Savcılık'tan 2. Darbe Uyarısı

Savcılık'tan 2. Darbe Uyarısı

Savcılık: ‘FETÖ’cü askerlerin tamamı darbe girişimine katılmadı, hedef ikincisi...

Al Jazeera Türk’ten Selahattin Günday’ın haberine göre aralarında Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da bulunduğu 17 isim hakkında hazırlanan iddianamede ‘FETÖ’yle ilişkisi tespit edilen ve haklarında işlem yapılan askerlerin bir kısmının darbe girişimine ‘aktif olarak’ katılmadığı belirtildi.

’47 albaydan sadece ikisi darbe girişimine katıldı’

Bu tespiti örneklerle açıklayan başsavcılık, ‘FETÖ’nün ABD’nin Colorado eyaletinin ‘imam’lığını yaptığı belirtilen Hasan Polat’ın ifadesine yer vererek, askerlerin bir kısmının darbe girişiminde kullanılmayarak deşifre olmamak için saklandığını belirtti.

İtirafçı Polat’ın ifadesinde 47 albayı savcılığa bildirdiği, ancak bunlardan sadece ikisinin darbe girişimine katıldığı kaydedilirken, ‘atama listeleri’nde de bu isimlerin yer almadığı ve görevlendirilmediği ifade edildi.

Öte yandan genelkurmayın ‘FETÖ’nün haberleşme yazılımı ‘ByLock’u kullandığı tespit edilen yaklaşık 800 askerin bilgilerinin savcılığa gönderildiği belirtilirken, bunlardan 500’ünün darbe girişiminde kullanılmadığı dile getirildi.

‘Bir kısım hücreler darbe girişimine iştirak etmedi’

Savcılık, iddianamede yer alan bilgilerle ilgili şu yorumu yaptı: “Terör örgütünün darbe girişiminde özellikle Silahlı Kuvvetler içerisindeki mensuplarının bir kısmını harekete geçirmek suretiyle kullanmıştır. Darbe girişimine katılan askeri birlikler personel bazlı incelendiğinde aynı birlikte görev yapıp da terör örgütüyle bağı tespit edilebilen bir kısım hücrelerin eylemlere iştirak ettiği, diğer bir kısım hücrelerin ise iştirak etmedikleri görülmüştür.”

‘Terör örgütünün stratejisi ikinci darbe girişimi’

Söz konusu askerlerin, darbe girişiminin başarısız olması halinde deşifre olmaması için tedbirli davrandığını kaydeden savcılık, bu kişilerin ikinci bir darbe girişiminde kullanılmak üzere bekletildiği görüşüne yer verdi: “Terör örgütünce gerçekleştirildiği bariz olan bir darbe girişimine bir kısım örgüt mensuplarının iştirak etmemesinin, yıllardır TSK içerisinde yuvalanan ve sıkı tedbir kuralları nedeniyle hücre tipi yapılanmasının boyutları bilinmeyen örgütün bir yöntemi olduğu, yıllardan beri gelen kadrolaşma süreci nazara alındığında örgüt mensuplarının nispeten daha az bir kısmının darbe girişimine iştirak ettikleri, bu durumun örgütün darbe girişiminin başarısız olması halinde çoğunluk örgüt mensuplarının Silahlı Kuvvetler içerisinde kalmasını sağlamak olduğu, terör örgütünün stratejisinin ‘ikinci bir darbe girişimi’ veya başka bir eyleminde bu asker şahısları kullanmak olduğu, yine Bylock kullanmayan örgüt mensuplarının varlığı da nazara alındığında ahtapot kolları gibi devletimiz kurumlarını saran terör örgütünün Devletimiz ve Cumhuriyetimiz için en büyük tehlike olduğunun hiçbir dönem unutulmaması ve rehavete kapılmadan terör örgütüyle mücadeleye süreklilik arz edecek şekilde devam edilmesi gerektiği açıkça anlaşılmış ve değerlendirilmiştir.”