İşte “Cürm-ü meşhut” denilen olay tam da bu.. ABD “itirafçı” oldu.

ABD Başkanı Barack Obama’nın özel temsilcisi Brett McGurk, terör örgütü PKK’nın Suriye kanadı YPG’nin Menbiç’ten çıkarak Fırat’ın doğusuna döneceğini açıkladı. Biliyorsunuz, YPG’nin Fırat Nehri’nin batısına geçmesi Türkiye’nin kırmızı çizgisiydi.

Bunun anlamı ne? YPG ve dolayısı ile PKK, ABD’nin emir ve komutasında hareket ediyor..

Yani iş, PYD karargahına, bir terör örgütünün karargahına ABD bayrağı çekilmesi, ya da “emperyalizmin, kapitalizmin vurucu gücü, işgal gücü” Amerikan ordu mensupları kollarına PYD arması takıyorlar. ABD bu terör örgütüne silah, her türlü lojistik, eğitim, para ve istihbarat sağlıyor.

HDP de kalkmış bize sol, sosyalist, Marksist, anti emperyalist nutuklar atıyor..

Tabii suçüstü olan sadece ABD değil, HDP, PKK, PYD de suçüstü oldu.. Bu durum PKK, HDP, PYD içinde ideolojik bir tutum sahibi grublar nezdinde şok etkisi yaptı. Örgüt içinde ciddi anlamda tartışma, çatışma, çözülmeden söz ediliyor. Bu gençler kendilerini aldatılmış, kullanılmış, ihanete uğramış hissediyorlar..

PYD, bir yandan ABD’ye hizmet ederken, öte yandan AB ülkelerinden de destek alıyorlar.. Dahası Brüksel mutabakatı çerçevesinde “Christianty Army” protokolü çerçevesinde “Modern haçlı ordusu” ile işbirliği içindeler.. Yani HDP, PYD, PKK, ABD işgal güçlerinin paralı askeri durumuna düştü.. ABD ile birlikte AB, NATO ve HDP, PKK, PYD de deşifre olmuş oldu.. Tabii ABD’nin himayesinde, PKK ile kol kola giren FETÖ de deşifre olmuş oldu.. Bu durum FETÖ içinde de tartışmalara sebeb olmaya başladı.. Bu örgütler giderek siyonizmin, kapitalizmin, yeni haçlı ordusunun bölgedeki vurucu gücü, fedai mangasına dönüşmeye başladı.

HDP Grub toplantısına Belçika, Avusturya ve Lüksemburg büyükelçileri, Avusturya büyükelçi vekili ve Yunanistan büyükelçiliği başkatibi, Almanyave İspanya büyükelçiliklerinden temsilcilerin yanı sıra, AB Türkiyedelegasyonu ve Finlandiya büyükelçiliğinden de bir temsilci katıldı. Grup toplantısında ayrıca, bu ülkelerle yakın, sıcak, ileri derecede işbirliği içindeki çeşitli siyasi parti temsilcileri, TMMOB, yurtiçinden ve dışından bazı Alevi örgütleri temsilcileri, DİSK gibi STK temsilcileri de katıldı. Bu isimleri not ettik!

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, dokunulmazlıkları kaldırılan HDP milletvekillerinin tutuklanmalarına karşı politikalarını belirlemek üzere toplanması için çağrıda bulunmuştu.

Bunlar şecaat arz ederken aslında sirkatlerini söylüyorlar. Bu arada İtalya’da, söz konusu gözaltı işlemlerinin ardından hükümete, Türkiye ile ilişkileri gözden geçirme çağrıları da yapıldı. Kürt halkına karşı Türkiye’de sınırsız bir baskı uygulandığını ve bunun, faşist ve totaliter bir rejimin kuruluşu anlamına geldiğini öne süren Yeniden Komünist Yapılanma Partisi lideri Paolo Ferrero, “İtalya ve Avrupa buna müdahale etmeli. Erdoğan durdurulmalı. Türkiye’deki büyükelçimizi derhal geri çekmeli ve bu ülkeyle ticari ilişkilerimizi sonlandırmalıyız” diye konuştu. Sahi bu adamlar Mısır’da askeri darbe yapılırken, Sisi halkına inanılmaz zulümler, katliamlar yapılırken neredeydiler.. Unutmuş olsa gerek. Ya kripto biri, ya da çok cahil.. Sözleri de bir cahil cesaretini hatırlatıyor. Kendisi kripto, komünist maskeli bir faşist olabilir. Hani bu adamlar HDP’ye, PKK’ya yakışıyor.. Zihniyet ikizi olmalarının ötesinde aynı mihrakların Truva atı da olabilirler.. “Amerikano Marksist” yani! Sonuçta “Bozacı’nın şahidi şıracı!”

Bu 60 doğumlu İtalyan şu P2 Locasını incelese. SİSMİ-SİSDE olayına bir gözatsa iyi olacak.

Sahi Belçika Fehriye Erdal’ı hâlâ niye iade etmiyor?. Fehriye Erdal ABDüzerinden İngiltere ve Fransa’nın himayesindeki Kanada’ya gidip, geliyor, kimsenin sesi çıkmıyor..

Bu adamlara sormak gerek, bir “müttefiğiniz”i, bir terör örgütüne nasıl bu kadar kolay satıyorsunuz?

Almanya’yı konuşmaya gerek yok. Orası ABD, İngiltere ve Fransa’nın işgali altında. FETÖ’ye de, PKK, PYD’ye de, ABD, İngiltere, Fransa, İsrail ve Vatikan’a hizmet eden, o ülkelerin himayesindeki, işbirlikçilerini himaye edecek. Buna mecbur, başka çaresi yok, eli mahkûm.

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “PKK, Almanya ve Avrupa ülkelerinde, kağıt üzerinde terör örgütleri listesinde yer alıyor ama işin gerçeği böyle değil. Almanya’nın iç istihbarat raporları elimizde, bu raporlarda, PKK terör örgütünün Almanya’da istediği gibi terör eylemleri için militan topladığı, Türkiye’ye ve Kuzey Irak’a bunları getirdiği, istediği gibi haraç, bağış topladığı açık bir şekilde yazıyor” dedi. Bunu da bir yere not edelim.

Sahi Menbiç konusunda PYD adına ABD açıklama yapıyor değil mi?

Peki biz bir NATO ülkesiyiz, ABD de.. Türkiye PYD ile içeride ve dışarıda çatışıyor. Peki bu işe NATO ne diyor, ya da ABD bunu nasıl açıklıyor.. Yarın Türkiye bir çatışmada koluna PYD arması takan bir Amerikan askerini vuracak olursa, ya da ABD bayrağı asılı bir PYD karargahını bombalarsa ne olacak. Hani fark, fark edilmiyor da!

PYD’nin terör örgütü olduğuna kim nasıl karar verecek. Mısır örneğinde olduğu gibi  “Darbeye darbe, darbeciye darbeci diyemeyen” batı “Bir terör örgütüne terör örgütü diyemezken” nasıl terörle mücadele edecek!..

Darbe, terör ve savaşların arkasındaki gizli güç de bu süreçte deşifre olmadı mı sizce!

Dün Türkiye’yi “ucuz asker deposu”, “sıçrama tahtası”, “tarassut kulesi” olarak tepe tepe kullananlar, bugün FETÖ üzerinden Türkiye’yi ele geçirmek, HDP-PKK gibi örgütler üzerinden Türkiye’yi cezalandırmak, köşeye sıkıştırmak istiyor olmasınlar sakın..

Maskeler fora, FETÖ ile birlikte herkes deşifre oldu. “Maskeli balo” sona erdi..

Selâm ve dua ile..

yeniakit