Ruhani Halkı Uyanık Olmaya Çağırdı

Ruhani Halkı Uyanık Olmaya Çağırdı

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, ülkede 4 gündür süren rejim karşıtı eylemlere karşı halkı uyanık olmaya çağırdı.

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, ülkede 4 gündür süren rejim karşıtı eylemlere karşı halkı uyanık olmaya çağırdı.


İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, "Bölge ve ülkemizin hassas bir dönemden geçtiği bu günlerde gençlerden ve halkımızdan uyanık olmalarını istiyorum." dedi.


Meşhed kentinde Perşembe günü başlayan protesto gösterilerinden bu yana ilk defa konuşan Ruhani halkı provokasyonlara karşı uyanık olmaya çağırdı.


Gösteriler gündemiyle düzenlenen kabine toplantısı sonrasında konuşan Ruhani, anayasa ve vatandaşlık haklarında belirlendiği üzere halkın eleştirme ve itirazda bulunma konusunda özgür olduğunu öne sürdü.


Ruhani, "Eleştiri ve itiraz öyle yapılmalıdır ki, işin sonunda ülke ve insanların durumu daha da iyileşmelidir." ifadelerini kullandı.


Halkın ekonomik sorunlarının bazılarının geçmişe ve bir kısmının da bugüne ait olduğunu dile getiren Ruhani, toplumsal tepkinin ülkeye zarar vermemesi gerektiğini söyledi.


Ruhani, "Ülkeyi düşmanların faydalanabileceği bir duruma düşürmekten kaçınılmalıdır. Bölge ve ülkemizin hassas bir dönemden geçtiği bu günlerde gençler ve halkımızdan uyanık olmalarını istiyorum." şeklinde konuştu.


Ruhani şunları kaydetti:


"Öncelikle şunu bilmek gerekir. Biz özgür bir milletiz ve anayasa ile vatandaşlık haklarına göre halk, eleştiri ve itirazlarını dile getirme noktasında bütünüyle özgürdür. Fakat aynı zamanda eleştiri ve itirazlarda izlenen yöntemin, halkın yaşam şartlarını ve ülkenin mevcut durumunu daha daha iyi bir noktaya taşıyan bir yöntem olmasına ve bu şekilde sonuçlanmasına dikkat etmek gerekir.


Problemlerinin bir kısmının çözümü kolay değil ve zaman alıyor. Bu sorunları çözmek için de hükumet ile milletin el ele vermesi gerekir.

Halkın ekonomik sorunlarının bir kısmı önceki yıllarla ilgili, bir kısmı da son günlerdeki gelişmelerle ilgilidir. Hükumet ve halk ele ele verip birbirine yardımcı olmalı. Fakat halkın eleştirisi sadece ülkenin ekonomik durumuna yönelik değildir. Halkın aynı zamanda yolsuzluklar ve şeffaflıkla ilgili eleştirileri de var ve meselelerin şeffaf bir şekilde konuşulmasını/halledilmesini talep ediyor. Halk yolsuzluklarla daha ciddi bir biçimde mücadele edilmemesini ve ülke sorunların kendilerine izah edilmediğini/hesap verilmediğini eleştiriyor.


Ülkenin tüm meselelerine dair eleştiride bulunmak, halkın doğal hakkıdır. Biz, devletin ve ülkenin halka ait olduğuna ve halkın dilediğini açıkça beyan etmesi gerektiğine inanıyoruz.


Bu bağlamda eleştiriyi kabul ediyoruz. Yetkililer de halkın kanuni çerçevede eleştiri, itiraz, hatta gösteri ve yürüyüş hakkını kullanması için imkanlar sunmalı. Bu halkın hakkıdır. Ancak bununla birlikte devrim taraftarlarını ve halkı güvenlik ve yaşam kaygısı içine itecek bir ortam oluşturmaktan kaçınmak gerekir. Eleştiri için mantıklı, dikkatli, kanuni ve mevcut durumu ıslah edecek bir yöntem izlemek gerekir. Eğer eleştiri için seçilen yöntem; bir taraftan halkın hayatını, kazancını, günlük yaşantısını tehlikeye atacak ve onları kaygılanmasına sebep olacaksa, diğer taraftan düşmanlarımızı sevindirecekse, bu kesinlikle yanlış bir yöntemdir.


Bugün bizim halkımızla dayanışma içinde olduğunu ifade eden Amerika'daki beyefendi (Trump), birkaç ay önce İran halkını terörist ilan ettiğini unuttu herhalde. Tepeden tırnağa (her zaman / her konuda) İran halkına karşı olan bu adamın İran halkına üzülmeye (üzülüyormuş gibi yapmaya) hakkı yok. Aynı durum bize hiç de iyi bakmayan bazı Arap rejimleri için de geçerli. O nedenle eleştiri ve itiraz yöntemimizle kimleri sevindidiğimize dikkat etmeli..."


İran'dan suçlama


İran'ın Meşhed kentinde perşembe günü başlayan ve ülkenin birçok bölgesine yayılan protesto gösterilerini bazı devletler, "halkın barışçıl gösterileri" olarak nitelendirirken, İran yönetimi bu devletleri iç işlerine karışmakla suçladı.


ABD Başkanı Donald Trump, İran'daki gösterilerle ilgili Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Halk nihayet paralarının nasıl çalındığını ve teröristlere harcandığını anlamaya başladı. Anlaşılan, artık böyle olmayacak." ifadelerini kullandı.


Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da konuyla ilgili sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "İran halkı, haklı olarak özgürlük ve gelecek istiyor. İran devletinin bu taleplere barışçıl yollarla cevap vereceğini umuyorum." değerlendirmesinde bulundu.


Kanada Dışişleri Bakanlığı, İran devletini insan haklarına ve demokrasiye saygı göstermeye çağırırken Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İran'daki Rusların protesto eylemi düzenlenen yerlerden uzak durması uyarısında bulunuldu.


İran'daki gelişmeleri kaygıyla izlediklerini belirten İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson ise açıklamasında, "İranlıların barışçıl gösteriler yapma hakkına sahip olmaları, hayati bir konudur." ifadesine yer verdi.


ABD'den gelen açıklamaları, rejim aleyhtarı muhalifleri desteklemek olarak yorumlayan İran yönetimi, Kanada'nın yaklaşımını İran'ın içişlerine karışmak olarak değerlendirdi.


Meşhed kentinde perşembe günü herhangi bir siyasi partinin daveti olmadan toplanan grup, ülkedeki ekonomik şartları protesto etmek amacıyla gösteriler düzenlemişti. Rejim muhalifi protesto eylemlerine dönüşerek ülkenin çeşitli kentlerine yayılan gösterilerde 2 kişinin hayatını kaybettiği, onlarca kişinin yaralandığı ve 300'den fazla kişinin gözaltına alındığı belirtiliyor.

 

 

islamianaliz