ihtiyaç var? İslam dünyası ve Arap dünyası şu anda üzerinde Amerika, Siyonistler, bazı Batı ülkeleri ve yine bazı Arap ülkelerinin oynadığı, planlar yaptığı bir satranç tahtasına dönüşmüş durumda… Biz ise uzaktan yönetilen küçücük piyonlarla savaşan tarafı oynuyoruz. Piyonlardan birini etkisiz hale getirebildiğimizde ulusal ya da İslami anlamda büyük bir iş yaptığımızı zannediyoruz.

Bugün IŞİD’i sorgulamadan Amerika’nın IŞİD’i hedef alan saldırılarını yorumladığımızda tam da bu hataya düşüyoruz. Oysaki IŞİD ve diğer benzeri gruplar son yıllarda Suriye’de yaşanan olayların bir ürünüdür ve IŞİD açık bir Amerikan projesidir. Aslında her şey apaçık ortada… Ancak bölgede olup bitenlerle ilgili bize doğru bir bakış açısı kazandıracak taraflar yok.

Asıl sorumluluk uzun bir süre Komünizm ve milliyetçiliğe karşı mücadele etmiş, bu iki dünya görüşünün karşısına İslam’ı alternatif olarak sunmuş olan taraflara düşüyor. Onlara göre alternatif olarak sunulan İslam, ateşli konuşmalar yapan, ancak eylemde hiçbir adım atmayan milliyetçiliğe ya da fakirleri ve küresel adaleti savunan, ancak Allah’ı hesaba katmayan komünizme meydan okuyacaktı. Ancak bu kişiler de başa geçtiklerinde aynı hatalara düştüler, Allah’ı hesap dışı bıraktılar: “Siz kendi nefislerine zulmedenlerin yerleştikleri yerlerde oturmuştunuz. Onlara ne yaptığımız size açıklanmıştı ve size örnekler vermiştik.” (İbrahim:45)

Bu örneği 70’lerin başında okuduğumuz Buti’ye ait bir kitap için verdim. Kitap iki başlıktan oluşuyordu: “İthal Çözümler” ve “Bu Çözümler Ümmetin Üstüne Nasıl Çöktü?” O zamanlar İslami çalışmalarda öğrenci durumundaydık ve bu kitabın hem milliyetçilere hem de komünistlere karşı büyük bir darbe olduğu kanısındaydık. Peki,  mesela bugün Karadavi ne durumda? Bu kitapta yazılanlar nerede? Karadavi’nin ilk kitabında söyledikleri nerede mesela: “Fakirlik Sorunu ve İslam Bu Soruna Nasıl Bir Çözüm Sunar?” Sahip olduğu milyarlarla fakirlik sorununa nasıl biz çözüm üretebilir? İthal çözümler? Kitap… Bugün Karadavi yalnızca Amerika’nın Libya’ya müdahalesine fetva verdiği için ya da Suriye’ye sert bir müdahale talep ettiği için övünmekle meşgul…

Bu kişilerin tüm yalanları, sahtekârlıkları ortaya çıktı. Zamanında eleştirdikleri şeyleri bugün yapar oldular.   

Diğer yanda bir de hatasından dönmek istemeyenler var. Onlar da Suriye’de “ılımlı muhalifler de var, aşırı muhalifler de” diyerek hatalarını aklamaya çalışıyorlar. Evet, ılımlılar Amerika ve İsrail’den yardım alıyorlar. Nerede ılımlılık?

Sorun bakış açısı ve uygulaması arasındaki farklılıkta… İtikadi ya da akidevi olmadan önce ahlaki bir sorun var ortada. Sorun birilerinin yapmak istediklerini dosdoğru söyleyip, ardından da bir başkalarını kıskançlıkla eleştirip, sonra da özellikle birilerinin çıkarlarına göre hareket etmesinde...

Biz bugün aynı şekilde birilerinin sadece “Ehl-i Sünnet” olması hasebiyle küçük büyük her türlü ‘terörist’i savunduğuna tanıklık ediyoruz. İslam’a göre hedef vesileyi meşrulaştırmaz. Bir zulmü bertaraf etmek için başka bir zulüm işlenmez. Ya da muhbirlerle mücadele edilirken başkalarına muhbirlik yapılmaz.

Yine biz Suud’da “saldırganlığının sınırı aştığı” iddiasıyla idama mahkûm edilen Şeyh Nemr En-Nemr’le ilgili karara karşı çıktığımızı ifade etmek istiyoruz. Silahı yalnızca kelimeler olan bir adam nasıl olur da saldırganlıkla suçlanabilir? Böyle bir suçla önce yargılandı,  şimdi de idama mahkûm edildi. Karar mantıki, adil, akli hiçbir geçerliliğe sahip değil…

Bu örnekte de olduğu gibi bazı gruplar, ülkeler ya da kişiler İslam olduğunu iddia ederek İslam’ın adını lekelemeye çalışıyorlar. Ancak İslam muhakkak ki dürüst kimseler sayesinde kendisini yenileyecektir. Çünkü bu din Allah’ın dinidir. Bu hataların sorumluları da İslam değil işleyen kişilerdir.

 

islamianaliz