Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Şubat’ın 29’u

Her zaman şubat 29 çekmez. Mesela bugün doğanlar her zaman doğumgünü kutlayamazlar, Gregoryen takviminin “aziz”liğidir bu.. AY’ı Ay’a göre değil, Güneş’e göre hesaplarsanız böyle olur. Ay “ay” olmaz o zaman. Ay ve Güneş Allah’ın (cc) iki şearidir oysa. Bu nevi gün işi Arap cahiliyesinde, bir de, kendilerini laik sanan çağdaş Gregoreyenlerde kaldı.

Bugün Rumi 16 Şubat 1431, Hicri 20 Cemaziyelevvel 1437. Miladi 29 Şubat 2016

Hadi biraz ebced hesabı üzerinden bu tarihin detaylarına bakalım. Hem Rumi, hem Miladi takvime göre, yılın sayılarının toplamı 9 yapıyor. 9 “yok” hükmündedir ve “sıfır” kabul edilir. Gün itibarı ile Cemaziyelevvelin 20’si, rakamların toplamı 2 ediyor. Miladi 29, toplarsanız 11, onu da toplarsanız bir artı bir 2 eder. 

Birden ne alaka ise Devlet Bahçeli’yi hatırladım. Ardından da Gülen’i. Aslında Tunceli’ye gidin her yer dede, baba, yatır dolu. Hatay’daki Nuseyriler de “hafi” bir topluluk, son derece esoterizme yakınlar, ama Kılıçdaroğlu pek bu yönde bir mesaj vermiyor.

Aslında herkes kahin oldu. Stratejistler, borsa spekülatörler, ruhani kişiler, herkes kehanette bulunuyor.. Kimine göre Melhame-i Kübra’nın eşiğindeyiz. Kimine göre Armagedon kapıda. Mehdi, Mesih, Deccal eli kulağında. Kimse Yecüc Mecüc ya da Dabbetül arzı beklemiyor..

Kimileri tanrıyı kıyamete zorlama çabasında, kimileri felaket telallığı yapıyor. Kimilerine her şey daha güzel olacak, kimileri göre savaş, kıtlık, hastalık, terör, yıkım, tabii afetler, ne kadar olumsuz şey varsa sırada. Siber saldırılar, skandallar, liderlere suikast, terör, gizli belgeler saçılacak ortalığa, Afet, yolsuzluk, ekonomik kriz, skandallar.. Suudi Arabistan’da iç isyanlar.. Paralel kehanetler hep 3 vakte kadar Erdoğan ve AK Parti ile ilgili felaketler üzerine.. Partide çözülme, orduda homurdanmalar.. Kaç yıldır bekliyorlar..

Nostradamus’un oğlu, babası ölünce, babasının şöhretinden de yararlanarak kehanetlerini sürdürmek istemiş ve Paris’te büyük bir yangın çıkacağını tarih vererek söylemişti. Ama o gün geldi, yangın çıkmadı, oğul Nostradamus kehanet çıkmayınca, gece yarısına doğru Paris’in bir mahallesinde bir evi kundaklarken yakalandı ve öldürüldü denir.. Birileri de sanki kehanetleri tutmayınca bağlılarını kehanetlerinin gerçekleşmesi için görevlendiriyor gibi görünüyor.

Evet, Nostradamus’tan söz etmişken onun 2016 kehanetini de aktaralım. Ona  göre Avrupa’yı şeytani bir öfke saracak. PEGİDA, İslamifobia geliyor aklıma. Baba Vagna’ya göre 2016 Avrupa ve ABD’den kaçış başlıyor. “Gölge CIA”, STRAFOR’a göre Türkiye Suriye’ye girecek. Yani Türkiye askeri operasyona hazırlanıyor. Başkalarına göre Musul Türkiye’ye bağlanacak. Kürt yönetimi de bağımsızlık ilan edecek. Suriye geçici olarak da olsa bölünecek. İsrail için sonun başlangıcı.

Kehanete bu kadar çok inanan olunca birileri toplumu maniple etmek için kehanet üretim merkezi kurmuş gibi sanki. Yılbaşına doğru Avrupa’da en çok satılan kitaplar o yıla ilişkin kehanetler ile ilgili..

Aslında kehanetler martta başlıyordu ama, birileri acele ettiler. Öfkeleri akıllarından büyük, ağızlarından taşıyor. Korku ve panik içindeler, onun için de acele ederken elleri ayaklarına dolaşıyor.

Artvin martı bekleyemedi. Bombalar da erken patlatıldı. Hendek politikası da geri tepti. Halk destek vermedi, Üniversite öğrencileri de sokağa dökülmedi. Halk “aydınlar”a sahip çıkmadı. Evdeki hesaplar çarşıya uymadı. Planları geri tepti.

Gezi tipi bir ayaklanmayı bu defa farklı gerekçelerle birden fazla bölgede başlatacaklardı. Şimdi erken ve başarısız çıkışın ardından bundan sonrası adımlarını göreceğiz. Yarın mart başlıyor. Finali 10-20 Mayıs gibi düşünmüşler, ama, birileri şimdiden 18 Haziran ile 10 Eylül arasına işaret ediyor.

Şimdi önce bütçe ve ardından anayasa-başkanlık sistemi tartışmaları, Suriye ve terör konusu öncelikli konular olarak hep gündemde olacak. Bu arada terör tartışmaları ile ilgili olarak dokunulmazlıklar konusu da gündeme gelecek.

Daha önce önümüzdeki 3 ayın takviminin önemli günlerini yazdım. Görünen o ki, görünen köyün manzarasını sorarsanız süreç hızlanacak ve hem Türkiye’de, hem bölgede ve hem de dünyada kriz daha da derinleşecek. Ama muhakkak ki, geleceği Allah bilir. Bu bir, iki; bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir. Gayb sadece Allah’ın bilgisindedir. Herkesin bir planı var, ama Allah’ın da bir hükmü var. Galib olacak olan O’nun hükmüdür.

Evet, bugün artık ay sonu. Yarın yeni bir gün olacak. Dilerim gelecek günler, geçen günleri aratmaz. Ama eğer biz kendi hakkımızdaki hükmü degiştirmeyecek olursak, Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek. Daha iyiye evrilmek için başımızdakilerden önce asıl değişmesi gerekenler bizleriz.

Selâm ve dua ile.

yeniakit

Bu yazı toplam 883 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar