Ruşen Çakır: IŞİD için Türkiye Çok Değerli

Ruşen Çakır: IŞİD için Türkiye Çok Değerli

Gazeteci Ruşen Çakır, Türkiye’nin IŞİD için ‘çok değerli’ olduğunu savundu

Gazeteci Ruşen Çakır, Türkiye’nin IŞİD için ‘çok değerli’ olduğunu savunurken, Ankara ile Paris katliamlarını, “Türkiye’de tanımlı yerlere saldırıyorlar. Paris’te ise rastgele insanları ve gündelik hayatı hedefliyorlar. IŞİD’in Türkiye’deki saldırılarının ikisi de Kürt hareketi ve müttefiklerine yönelikti” sözleriyle kıyasladı.
 
Cumhuriyet’ten Selin Ongun’a verdiği söyleşide, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Paris saldırılarını IŞİD’in yaptığını açıkça söylediğini hatırlatan Çakır şöyle konuştu: “Bizde de ülkeyi yönetenler Hollande gibi açıkça ‘Bunu IŞİD yaptı’ deseydi, bunu tartışmayacaktık. (IŞİD) Türk devletiyle alenen bir savaş halinde olmak ve Türkiye kamuoyunun tümünü karşılarına almak istemiyor” dedi.
 
‘Boynuz kulağı geçti’
 
IŞİD ve El Kaide’nin farkını, “Boynuz kulağı geçti” diye açıklayan Çakır, “El Kaide’nin devlet ilan etme gibi bir amacı yoktur, doğrudan küresel sisteme meydan okumayı tercih eder. El Kaide sempatizanlarına sürekli olarak, ümmetin intikamını önerdi. Ama ümmetin intikamını almanın sonucunun nereye varacağı kısmına bir cevabı yoktu” derken, Paris’teki saldırıların El Kaide’nin saldırılarına benzemediğini ifade etti: “Paris’te ise IŞİD’in ellerinde silahlarla insanları katlettiğini gördük. Bu Irak’ın, Suriye’nin olduğu gibi Batı’ya da taşınmasıydı. Çok daha büyük bir meydan okuma ve dehşet var burada.”
 
‘Gülen’in ABD’yi terk etmesi uzak ihtimal değil’
 
Söyleşiden satır başları şöyle:
 
– Gülen Cemaati ve AK Parti çatışmaya başladıkları andan itibaren Türkiye’deki ‘son İslami büyü’ de bozuldu. Görüldü ki aslında İslam yok, ortada bir iktidar savaşı var.
 
– Cemaat ile AK Parti savaşı İslami hareketin birikimlerini tamamen sıfırladı. Şu anda Cemaat kaybediyor, hükümet kazanıyor gibi gözüküyor ama aslında her iki taraf da kaybediyor.
 
– 1 Kasım sonuçları da gösterdi ki toplumdaki dindarların büyük kısmı AK Parti’yi ciddi biçimde sahipleniyor. Şu anda Selefilik adına örgütlenen ya da eylem yapmak isteyenler, AK Parti’ye halel gelmesini istemeyen dindarlar arasında barınamaz. Örnek verecek olursak, cihat isteyene rahatlıkla ‘Ne cihadı! Tayyip Erdoğan zaten mücahit’ yanıtı gelebilir.
 
– Normal şartlarda IŞİD’e bir şekilde sempatik bakan insanlar, Tayyip Erdoğan’a sempatik bakıyorlar. Dolayısıyla o insanlar Tayyip Erdoğan’a ya da AK Parti’ye zarar geleceğini düşündükleri bir şeye izin vermezler.
 
– AK Parti iktidarı Türkiye’nin cihat alanına dönüşmesini zorlaştırıyor. AK Parti’nin iktidarı kaybetmesi ya da yeni gelecek iktidarın dindarları rahatsız edebilecek bir pozisyon benimsemesi durumunda ise Türkiye hızla bir cihat alanına dönüşebilir.
 
– Cemaat hemen çözülmez. Şimdi öncelikli olarak ‘var kalma’ derdindeler (…) Cemaat, demokrasi, basın özgürlüğü, temel hak ve özgürlükler için mücadele etmiş bir yapı değil. Şimdi kendileri zora düşünce bu değerleri öne çıkarıyor olabilirler (…) Amerika Cemaat’in arkasında durmaya daha ne kadar devam edecek, bu şüpheli (…) ABD’yi terk etmeleri ya da başka bir ülkeye gitmeleri telkin edilebilir. Ve bu artık hiç de uzak bir ihtimal değil.