Provokatörün Maskesi Düştü

Provokatörün Maskesi Düştü

Türk bayrağıyla kalabalığı tahrik etmeye çalışan PKK'lının üstünden çıkan DAEŞ kimliği çok kritik soruları tekrar gündeme taşıdı.

7 Haziran seçimlerinden iki gün önce, Diyarbakır'daki HDP mitinginde bomba patlamış, 5 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. 'Faili DAEŞ' açıklaması yapıldı. Ancak Kars'ta jandarmaya teslim olan PKK'lı D.B, bombayı PKK'nın yerleştirdiğini, alana sokan kişinin de mitingde görevli olduğunu söyledi. HDP ve PKK, bu iddiayı yalanlamadı. D.B. ayrıca, örgütün 20 Temmuz'dan sonra ses getirecek eylem planladığını söyledi.
SURUÇ SUSKUNLUĞU
İtirafçının söylediği gibi 20 Temmuz'da Suruç'ta bomba patladı, 32 gencimiz hayatını kaybetti. Yine DAEŞ dendi, ama DAEŞ üstlenmedi. Olay yerinde bulunamayan canlı bombacının kimliğini, 14 saat sonra HDP'liler teslim etti. 'Bombacıyı nereden tanıdıkları' gibi, HDP'lilerin olay öncesi polise arama yaptırmaması, hiçbir vekilin eylem alanında olmaması ve tanımadıkları kişinin nasıl aralarına karıştığı soruları da cevapsız kaldı.
DAEŞ KILIFLI PKK MI PATLATTI?
Paralel örgüt ve Doğan medyasının tam saha desteklediği HDP-PKK ikilisinin kirli oyunu, teröre lanet yürüyüşleri provokasyonu ile bir kez daha su yüzüne çıktı. İzmir'in Bergama ilçesinde, Türk bayrağı ve Atatürk posterli aracıyla halkı Kürt vatandaşların yoğun olduğu mahalleye yönlendiren B.P.'nin üzerinde DAEŞ ve PKK kimlikleri bulundu. Evinde yapılan arama sonucu PKK'lı olduğuna şüphe bırakmayan şahıs, konvoya girme talimatını başkalarından aldığını itiraf etti. Ülkücü ve Osmanlı Ocakları isimlerini kullanarak Paralel örgütün de provoke etmeye çalıştığı tespit edilen iç savaş denemesinde, vatandaşın sağduyulu davranması olayların büyümesini önledi. Bergama'daki çarpıcı örneği dün Star da dahil bir çok gazete manşet ve birinci sayfasına taşırken, Paralel ve Doğan medya grubunun haberi görmezden gelmesi, karanlık ittifakı bir kez daha gözler önüne serdi.
TUHAFLIKLAR SİLSİLESİ
Türkiye Cumhuriyeti devletine DAEŞ karalamasında başı çeken Paralel medya ve Doğan Grubu'nun, PKK'lının üzerinden DAEŞ kimliği çıkmasını gizlemesi manidar bulunurken,  bu çok önemli ayrıntı, HDP'yi mağdur, PKK terör örgütünü meşru gösterme çabalarının yoğunlaştığı dönemde patlayan iki bombayı yeniden gündeme getirdi. İlki 7 Haziran seçimlerinin iki gün öncesi Diyarbakır'da patladı. Eylemi DAEŞ'in yaptığı belirtildi. Seçim ayarlı bombanın zamanlaması, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ı ziyareti, ardından HDP Eş Başkanı Selahaddin Demirtaş'ın evine tuhaf biçimde iki kez yanlışlıkla polis gönderilmesinin hemen akabinde olması açısından da dikkat çekiciydi. Diyarbakır'da HDP mitinginde patlayan bomba, HDP'nin barajı aşmasında en önemli eşiklerden biri olarak gösterildi.
DİYARBAKIR İTİRAFI
Emniyet birimleri, Diyarbakır bombacısının Adıyamanlı Orhan Gönder olduğunu tespit etti, büyük ihtimalle DAEŞ üyesi olduğu açıklandı. Ancak Kars'ta jandarmaya teslim olan PKK'lının itirafları kafa karıştırdı. PKK'lı D.B., 5 vatandaşımızın hayatını kaybettiği bombayı PKK'nın yerleştirdiğini, alana sokan kişinin de mitingde görevli olduğunu söyledi. Teröristin, "Bomba patladıktan sonra örgüt, 'Artık seçimler garanti. Bizim işimiz kolaylaştı' diyerek sevindi" ifadeleri tutanağa geçti. 22 Temmuz'da medyaya yansıyan bu ifadeye HDP ve PKK'dan henüz yalanlama gelmedi.
SURUÇ SORULARI CEVAPSIZ
Karanlıkta kalan bir diğer saldırı ise Suruç... Kobani'yi merkez yapan PKK'nın Suriye'deki kantonları birleştirerek Kürt devleti kurma çabasının yoğunlaştığı kritik dönemde, Kobani'ye gitmek için Suruç'ta toplanan SGDF'lilerden 32'si, canlı bomba eylemiyle hayatlarını kaybetti. HDP'liler hemen 'DAEŞ' dedi, Türkiye Cumhuriyeti devletini 'terör destekçisi' ilan etti. Buradaki bombacı da, Diyarbakır'daki gibi Adıyamanlıydı. DAEŞ eylemi üstlenmedi. Didik didik aranmasına rağmen olay yerinde bulunamayan canlı bombacının kimliğini, 14 saat sonra HDP'liler polise teslim etti. Sonrasında ortaya çıkan vahim sorular, kafaları daha da karıştırdı. Gençlerin toplandığı alana girişte polisin arama yapmaması özellikle talep edilmiş, HDP'li belediye olay yerini gören kameraları kapatmış, her eylemde boy gösteren HDP'li vekiller, nedense o gün Kobani'ye gidecek gençlerin yanında yer almamıştı. Diyarbakır'da olduğu gibi, PKK'nın çözüm sürecine son verip kanlı eylemleri başlattığı Suruç saldırısı ile ilgili sorular da yaklaşık iki aydır HDP'den cevap bekliyor.
Kaynak : star