Sen Hoca Mısın İstihbarat Şefi Misin?

Sen Hoca Mısın İstihbarat Şefi Misin?

Başbakan Erdoğan, "Sen hoca mısın, istihbarat şefi misin? Madem invizaya çekildin sana ne rafineriden, spordan, milletin telefonda ne konuştuğundan? dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Çanakkale İskele Meydanı'nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmaya, Çanakkale'nin ilçelerini tek tek selamlayarak başladı.

Çanakkale şehitlerini hatırlatan Erdoğan, "81 vilayetin şehitlerinin, hepsinin özeti olan Çanakkale'den 81 vilayetin hepsini selamlıyorum. Burada şehitleri yatan Üsküp'ü, Şam'ı, Halep'i, Kudüs'ü, Ramallah'ı, Bakü'yü, Nablus'u, Kahire'yi, Bağdat'ı selamlıyorum. Burada askerleri yatan Avustralya'yı, Yeni Zelanda'yı, Hindistan'ı, Senegal'i selamlıyorum. 18 Mart Şehitler Günü'nde vatanı için, bayrağı için, milleti için toprağa düşmüş tüm şehitlerimizi minnetle selamlıyorum. Rabbim onların hepsinden razı olsun" ifadelerini kullandı. 

İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkale Şehitlerine" şiirinin, "Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!/Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer/Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi/Bedr'in arslanları ancak bu kadar şanlı idi/Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?/'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın" ve "Sen ki, a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat/Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat/Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber/Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber" şeklindeki bölümlerini okuyan Erdoğan, "Çanakkale Zaferimizin 99. yıl dönümünde, aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyorum. 'Mekanları inşallah cennet olsun' diyorum" diye konuştu. 

Gençlik yıllarından bu yana her 18 Mart'ta Çanakkale'yi ziyaret ettiğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Buradaki o büyük zaferi, o büyük destanı hissetmek için her fırsatta Çanakkale'de aziz şehitlerimizin huzuruna çıktım. Zaman oldu ailece geldim, evlendikten sonra. Başbakanlık dönemimde birkaç istisna dışında her 18 Mart'ta burada bulunmaya özel gayret gösterdim. Sadece anma törenlerine katılmakla kalmadım. Çanakkale'de şehitlerimizin hatırasına yaraşır bir düzenleme yapmak için de kolları sıvadık. Biz gençliğimizde, buraya geldiğimizde tarihi yarımada -Çanakkaleli kardeşlerim bilir, özellikle Eceabatlı, Gelibolulu kardeşlerim bilir- son derece bakımsız bir haldeydi. Tarihimizin en büyük destanını yazan şehitlerimiz ne yazık ki unutulmuş, terk edilmiş haldeydi.

Çok uzak diyarlardan buralara gelmiş, buralarda hayatını kaybetmiş askerlerin mezarları bakımlıyken, bizim binlerce şehidimizin mezarları dahi belli değildi. İçimizi acıtan bir manzara vardı. Kalbimizi kıran, yüreğimizi burkan bir manzara vardı. Dedik ki, hiçbir masraftan kaçınmayacağız. Ne gerekiyorsa buraya, bunu yapacağız. Çünkü, Mekke, Medine'den sonra Müslümanların en önemli şehitliği burası. Bugüne kadar 10 adet şehitliği ve anıtı yeniledik. 25 adet yeni şehitlik tespit ettik. Onları hatıralarına uygun şekilde düzenledik. Şehit kabirlerine ulaştırmak için yollar inşa ettik. Çanakkale Savaşı'nı özellikle gençlerimize anlatabilmek için tarihi yarımadaya 80 trilyon lira maliyetle muhteşem bir Çanakkale Destanını Tanıtım Merkezi'ni inşa ettik." 

Muhalefeti eleştiren Erdoğan, "Bizden önce gelen iktidarlar CHP'si, MHP'si, diğerleri acaba böyle bir Çanakkale'yi düşündüler mi? Bunların ecdat diye bir derdi var mı? Bunların şuheda diye bir dertleri var mı? Kardeşlerim! Bunların tarih diye bir derdi var mı? Bu merkezde 1915 Çanakkale Savaşı'nı misafirlerimize en ileri teknolojilerle hazırlanan sesli ve görsel efektler eşliğinde adeta orada yaşıyor hissi uyandırarak anlatıyoruz. 7 Haziran 2012'de bizzat geldim. Bu önemli merkezin açılışını yaptım. Şu ana kadar da 150 bin kişi burayı ziyaret etti. Tarihi yarımadaya 250 bin gül fidanı ektik. Hani birileri 'çevreciyiz' diyorlar ya, kim çevreci? Sadece burayı konuşuyorum, Türkiye'yi değil; Türkiye'de 3 milyar fidan ve ağaç diktik biz iktidarımızda" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, paralel yapılanmayı eleştirerek, "Ne diyorlar bu ara? Herkes konuşmuş, Pensilvanya'daki zat susmuş. Şimdi konuşuyor. Susmak buysa konuşmak ne? Bunun izahı gerekir" dedi.

Başbakan Erdoğan, "Güya Pensilvanya'ya inziva için gitmiş. İnzivadayken yargıda, emniyette çete kurmuş, yüzbinlerce insanı dinlemiş. Hem inzivaya çekiliyor, hem alüfteleri takip ediyor, adeta istihbarat şefi gibi davranıyor. Ya madem senin iki ceketin var, madem dünya malında gözün yok. Sana ne siyasetten, darbelerden, spordan, rafineriden... Madem inzivaya çekildin, sana ne milletin telefonda ne konuştuğundan" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kılık kıyafet özgürlüğünden bahsettiğini belirten Erdoğan, "Dün gitmiş Elazığ'da ismini bile bilmediği bir ilçede başörtülü aday çıkarmakla övünüyor. Daha düne kadar bunlar başörtüsü düşmanıydı... İkna odalarında o bizim kızlarımıza az mı zulmettiler? Şimdi ne diyor; başörtüsü sorununu ben çözdüm. Ya Kılıçdaroğlu ufak at da güvercinler de yesin" şeklinde konuştu.