ŞID Tekfirci bir örgüttür.

ŞID Tekfirci bir örgüttür.

ŞID Tekfirci bir örgüttür.

Son dönemde partiniz IŞİD ile ilişkilendiriliyor. Siz gerçekten kendinizi IŞİD’e yakın hissediyor musunuz?
Biz Allah’a ve insanlara yakın hissediyoruz kendimizi. PKK’nın bir siyaseti var. Önce birilerini şeytanlaştırır. Türk halkının gözünde kötüler. Kimi tahakkümü altına alamazsa şeytanlaştırdığı gurupla ilişkilendirir. (..) IŞİD selefi ve tekfirci bir grup. Biz ise ehl-i sünnet çizgisinde aşırılıktan arınmış bir hareketiz. IŞİD’in yöntemlerini reddediyoruz (..)

- Tekfirci tanımını biraz açar mısınız?
IŞID tekfirci bir örgüttür. İslam ümmetinin önündeki üç tehlike var. Tekfircilik, mezhep taassubu ve ırkçılıktır. Biz buna inanıyoruz. PKK, dindar insanlar üzerindeki IŞİD antipatisini bizim üzerimizde kullanmak istiyor. Geçmişte de bizim Nusra’nın destekçisi olduğumuzu söylediler. Şimdi bizi El-Nusra’dan IŞİD’e transfer ettiler. (..)

- Selahattin Demirtaş şiddet uygulayanların partileri ile bir ilişkisinin olmadığını söyledi. Siz ne düşünüyorsunuz?
Biz de inandık! “ Kobani düşerse her sokak Kobani olacak” ne demektir. Nedir Kobani, Kobani’de ne yaşanıyor? “Kobani düşerse Ankara’da düşecek” ne demektir? Bu şiddet çağrısı değil midir?



-Son yaşananların çözüm sürecine zarar verdiğini düşünüyor musunuz?
Çözüm süreci başladığı günden bu yana fikirlerimizi dile getirdik. Biz bu süreci her aşamasında destekledik. Ancak Kürt meselesi sadece PKK’nın penceresinden görüldüğü kadar değildir. Bu sorunda muhatap bütün Kürt halkıdır. Sadece HÜDAPAR değil, bu bir dernek de olabilir bir kanaat önderi de olabilir. Bu süreci sadece BDP ve Öcalan ile yönetmek büyük hata olur.
Her şeye rağmen İslam hala üst kimliktir. Bu halkın çimentosudur. Bu birlik dağılsın diye islami değerlerle yoğun şekilde mücadele ediliyor. Toplumun hayrına değil bu. BDP, PKK de bu yöntemin doğru bir yöntem olmadığını umarım görür. Geçmişte kendilerine yapıldığını söyledikleri baskı ve zulümleri bugün kendileri başkalarına yapıyorlar.

LİNÇ ETTİLER, YAKTILAR

- Linç edilen yakılan insanların fotoğrafları yayınlandı. Bu saldırılar nasıl gerçekleşti?
Düşünebiliyor musunuz 19 yaşında, 17 yaşında ve 26 yaşında üç genç kurban eti dağıtıyorlar. Bu dağıtımdan dönerken linçe tabi tutuluyorlar. Sonra sığındıkları binadan aşağı atıyorlar. Sonra üzerinden araba ile geçiyorlar. En sonunda benzin döküp yakıyorlar. Bu vandalizm falan değil, daha ilerisi bir vahşet. O fotoğrafları gören insanlığından utanır. 17 yaşında bir genç bu saldırıyı hakedecek ne yapmış olabilir.

İSA TATLICAN’IN RÖPORTAJI / SABAH