Sil baştan

Sil baştan

Musul'dan sonra Irak'ın en büyük petrol rafinerisinin bulunduğu Beyci'yi de alarak Bağdat'a doğru ilerleyen IŞİD'in yol açtığı siyasi deprem, iç ve dış dengeleri sarstı. Bölgede ittifaklar yeniden kurulurken tehdit altındaki Türkmenler, acil destek bekliy

Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) yol açtığı siyasi depremin sarsıntıları dikkatleri mezhep çatışması riskine çevirdi. 10 Haziran'da ele geçirdiği Musul'dan sonra Irak'ın en büyük petrol rafinerisinin bulunduğu Beyci kentini de dün alan ve Bağdat'a doğru ilerleyen IŞİD nedeniyle iç ve dış dengeler yeniden kuruluyor. Olası bir kanlı mezhep çatışmasına karşı teyakkuza geçen Şii ve Sünni liderlerle Kürtler arasındaki yoğun diplomasi trafiği yanında karşılıklı restleşmeler de had safhaya çıktı. Erbil'i yanına çekmeye çalışan Tahran'ın 'Irak'a gireriz' tehdidine Suudi Arabistan, 'Dış müdahaleye karşıyız' diyerek yanıt verdi. Riyad bu açıklamasıyla Irak'a müdahale etmesi gündeme gelen ABD'ye de mesaj gönderdi.

HEYET DİPLOMASİSİ

Kürtlerle şiddetli çatışmalara girmeyen IŞİD'in bölgedeki baskılarını arttırması üzerine harekete geçen Bölgesel Kürt Yönetimi bir heyet oluşturarak Musul'daki Arap aşiret liderleri ile bir görüşme gerçekleştirdi. Heyet, aşiret reislerine peşmerge güçlerinin kontrolü sağladığı alanlarda güvenliğin sağlandığını ve herhangi bir endişeye gerek olmadığını anlattı.

İRAN YARDIM ÖNERDİ

İlk iş olarak Bağdat ve Samara'nın savunması ve ülkedeki Şii paramiliter güçlerin koordinasyonunu sağlamak üzere bölgeye asker yollayan İran'dan da dikkat çekici bir hamle daha geldi. Önceki gün Dışişleri Bakanlığına davet edilen Kürt Yönetimi Tahran Temsilcisi Nazim Debağ ile görüşen İranlı yetkililerin Peşmerge'ye silah ve lojistik yardımına hazır olduğunu belirttiği söylediği öğrenildi.

BAŞKONSOLOS VALİYLE GÖRÜŞTÜ

İran'ın Süleymaniye Başkonsolosu da Kerkük'te Türkmen kasaba ve köylerinin ziyaretinin ardından Kerkük valisi ile görüştü. Yaklaşık 1 saat 20 dakika süren görüşmede İranlı diplomat, validen kentin güvenliği ve etnik mezhep haritası hakkında bilgi aldı.

TÜRKMENLER DİKEN ÜSTÜNDE

İran başkonsolsunun Kerkük'teki ziyaretinin ardından Beşir ve çevresindeki köylerin IŞİD'in hedefi olduğunu söyleyen Türkmenler ise Türkiye'den destek talep etti.

Dikkat çekici görüşme

Bölgesel Kürt Yönetimi heyeti önceki gün Tahran'da Dışişleri Bakanlığı, İran Ulusal Güvenlik Meclisi ve diğer yetkililerle Irak'ta yaşanan son durumu görüştü. Görüşmelerin ardından Kürt hükümeti Tahran Temsilcisi Nazim Debağ, 'Toplantı çok olumlu geçti. Toplantıda Irak'ta yaşanan son durumu, silahlı radikal grupların işgal ettiği alanlardaki durumu, terör saldırılarını ve bir kaç dosyayı daha ele aldık' dedi.

Şii asker getirelim önerisi

Telafer'in ardından Tuzhurmatu ve Beşir'deki Türkmenleri hedef alan saldırılar üzerine Şii Türkmen milletvekilleri ve kanaat önderleri, 'Kendimizi artık savunma pozisyonundan saldırı pozisyonuna geçirmeliyiz. Aksi takdirde katliamın karşısında duramayız' kararı ile bölgeye İran'in destek verdiği ve Irak'taki Şii siyasi lider Ammar El Hakim'in desteklediği 'El Hak' milislerini getirmek için harekete geçtiği öğrenildi.

Girmekten çekinmeyiz!

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Irak'ta IŞİD güçlerinin geçen hafta başlattığı taarruzun ardından ülkesinin bu ülkedeki Şii kutsal mabedleri 'terörist ve katiller'den korumak için harekete geçmekten çekinmeyeceğini söyledi. Ruhani, 'Irak'ta Şiiler için kutsal olan, Kerbela, Necef, Kâzimiyye ve Samarra'daki türbeleri; katillerden ve teröristlerden korumakta tereddüt etmeyeceğiz. Birçok insan Irak'a gidip kutsal yerleri savunmaya ve teröristleri 'geldikleri yerlere geri göndermeye' hazırlar' dedi. Ruhani, isim vermeden IŞİD'i destekleyen ülkelere de sert çıktı: 'Bu teröristler vfe onlara bölgede ve uluslararası arenada maddi destek sağlayanlar hiçbir şey ifade etmiyorlar ve hakettikleri yere gönderilecekler.'

BAĞDAT'I UMURSAMADI

Tahran'ın bu açıklamasına ilk tepki Riyad'dan geldi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suud bin Faysal bin Abdulaziz, Irak'taki krize dış müdahaleyi kabul etmeyeceklerini söyledi.

Bu açıklamasıyla ABD'nin olası bir hava müdahalesine karşı olduğu mesajını da veren Suud bin Faysal, Irak Başbakanı Nuri el Maliki'nin, 'IŞİD'in arkasında Suudi Arabistan var' suçlamasıyla ilgili ise herhangi bir şey söylemedi. Faysal ayrıca, Irak'ta bir iş savaşın yaşandığını ve bunun bölge ülkelerine sıçrama tehlikesine karşı dikkatli olmaları gerektiğinin de altını çizdi.

 

Suudi Arabistan'ın Kültür ve Enformasyon Bakanı Abdulaziz bin Muhyiddin Hoca, ABD ve İran'ı kastederek Irak'a dış müdahaleyi kabul etmeyecekleri yönünde bir açıklama yaptı. Bu açıklama ABD'li ve İranlı diplomatların, IŞİD konusunda Avusturya'nın başkenti Viyana'da bir gün önce ilk kez yaptıkları görüşmeden sonra geldi. Irak'taki krizin dış müdahaleyle çözülemeyeceğini vurgulayan Hoca, 'Suudi Arabistan, Irak'taki olaylardan endişe ediyor. Ülkenin emniyet ve istikrarını tehdit eden olaylar, geçen yıllarda mezhepçilik ve ötekileştirme siyaseti nedeniyle ortaya çıktı' diye konuştu.

Clınton'dan Tahran uyarısı

ABD eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise, önceki gün Amerikan CNN televizyonunda katıldığı bir programda ilginç bir iddia ortaya attı. Clinton, Irak Başbakanı Nuri el Maliki'nin Bağdat'ta şu anda İran özel kuvvetlerinin komutanıyla pazarlık yaptığını söyledi. Eski bakan Clinton, Tahran'ın Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a verdiği desteğin bir benzerini Maliki hükümetine verebileceğini iddia etti.

Sadr'dan büyük yürüyüş

 

Iraklı Şii lider ve din adamı Mukteda Sadr, IŞİD'in ilerleyişine karşı destekçilerine 21 Haziran'da ülkenin tüm eyaletlerinde askeri yürüyüş düzenlemeleri çağrısında bulundu. Sadr'ın resmi internet sitesinde yayımlanan mesajda yürüyüşün, 'teröre başvurarak Irak'ı harabeye çevirmeye çalışan düşmanlara ve tehlikeye karşı düzenleneceği' kaydedildi. Sadr, 30 Nisan'daki seçimler öncesinde siyasetten çekildiğini açıklamıştı.