Selâhaddin Çakırgil

Selâhaddin Çakırgil

Samsun yöresindeki birkaç günlük geziden kalanlar..

(Otobüste gelirken yazdığım dünkü yazıda, birkaç kelime kaymış, yer değiştirmiş, bağışlana..)

Geçen hafta otobüsle İstanbul’dan Samsun’a yaptığım geziden birkaç kesit ve tesbiti paylaşmaya devam edelim.

Sabahın 07.30 civarında Samsun’a 40 km. mesafedeki Kavak ilçesinin şehir merkezine indiğimde ortalıkda birkaç insan  vardı, henüz.. Kavak, nüfusu 25 bini bulmuş bir ilçe..

Beni orada yol kavşağının kenarında, dünya şampiyonlarından ünlü güreşçiYaşar Doğukarşıladı!. Evet, Yaşar Doğu heykeli!

Doğrusu, canım sıkıldı.. Estetik açıdan zevksizliği bir yana, Yaşar Doğu bildiğim kadarıyla böyle hatırlatılmaktan hoşlanmazdı. Bu satırların sahibinin hayatının şekillenmesinde özel bir yeri olan merhûm Yaşar Doğu’nun hemşehrilerine anlatılması murad ediliyorsa, orada camekânlı bir bölümde onun hayatından fotoğraflar sergilenebilirdi; bu, yine de yapılabilir.

Tabiî çevrede göze en çok çarpan şey, çevredeki orman kaplı dağların kireç ocakları ve çimento fabrikası tarafından korkunç şekilde eritilmesi.. Fizikî harita bozuluyor.. Gelecek nesillere bir ucûbe bırakılacak bu gidişle..

***

Kavak’ta ve Tabaklı köyündeki birkaç yakınımla hasret giderip, Âhiret’e intikal edenlerin mezarlarını ettikten sonra ikindi vakti Samsun’a hareket..

Yolboyunda Çakallı mevkıinde biraz duraklama.. Samsun’un girişinde, İlahiyat Fakültesi’nden bir hocamızın evinin bahçesinde,  ılık bir Eylûl akşamında, bazı dostlarla sohbetten sonra.. Samsun’daki değerli gönüldaş ve diğer dostlarla sohbetler..

***

Ertesi gün, kısa kısa da olsa yakınlarımı ve sonra da Samsun’da uzuuun Belediye Başkanlığı yıllarındaki hizmetleri hâlâ da şükranla anılan Kemal Vehbi Gül ağabeyi bürosunda ziyaret ve Müslüman dünyasının çeşitli meseleleri etrafında uzuun bir dertleşme..  Sonra,‘Site Camii’nin alındaki kitapçılardan birinde çocukluk yıllarını bildiğim ve sonra hiç görmediğim bir yakınımla beklemediğim şekilde karşılaşış..

İkindiye doğru.. Arkadaşlarla Ünye’ye doğru yola çıkış.. Ama, Çarşamba’da biraz kalmamız gerekiyor. Çünkü Belediye  Başkanı Hüseyin Dündar beyle de görüşecekmişiz.

Çarşamba, Yeşilırmak deltası üzerinde 100 bini geçen nüfusuyla, ekonomik açıdan Anadolu ortalamasının üstünde sayılabilecek bir güzel şehir.. Yeşilırmak kenarındaki Belediye tesislerinde encecik Belediye Başkanı’ylayız.  Üç dönemdir Belediye Başkanı seçiliyormuş.. İmam-Hatib mezunu ve anlaşıldığı kadar çok çalışıyor ve halk da ondan genelde memnun..

Çarşamba’da Göğçeli Mezarlığı içinde, birbirine geçmeli kalın kalaslarla Hicrî-Qamerî-610’larda yapılmış ve 800 yıldır ayakta duran bir tarihî camii de ziyaretten sonra Ünye’ye hareket.. Karanlık bassa da şirinliği gece ışıklarından bile belli olan bir yurt köşesi, Ünye.. Bazı restoranlarda Diyarbakır yazılı birkaç büyük tabelâ, ‘Biz bir milletiz..’ diyor, fiilen..

Akşam, Saray Camii’ndeki namazdan sonra.. Bir kahvede, öğretmen ve hâkim vs. arkadaşların katılımıyla saatlerce süren bir sohbetten sonra Samsun’a dönüş..

***

Ertesi gün, öğleden sonra, Bafra’ya yolculuk.. Kavak’ın eski Belediye başkanlarından Şerif Ün beyin arabasıyla.. Yol üzerinde, geniiiş Kızılırmak deltasındaki Cernek Gölü civarında, 365 çeşit kanatlı hayvanın bulunduğu ‘Kuş Cenneti’ni ziyaret..

Ve akşam namazı vakti Bafra’ya vardık.. Hizmet ve tevazuuyla halk tarafından çok sevildiğini öğrendiğim Belediye Başkanı Fikri Şahin beyle Belediye’nin Kültür Merkezi’nde sohbetler..

Bafra tütünleri dünyaca meşhur.. Ancak, tütün ekimine konulan kota yüzünden şehir nüfusu erimeye başlamış ve nüfusu 50 bin kişi azalarak 120 binlere gerilemiş..

***

Samsun’da son gün.. Şehrin asıl merkezini oluşturan eski oluşturan İlkadım Belediyesi’nin başkanı Erdoğan Tok bey’in restore ettirerek bir kültür merkezine dönüştürdüğü Acem Tekkesi’nde, seçkin ve yoğun bir katılımın olduğu mekânda iki saate yakın bir konuşma..

Hicrî-Qamerî712, (Miladî-1312) yılında yapılan ve yine Erdoğan Tok bey’in özel ilgisiyle restore edilmiş olan Yalı Câmii’ni ziyaret.. Bayağı güzel olmuş..

Samsun’daki kültürel çalışmalara ise, inşaallah bir başka yazıda..

stargazete

Bu yazı toplam 850 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar