Provokasyon Değil, Dindar İmhası

Provokasyon Değil, Dindar İmhası

PKK/HDP 6-8 Ekim'de yaptığı katliamı, 25 Aralık'ta Cizre'de yapmaya çalıştı. Dağdan inen guruplar, ağır silahlarla saldırıya katıldı. Devlet, katliam girişimine yine seyirci kalınca halk kendini korudu. PKK/HDP'nin dindar Kürtleri yok etmek istediği gerçe

PKK/HDP 6-8 Ekim'de yaptığı katliamın aynısını Cizre'de yapmaya çalıştı. Günler öncesinden PKK'cılar HÜDA PAR'a yakın kişilerin evlerini işaretleyerek bu saldırının hazırlığını yaptı. Belediyeye ait iş makineleri ile hendekler kazılarak mahallenin giriş çıkışları kapatıldı. Dağdan inen militanlar ağır silahlarla saldırıyı yönetti. Türkiye bir kez daha PKK/HDP vahşetine canlı canlı tanıklık etti. Gözü dönmüş yüzlerce PKK militanı ağır silahlarla Cizre'de HÜDA PAR'a yakınlığı ile bilinen ailelerin yaşadığı Nur Mahallesi'nde bulunan evlere 27 Aralık tarihinde gece 03.00 sularında saldırdı. Cizre'de bulunan garnizon ve tank taburuna iki yüz – üç yüz metre mesafede bulunan evlere saldırı yapılırken asker ve polis olaylara müdahale etmedi. Onlarca aile, evlerinde mahsur kaldı. Kadın ve çocukların bulunduğu evler ateşe verildi. Hamile bir kadın ve iki çocuğu sığındıkları evin banyosundan evin dış duvarı kırılarak son anda kurtarıldı.

65 YAŞINDAKİ DEDEYİ   ŞEHİT ETTİLER
Saldırıda HÜDA PAR üyesi Aziz Deniz'in babası 65 yaşındaki Abdullah Deniz yaralandı. Abdullah Deniz, saldırı altında bulunan bölgeden çıkarılıp hastaneye götürülmediği için kan kaybından şehit oldu. Ağır silahlar ve doçkaların kullanıldığı saldırıdan sekiz saat sonra Şırnak Valisi Hasan İpek'in yapılan saldırıyı medyada çıkan haberlerden öğrenmesi ise skandal olarak yorumladı.

KATİLİN KOD ADI:   XÛNRÊJ (KAN DÖKÜCÜ)!
PKK'nın saldırıda dağdan inen militanlarla beraber daha önce teslim olan militanları kullandığı ortaya çıktı. Saldırıda ölen PKK militanlarından Yasin Özer'in, Ekim 2014 tarihinde Suriye'ye geçtiği, yaklaşık 20 gün sonra Türkiye'ye dönüş yaparak teslim olduğu kaydedildi. Şahsın evinde; 1 adet uzun namlulu silah, 2 el bombası ve 300 uzun namlulu silah mermisini sakladığı ortaya çıktı. Birçok televizyon kanalı ve gazetenin sivil insanlara saldırırken öldürülen PKK militanın masum gösterilmeye çalışılmasına, başta sosyal medyada olmak üzere birçok kişi tepki gösterdi. PKK, saldırıda ölen militanlardan Yasin Özer'in örgüt arşivindeki fotoğrafını yayınladı. Yayınlanan fotoğrafın altında dikkat çeken bir detay ise militanın kod isminin Xûnrêj (Kan dökücü) olmasıydı. Bu da sözde Kürtlerin hakkını savunduğunu iddia eden PKK zihniyetinin Kürt gençlerini kandırarak beyinlerini yıkadığı ve adete kan dökücü vahşi insanlar haline getirdiği şeklinde yorumlandı.

TESLİM OLAN PKK'CILAR   KAN DÖKÜYOR
Şırnak Valiliği tarafından yapılan açıklamada 2014 yılı Aralık ayı sonuna kadar 525 PKK militanının teslim olduğu ifade edildi. Teslim olan PKK militanlarının tamamı ifadesi alındıktan sonra haklarında hiçbir işlem yapılmayarak serbest bırakılıyor. PKK, eğittiği bu militanları şehirde halkın üzerine baskı kurmak, haraç almak, kimlik kontrolü yapmak ve infazlar yapmak için kullanıyor. PKK, kısa bir süre önce, ajan ilan ettiği 22 yaşındaki Abdullah Budak adlı genci sokak ortasında kafasına kurşun sıkarak infaz etti.

PKK: SALDIRI YAPANLAR AJANDIR!
PKK/HDP'nin yaptığı bu saldırının zamanlaması ise dikkat çekici. Cizre saldırısından bir gün önce PKK'nın gençlik yapılanması, kitlesel eylemlerde yüz kapatma, halk otobüslerini yakma, kepenk kapattırma eylemlerine son verme kararı aldığını açıkladı. Açıklamada “Bu tür girişimlerde bulunanların sömürgeci güçlerin ajanları olarak değerlendirileceği” de belirtildi.

PKK/HDP'nin Cizre saldırısından sonra yapılan açıklamalarda PKK/HDP'nin çözüm sürecine sabote etmeye çalıştığı vurgulanırken her kesimden PKK'nin bu saldırısına sert tepkiler geldi.

ARINÇ: PKK BÖLGEDE BAŞKA GÜÇ İSTEMİYOR
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, katıldığı bir televizyon programında PKK'nın Cizre saldırılarıyla ilgili olarak HÜDA PAR için, ‘mazlum ve mağdurdur' dedi. Arınç, “Yaşananların çok ağır bir suç olduğunu bilmemiz lazım. Son yıllarda terör örgütünün yandaşları Cizre ve birkaç ilçeyi pilot bölge olarak tayin etti. HÜDA-PAR'lıları evlerine giderek yakmak istediler, HÜDA-PAR mazlum ve mağdurdur. Hem 6-7 Ekim olaylarında hem de şimdi. PKK bölgede kendisinden başka hâkimiyet istemiyor.” açıklamasında bulundu.

PKK/HDP ÇÖZÜMÜ SABOTE EDİYOR
HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, Cizre'de yapılan saldırıdan sonra yaptığı açıklamada, “Ne zaman süreçle ilgili olumlu bir mesaj verilse PKK, YGD-H çevreleri tarafından partimize yönelik provokatif eylemlerde bulunuluyor. Bizim partimiz üzerinden kendilerine göre çözüm sürecini sabote etme veya farklı mecralara çekmeye çalışıyorlar.” dedi.

HÜDA PAR BU BÖLGENİN   BİR GERÇEĞİDİR
HÜDA PAR'ın bölgenin bir gerçeği olduğunu ve PKK/HDP'nin bölgede kendileri ile beraber yaşamaya ve siyaset yapmaya alışmaları gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “HÜDA PAR ve camiası bu bölgenin bir gerçeğidir, burada var olacaktır, burada siyaset yapmaya devam edecektir. Herkes de bunu kabullenmek zorundadır. Bunun aksi bir durum kabul edilemez.” diye konuştu.

HDP ÖNCE PROVOKATÖR DEDİ SONRA CENAZELERİNE KATILDI
Saldırıdan sonra PKK/HDP yetkilileri yaptıkları açıklamalarda olayları provoke etmeye devam etti. Saldırının provokatörler tarafından yapıldığını açıklayan HDP'li milletvekilleri, dindar insanlara saldırıp onları katletmeye çalışan PKK militanlarının cenazelerine katıldı. HDP Milletvekillerinden Faysal Sarıyıldız, saldırıların devam ettiği saatlerde Cizre'ye gelerek saldırıları destekleyen ve yönlendiren açıklamalar yaptı. PKK militanlarının halka yaptığı saldırıyı çarpıtan Sarıyıldız, halka saldıran militanlar için ‘halk' ifadesini kullandı. Sarıyıldız, tehditler dolu açıklamalar yaparak bu vahşi saldırıların Cizre gibi başka yerlere taşınacağını ve devam edeceğini söyledi. Ayrıca PKK/HDP adına konuşan birçok yetkili birbirlerini yalanlayan çelişkili açıklamalar yaptı.

KATİLLERİN SLOGANI ‘HER YER CİZRE HER YER DİRENİŞ!'
PKK/HDP bir yandan Cizre'de yaşanan vahşeti provokasyon olarak değerlendirirken  “Her yer Cizre, her yer direniş” sloganları atarak aslında vahşeti sahiplendi. Medya sivil insanları katletmeye giden PKK militanlarını masum göstermeye çalıştı. Sözde demokratik haklarını kullandıklarını savunan PKK/HDP'lilerin yaptıkları bütün eylemlerde masum insanların kanı vahşice dökülüyor. Sivil insanlara zarar veremediklerinde ise ‘ajan' ilan ettikleri kendi adamlarını infaz ederek korku imparatorluklarını palazlandırmaya devam ediyorlar.

‘Görünmez el, provokasyon' enstrümanını kullanarak yaptıkları vahşeti gizlemeye çalışan bu zihniyet kamuoyunu aldatmak için geçmişten bugüne sürekli bu taktiği kullanıyor.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI BU İTİRAFLARI GÖRMEZDEN Mİ GELECEK?
Cizre'de dindar insanlara yönelik saldırı girişiminden önce belediyenin iş makinelere tarafından hendekler kazıldı. İçişleri Bakanlığına PKK/HDP bölgede aldığı belediyelerle halka hiçbir hizmet götürmezken belediyelerin tüm birimleri halka yönelik saldırıları organize etmek için tüm imkânlarını seferber ediyor. HDP'nin sözde Cizre Belediye Başkanı olan Leyla İmret yaptığı açıklamada kazılan hendeklerin belediyenin iş makineleri tarafından kazıldığını itiraf etti. İmret, güçlerinin yetmediği bazı durumların olabileceğini iddia ederek belediyenin iş makinelerine el konulduğunu söyledi. İçişleri Bakanlığı bugüne kadar HDP'li belediyelerle ilgili ortaya çıkan skandallarla ilgili hiçbir işlem yapmadı. Bu itiraftan sonra İçişleri Bakanlığı tarafından Cizre belediyesi ile ilgile herhangi bir işlem başlatılmadı.

PKK: SADECE İMZA AT   BAŞKA BİR ŞEYE KARIŞMA
Cizre'den bir haber kaynağımız ise belediye başkanı olan Leyla İmret'in istifa edip Almanya'ya gitmek istediğini ancak PKK tarafından tehditlerle buna engel olunduğunu söyledi. Yine aynı kaynağımız, PKK'nin İmret'i ‘sadece imza at, başka bir şeye karışma' şeklinde tehdit ettiğini söyledi. Cizre Belediyesi ile ilgili skandallar sadece bunlarla sınırlı değil. Gece halka saldıran PKK militanlarının Mem û Zin Kültür ve Sanat Merkezini saldırı için kullandığı ve buradan evlere ağır silahlarla ateş açıldığı ifade ediliyor. Belediye, PKK militanları tarafından evleri yakılan dindar insanların defalarca aramasına rağmen itfaiye aracı göndermemişti. Ayrıca belediyeye ait araçlar tarafından militanlara silah taşındığı ve dikkat çekmemek için belediye işçilerine ait elbiselerin kullanıldığı ifade ediliyor.

YDGH'Yİ KİM KURDU?
YDGH, PKK'den bağımsız kendi başına ortaya çıkmadı. PKK tarafından yönlendiriliyor. Konjonktüre göre saldırıların dozunu arttırıyor ya da azaltıyor. Özellikle çocuklar eylemlerde öne sürülüyor. Yine YDGH tarafından suikastlar yapılıyor, haraç toplanıyor; çocuklar belediyeler ve dernekler üzerinden organize bir şekilde dağa kaçırılıyor. Saldırılar ve somut eylemler yapıldıktan sonra inkâr ediliyor. 6-8 Ekim olayları ve en son Cizre'de bu taktiğe başvuruldu.

PKK SÜREÇLE PALAZLANDI
Cizre'de sadece HÜDA PAR'a yönelik saldırılar yapılmıyor. PKK tarafından özel olarak seçilen Cizre'yi bir kanton haline getirmek istiyor. Halka yönelik çok ciddi bir baskı yapılıyor ve insanlar korkudan seslerini çıkaramayıp PKK'ye karşı çıkamıyor. PKK, bu rahat hareket etme kabiliyetini de devletle yürütülen süreçten alıyor. PKK kendisine itaat etmeyenleri bölgeyi terk etmek ve ölümle tehdit ediyor.

CİZRE'DE NELER YAŞANIYOR?
Kandan ve baskıdan beslenen PKK/ HDP'nin yetkilileri çocuklarını özel okullarda okuturken gariban Kürtlerin çocukları ya ölüyor ya da cezaevine giriyor. PKK oluşturduğu korku imparatorluğuna ‘Kürtlerin hakkı' diye bir kılıf uydurarak katliam ve baskılarına devam ediyor. PKK'nin oluşturduğu bu korku imparatorluğu Kürtler içinde çıkacak bir kıvılcımla yıkılacak. Cizre'de halkın kendi arasında konuştuğu ama anlatmaya korktuğu yaşananlar ise bölgedeki vahim durumu gözler önüne seriyor. İşte PKK'nin Cizre'de yaptığı baskı ve zulümlerden örnekler:

- PKK okulları bile boşaltarak insanları tehditlerle kendi örgüt üyelerinin cenaze törenlerine götürüyor.

- İnsanların can güvenliği olmadığı için oraya atanan resmi idareciler korkudan sesini çıkaramıyor.

- Cizre'de 3 ay önce belediyenin araçlarıyle hendekler kazıldı.

- PKK Cizre'de bir genç infaz etti. O gencin ailesi, halka “PKK bizim evimizi yaktı, yarın sizin kapınıza gelecek sesinizi çıkarın.” diye tepki gösterdi. Acılı aile, PKK'ye de “Biz yıllarca sizin için çalıştık. Bundan sonra aramızda kin düşmanlık var.” dedi. YDGH ise PKK'nin eylemlerinde yer alan söz konusu gencin ajan olduğunu iddia etti.

PKK ARTIK EVLİ KADINLARI  DAĞA KAÇIRIYOR!
-Halkın can ve mal emniyeti kalmamış. PKK evli bir kadını dağa kaçırdı. Kızını almaya giden baba ‘kızım evli, başkasının hanımı' diyerek kızını geri göndermelerini istedi. PKK'cılar babaya, “Kızın kendi isteğiyle dağa geldi. Sen ona karışamazsın.” diyerek evli kadının babasını geri gönderdi.

- Yine PKK iki aylık hamile bir gelini dağa kaçırdı. Gelinini geri almaya giden kayınbabasına PKK'cılar, “Sen gelinin derdindesin, biz bütün Kürtlerin derdindeyiz!” diyerek gelinin kayınbabasını tehdit edip geri gönderdi.

- Halka Roj TV'den başka kanala seyretmeyin ve bizim gazetemizden başka gazete okumayın baskısı yapılıyor.

ZAMANLAMALAMA DİKKAT ÇEKİCİ
PKK/HDP'nin yaptığı provokasyonların zamanlaması ise dikkat çekici. HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Başbakanlığı döneminde Recep Tayip Erdoğan'la görüştükten sonra PKK/HDP Batman'da bir provokasyona imza attı. PKK infaz ettiği bir kişi üzerinden HÜDA PAR'ı suçlamaya çalışmıştı. Cizre saldırısının zamanlaması yine aynı şekilde HÜDA PAR Genel Merkezini ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın ziyaretinden sonra olması dikkat çekti. PKK/HDP çevreleri HÜDA PAR'ın çözüm sürecine verdiği destekten rahatsız oluyor ve HÜDA PAR'ın bu sürece dâhil edilen bir aktör olmasına tahammül edemiyor. Çünkü HÜDA PAR'ın yaptığı sağduyulu açıklamalar PKK/HDP zihniyetini bitiriyor. (Doğruhaber Gazetesi)