Selvi'den AK Parti'ye 'Ray Ban Gözlük' Uyarısı

Selvi'den AK Parti'ye 'Ray Ban Gözlük' Uyarısı

Erken seçimde AK Parti tek başına iktidar olabilecek mi? 12 Eylül'de yapılacak büyük AK Parti Kongresi'nde nasıl değişiklikler yapılacak? Abdülkadir Selvi, AK Parti'ye 'Ray Ban gözlük' mesajıyla 'başarıdan geçen yol'un tarifini verdi.

Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü "Kongrede nasıl bir yenilik olacak" başlıklı yazısında AK Parti'nin bu seçimde başarılı olabilmesi için 7 Haziran seçimindeki hataları yapmaması gerektiğini vurgulayarak, "Siyah Mercedesler kullanılmayıp, Ray-Ban gözlükler terk edilip, kibirli kampanyalardan uzak durulup, tevazu ve alçak gönüllü hareket edilsin. Gerisi gelir." dedi.

"RAYBAN GÖZLÜKLER TERK EDİLSİN..."

AK Parti'nin erken seçimde başarılı olabilmesi için dikkat etmesi gereken hususlara değinen Selvi, "Bunu başarmak zor değil. Yeter ki AK Parti hatalarından ders çıkarmayı bilsin. Bu seçimlerde siyah Mercedesler kullanılmayıp, Ray-Ban gözlükler terk edilip, kibirli kampanyalardan uzak durulup, tevazu ve alçak gönüllü hareket edilsin. Gerisi gelir.' diyerek çok konuşulacak bir mesaj verdi.

"RAY BAN ELEŞTİRİSİ" NEREDEN GELİYOR? NASIL ÇIKTI?

'Ray Ban gözlük eleştirisi ilk olarak, AK Parti'nin 7 Haziran'da yaşadığı oy kaybına ilişkin Milli Gazete yazarı Ahmet Yavuz'un ele aldığı yazıyla gündeme gelmişti. Yavuz'un artinin özellikle gençlik kollarına gönderdiğini iddia ettiği uyarısında "Çok havalı oluyor ve tepki çekiyor" gerekçesiyle bundan böyle gençlik kolları mensuplarının Ray-Ban marka güneş gözlükleri, yaka mendilleri ve rugan ayakkabılardan uzak durmalarının istendiğini yazmıştı.

"AK PARTİ'NİN ERKEN SEÇİM ÖNCESİ İLK SINAVI"

AK Parti'nin 7 Haziran seçimlerinde milletin verdiği mesajların gereğini yerine getirip getirmediğinin ilk sınavını kongrede vereceğini söyleyen Selvi, erken seçim için AK Parti'nin kitlelere heyecan ve umut vermesi gerektiğini, geçen seçimlerde HDP'nin barajı aşıp aşmayacağı konusunun bir motivasyon kaynağı olduğunu, bu kez ise AK Parti'nin tek başına iktidar olup olmayacağının bir motivasyon aracına dönüştürülebileceğini belirtti.

İşte Abdülkadir Selvi'nin o yazısından çarpıcı satırlar:

(...)

AK Parti'nin 7 Haziran seçimlerinde en büyük eksikliği kitlelere heyecan vermemesi olmuştu. Çok başarılı seçim kampanyaları yürüten AK Parti ilk kez savunmada kalan ve kitleleri heyecanlandırmayan bir kampanya dönemi yaşamıştı.

Ak Parti kitlelere heyecan verecek bir seçim kampanyası yürütecek mi? Bunun ilk işaretini kongrede alacağız.

7 Haziran seçimlerinden bu yana Türkiye sıkıntılı bir sürece girdi. AK Parti ise Türkiye'nin geleceğinde olup olmayacağının sınanacağı bir sürece girdi. 7 Haziran'da halkımız AK Parti'yi uyardı. Bir anlamda şefkat tokadı vurdu. Bunun tamiri mümkün. 1 Kasım seçimleri ile yeni bir kredi açması mümkün. AK Parti kendi kaderini kendi tayin edecek. 12 Eylül kongresinden seçim sandığı açıldığı ana kadar izleyeceği strateji bu sonucu belirleyecek.

AK Parti öncelikle seçmenin 7 Haziran sandığında yazdığı mektubu doğru okuduğunu gösterecek. Sonra bunun gereklerini yerine getirmek için samimi bir çaba içinde olduğunu gösterecek. AK Parti şimdi bu sürecin içinde.

Onun için önce kongreye sonra seçim sürecine yönelik ciddi bir çalışma yürütülüyor.

DAVUTOĞLU KONGREDE NASIL BİR KONUŞMA YAPACAK?

AK Parti bu kongrede öncelikli olarak söyleminde, sonra kadrolarında değiştiğini gösterecek. Başbakan Davutoğlu'nun kucaklayıcı bir konuşma yapması bekleniyor. Türkiye gergin bir ortamdan geçiyor. 1 Kasım seçk,imlerinde kim gerilime, kutuplaşmaya oynarsa kaybedecek. Halkımız gerginlik değil, uzlaşma, kısır siyasi çekişmeler değil, sorunlarına çözüm istiyor. Halka heyecan verecek strateji derken onu kast ediyorum. Terörle mücadele ve ekonomik kriz kaygısı nedeniyle umutlar azalıyor. AK Parti'nin tam aksine kitlelere ekonomik bir sıçrama yapılacağına dair umut vermesi gerekiyor. CHP geçen seçim kampanyasını ekonomi üzerine oturttu. Keskin ideolojik bir siyaset güden CHP'nin üzerine bu elbise birkaç numara büyük geldi. Ama AK Parti'nin hikayesi biraz da ekonomik başarısına bağlı. AK Parti bu kredisini yeni bir heyecan dalgasına dönüştürebilir. Edindiğim izlenim bunun üzerinde çalışıldığı yönünde. Peki Başbakan Davutoğlu kongrede nasıl konuşacak? Ahmet Davutoğlu gibi konuşacak. Ama süresi ve içeriği çok iyi hazırlanmış bir konuşma olacak. Fakat bağra çağıra yapılan bir konuşma değil, mesajların çok net olarak verildiği ama kucaklayıcı bir dilin kullanıldığı bir konuşma olacak.

AK Parti kongreden MKYK ve MYK'sını yenileyerek çıkacak mı? Önemli değişikliklerin olması bekleniyor. Bir anlamda restorasyon kongresi olacak. Bu değişimin elbette ki kadrolara da yansıması bekleniyor. Çünkü 7 Haziran seçimlerinde halkımız AK Parti'nin liste ve kadrolarına ilişkin de bir not verdi. Bu notun gereğinin yerine getirilmesi için MKYK'da ve genel başkan yardımcılıklarında bir değişiklik sürpriz olmamalı.

AK PARTİ'NİN SON OY ORANI

Kongre zemini çok önemli. AK Parti kongreyi bir demokrasi şölenine çevirip, onun ardından geçen seçimin hatalarının giderildiği, güçlü takviyelerin yapıldığı yeni bir liste ve başarılı bir seçim kampanyası yaparsa, tek başına iktidar hayal değil. Zaten şu andaki kamuoyu araştırmaları da AK Parti'nin oyunu yüzde 43-44 aralığında gösteriyor. Kongreden itibaren her adımda bir tuğla üzerine konulmasıyla bu oran yüzde 45'i aşabilir. Tabii tersi olursa, büyük bir fırsat kaçırılmış demektir.
Kongrede parti kadroları ve söylemdeki değişiklik gerçekleşirse, bunu ikinci ve önemli bir halka olarak milletvekili listeleri takip edecek. Listelerde nerelerde ne tür yanlışların yapıldığı biliniyor. Onlar giderilip, doğru isimlerle takviyelerin yapılması gerekiyor. Şimdiden bunların üzerinde çalışıldığını biliyorum.

"LİSTELER ÖNEMLİ ORANDA DEĞİŞİYOR"

AK Parti yeni kadrolarla, tecrübeli isimleri biraraya getirip, bölgelerinde temayüz etmiş yerel isimleri de kadrosuna katarak yeni milletvekili listesi ortaya çıkaracak. Bazı yerlerde restorasyon bazı yerlerde ise listelerin yeniden yazılacağı söyleniyor. Listeler önemli oranda değişiyor.

"DAHA AZ MİTİNG DAHA ETKİLİ KAMPANYA"

Bu adımların coşkulu ve heyecan verici bir seçim kampanyası ile taçlandırılması amaçlanıyor. Ne kadar gerçekleştirilebilir bilemiyorum. Sahadaki uygulamasını görmek gerekiyor. Ama Başbakan Davutoğlu'nun daha az miting yapıp, daha etkili kampanya yürüteceği bir strateji üzerinde çalışılıyor.

AK Parti'nin kitlelere heyecan ve umut vermesi gerekiyor. Geçen seçimlerde HDP'nin barajı aşıp aşmayacağı konusu bir motivasyon kaynağı olmuştu. Bu kez AK Parti'nin tek başına iktidar olup olmayacağı bir motivasyon aracına dönüştürülebilir. Bunu başarmak zor değil. Yeter ki AK Parti hatalarından ders çıkarmayı bilsin. Örneğin bu seçimlerde siyah Mercedesler kullanılmayıp, Ray-Ban gözlükler terk edilip, kibirli kampanyalardan uzak durulup, tevazu ve alçak gönüllü hareket edilsin. Gerisi gelir.

"TERÖRE DARBE"

Çünkü Türkiye 7 Haziran'dan bu yana tek başına iktidarın olmamasının neye mal olduğunu gördü. Toplumda ekonomideki gelişmelerin bir tsunamiye dönüşeceği kaygısı var. Diğer yanda ise yeni formatı ve yeni aktörleriyle çözüm süreci bekleniyor. Ama ondan önce teröre etkili bir darbenin vurulduğu görmek istiyor.

"KRİSTAL VAZO"

Bu süreçte tek başına iktidarın Türkiye için ne denli değerli olduğu anlaşıldı. Adeta özenle korunması gereken kristal bir vazo gibi. AK Parti yeter ki, topluma eski AK parti olduğunu göstersin. Millet onun gereğini yerine getirmeye hazır.