Soma sanıklarının savunmaları alınacak

Soma sanıklarının savunmaları alınacak

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Soma'daki maden faciasına ilişkin 8'i tutuklu 45 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasında, dördüncü gün oturumu başladı. Sanıklarından maden teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik, bilirkişi raporuna itiraz ederek, "Yangını

Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 8 tutuklu, 37 tutuksuz sanık hakkında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, 13 Nisan Pazartesi günü başlayan ilk duruşmada, dördüncü oturum açıldı.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, genel müdür Ramazan Doğru, işletme müdürü Akın Çelik, teknik müdür İsmail Adalı, teknik nezaretçi Ertan Ersoy, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık ve Mehmet Ali Günay Çelik, tutuksuz 37 sanıktan 27'si ile mağdur aileleri ve sanıkların avukatları hazır bulundu.
Katılımın önceki günlere göre az olduğu gözlenen duruşmada, tutuklu 8 sanık, jandarma kordonu altında, salonda kendilerine ayrılan bölüme alındı. Jandarma ekibi, sanıkların etrafında çember oluşturarak, güvenliklerini sağladı.
Orta bölümü müşteki ve mağdurlara, sağ tarafı basın mensupları ve izleyiciler, sol bölümü ise mağdur aile avukatlarına ayrılan salonda, güvenlik tedbiri olarak ayrıca ön iki sıradaki koltuklara çevik kuvvet polisleri yerleştirildi.
Sanıkların yoklamaları alınarak başlayan duruşmada, dün ifadesi alınmayan tutuklu 3 sanık ile tutuksuz sanıkların savunmaları alınacak.
Dünkü oturumda, Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, şirketin genel müdürü Ramazan Doğru, işletme müdürü Akın Çelik, teknik müdür İsmail Adalı ve teknik nezaretçi Ertan Ersoy'un savunmaları alınmıştı.
Akhisar ilçesine gelen madenci ailelerinin, bugün pankartlarla duruşma salonuna kadar yürümediği gözlendi.
Maden teknikeri rapora itiraz etti
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın dördüncü oturumunda, ilk olarak maden teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'in savunması alındı.
Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek sözlerine başlayan Çelik, iş güvenliği baş mühendisi Mehmet Efe'den aldığı talimatlarla, iş güvenliği açısından gerekenleri yaptırdığını söyledi.
Bilirkişi raporunda, "yangının U3 bölgesinde taban kömürünün yandığı ve dinamit atımıyla da alevlenip büyüdüğü"nün yazıldığını öne süren Çelik, şunları kaydetti:
"Bilirkişi raporuna itiraz ediyorum. Yangının, üst kot gibi başka yerden gelen metan gazının hızlı şekilde yanmasından kaynaklandığını tahmin ediyorum. Çünkü olayın ardından hava akımını ters çevirene kadar 1,5-2 saatte galerinin 120 metrelik kısmı yanmış. Hava akımının ters çevrilmesiyle başka tarafa yönelen yangın, 3 günde sadece 350 metrelik bölümde etkili olmuş. Kömür yanması, kesinlikle yoktur. Kömür yangını konusunda gereken önlemleri hep almışızdır."
Mahkeme başkanı Aytaç Ballı'nın, bilirkişi raporunda yer alan seyyar ve sabit göz ölçüm sensörleri arasındaki uyumsuzluk, gaz maskelerinin çalışmaması, karbonmonoksit değerlerinin yasal sınırın üstüne çıktığı durumlarda dahi çalışmaya devam edilmesi iddialarını sorması üzerine Çelik, bunlar hakkında Mehmet Efe'nin bilgi sahibi olduğunu, sorumluluğu bulunmadığını ileri sürdü.
Madenci yakınlarından Mehmet Efe tepkisi
Bunun üzerinde salondaki madenci yakınları, dünden bu yana ifade veren sanıkların eksikliklerle ilgili her konuda Mehmet Efe'yi suçladığı gerekçesiyle sanığa tepki gösterdi.
Mahkeme başkanı Ballı'nın uyarısıyla salondakilerin sessizleşmesiyle sanık Çelik, kendisi ve çalışma arkadaşlarının bildirdiği sorunların Mehmet Efe tarafından çözüldüğünü ifade etti.
Çelik, üzerine atılı suçları kabul etmediğini belirterek, yazılı savunma da vereceğini sözlerine ekledi.
Çelik'in savunmasının tamamlanmasının ardından duruşmaya ara verildi.
"Cenazeleri çıkarmak için hayatımı riske attım"
Mehmet Ali Günay Çelik, kurtarma çalışmaları sırasında solduğu dumandan etkilenip baygınlık geçirdiğini, müdahalenin ardından tekrar ocağa dönüp çalışmalara katıldığını dile getirerek, "Çalışmaların dördüncü veya beşinci gününde, tavanı çökmüş, yolu büyük ölçüde kapalı ilk olay yerinden geçerek, arkadaşlarımla, o güne kadar bakılmamış bölümden 4-5 arkadaşımızın cenazesini aldık" dedi.
Mahkeme başkanı Ballı'nın "Hayatını niye riske attın" sorusuna Çelik, "Üzerimizde çok büyük baskı vardı. İçeride kalanlar olduğu söylenmişti. Türkiye'nin gözü Soma'daydı. Biz de riske girip arkadaşlarımızı çıkardık" yanıtını verdi.
Sanıklar hakkında istenilen cezalar
Davada, tutuklu 8 sanık "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle yargılanıyor.
Tutuksuz 37 sanıktan 12'sinin "taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarının istendiği davada, 25 tutuksuz sanık ise bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin, üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.