Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Şehrin emanetini üstlenenlere

Şehrin emanetini üstlendiniz, emanate hıyanet etmeyin.. Kamu malı, yetim hakkıdır. Sakın! Sonra namazlarınız bile kabul olmaz. Rüşvete yaklaşmayın.. İşi ehline verin.. Yoksa zalimlerden olursunuz, zulm ile abad olunmaz.. Mazlumun ahını almayın. “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” denmiştir.. Sonra elde ettiğiniz makam, dua ile istenen belaya dönüşür..

Unutmayın, sizler sabır, tahammül ve gayret makamındasınız. Bizler talep ve şikayet makamındayız.. Elinize, dilinize, belinize sahip çıkın..

Oturduğunuz makamdan şeref almayın, şeref verin..

Gururlanmayın.. “Ben yaptım” demeyin. “Biz de” demeyin.. Siz yapmadınız, sadece vesile oldunuz.. “Başarı” Allah’ın takdiri iledir.. Elbette AllahCahil ve zalim bir topluluğa” hidayet nasib etmez. Ama her akıllı, dürüst ve cesur insanların, bu dünya ölçeğinde başarılı olacağı diye de bir şey yok.. Sadece kazanılan savaşların kahramanları yok, kaybedilen savaşların da kahramanları vardır..

Karun zamanının en zenginlerinden biri idi, Eba Zer ise acından öldü.. Aslında Eba Zer kazananlardandı! Daha önce seçilip, yeniden seçilenler; eskiden yaptığınız hatalardan dolayı Allah’tan af dileyin, tevbe edin de Allah sizi bağışlasın, şimdi de günahınızın kefareti olacak işler yapın ki, Allah günahlarınızı örtsün.. Yeni seçilenler, aman ha dikkat! Koltuk tehlikelidir.. Nice insanlar iktidar sarhoşluğuna kapılıp başka vadilere savrulmuşlardır...

fieytan sizi Allah’la, Kur’an’la, cami ile, cemaat ile, Kur’an kursu, vakıfla aldatmasın.. fieytan size önünüzden, arkanızdan, sağınızdan solunuzdan yukarıdan, aşağıdan gelecektir.. Nefsinize taht kuran hannasın vesveselerine inanmayın.. İns ve cinnin şeytanlarına karşı dikkatli olun, yoksa zarara uğrayanlardan olursunuz..

Seciyesi bozuk, yalancı, muhteris, menfaatçi, kadına, paraya, makama ve güce meyleden, helali-haramı gözetmeyen insanlardan uzak durun.. Kapalı kapılar arkasında fısıldaşıp durmayın.. Telefonunuzun dinlenmesinden çok, kiramen katibinin kayıtlarından korkun..

Bana göre, AK Parti bu seçimlere potansiyel olarak daha iyi bir ekiple çıkabilirdi.. Seçilenler arasında yetersiz ya da çeşitli zaafları olan birtakım insanlar da var.. Bundan sonrası için daha dikkatli olunması gerek..

Bakanlar, milletvekilleri, mevcut belediye başkanları, teşkilat yöneticileri, illerde merkez ilçe ve il, büyükşehirlerde il ve ilçe başkanları arasında hiç hoş olmayan rekabetler yaşandı birçok il ve ilçede.. Buraya kadar böyle gelindi, bundan sonra böyle gidemezsiniz..

Genel merkezdeki seçicilerin de üzerilerine düşeni tam olarak yaptıklarını söyleyemem, buradan bakınca gördüklerim ve duyduklarım açısından..

Milletvekili seçimlerinde aynı yanlışlar tekrarlanmamalı.. Mahkeme kadıya mülk değil.. Parti kadrolarında, tepeden tırnağa bir yenilenme şart.. Ve bu iş geciktirilmemeli.. İşadamları ile ilişkiler, kadın kolları, gençlik kolları, kanaat önderleri, akademisyenler ve STK’larla ilişkiler de bir düzene kavuşturulmalı.. Uluslararası ilişkiler de öyle..

AK Parti, kendi içinde bir iç istihbarat oluşturmalı. Milletvekili, belediye kadrolarında seçilenler, üst yönetim kadroları açısından, onların yakın akraba ilişkileri açısından, birtakım menfaat ilişkileri ve kadrolaşma adı altında, hemşehricilik ya da cemaatçilik gibi oluşumlara karşı dikkatli ve duyarlı olmak gerek..

Ha bu yaşananlar bizlere ders olsun..

AK Parti 3. kuşak belediyeciliğe geçmek zorunda.. Mühendislik hizmetleri ve ihale açmaktan ibaret bir iş değil belediyecilik. Mesela kültür alanında ciddi bir şey yok. Ya yapmıyorlar, yapılanlar da büyük ölçüde yanlış. İnanç, tarih, kültür ve gelenek bağlamında muhteva çok zayıf.. Derinlik yok. fieklen bir şeyler var o kadar. Hiç yok demiyorum ama, çok az..

Düne göre çok ileri bir noktadayız, ama gitmemiz gereken yere göre, henüz işin çok başındayız, bunu görelim. 30 Mart yerel seçimleri, kimi başkan adayları için hezimet, kimi adaylar için başarı oldu. Kimi adaylar görevlerine devam edebilmenin mutluluğunu, kimileri de görevin halk tarafından kendisinden alınmasının üzüntüsünü yaşıyor.

İlahiyatçı Nihat Hatipoğlu, Sabah Gazetesi’ndeki köşesinden seçilen belediye başkanlarına, Kur’an-ı Kerim ayetleri, Hadis-i fierifler ve Sahabe-i Kiram ile Allah dostlarının yaşantılarından örneklerle bazı nasihat ve uyarılarda bulundu. İşte onun 16 maddesinden 8’i: 1-Her işinizde Yüce Allah’tan korkun. O’nun sizi gözlediğini, her gizli ve açığınızı bildiğini unutmayın. 2-İki omuzunuzda olan katip meleklerin sizi takip ettiğini ve her hareketinizi yazdığını unutmayın. 3-Kazandığınız makam sizi cennete de, cehenneme de götürebilir. Ağır bir imtihandasınız. Deneniyorsunuz. O makamlara belki denenmek için getirildiniz. Sizi oraya getiren, sizi oradan aşağı indirebilir. 4-Yakınlarınızı, ailenizi işlerinizden ve belediyenin imkânlarından uzak tutun. 5-Arada bir etrafınızdaki dalkavuklardan sıyrılıp halkın içine girin. Lehinize aleyhinize konuşanları dinleyin. Size acı da olsa, hakkı söyleyecek danışmanlar, sırdaşlar edinin. 6-İşi ehline verin. Adam kayırmayın. Kimsenin ekmeğiyle oynamayın. Devlet sizi denetlemeden siz kendinizi denetleyin. Kendinizi eleştirme konusunda kendinize hiç acımayın. 7-Hz. Ömer şehid olduktan sonra rüyada görülür ve “nasıl karşılık gördün” diye soran birine şöyle der: “Hiç sorma! Beytül mala (hazineye) ait bir devenin ipini bile soruyorlar. Ben bir gün hazineye ait bir devenin çürümüş yularını atmıştım, onu bile bana sordular.” Bunu hiç unutmayın, iman ediyorsanız biliniz ki sorgulanacaksınız. 8-Milletin oğlunu oğlunuz, annesini anneniz, babasını babanız, kızını kızınız bilin. Onları koruyup kollayın. Daha sonra yine yazacağım bu konuda.

Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 1041 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar