PKK/PYD DEAŞ'ı Model Aldı

PKK/PYD DEAŞ'ı Model Aldı

PKK'nın Suriye kolu PYD/YPG, Irak'ta başlayıp Suriye'ye, oradan da Orta Doğu'ya yaydığı çatışmalı network ağı, kullandığı savaşçı toplama, üniforma giyme, para tedarik etme, medyayı kullanma, ters algı oluşturma gibi yöntemlere sahip olan DEAŞ’ı kendisine

Türkiye Gazetesi'nden Osman Sağırlı'nın haberine göre, DEAŞ'ın uzun süre abluka altında tuttuğu Kobani'ye saldırması ve Kobani'de PYD güçlerinin ABD'nin de desteği ile çatışmaları kazanması, batıda PYD'yi kahramanlaştırdı. DEAŞ'e karşı çarpışacak düzenli ordunun olmaması ve özelikle batılılara yönelik baş kesme görüntüleri sonrası PYD'ye yönelik sempati arttı.  PYD'nin askerî kanadı YPG/YPJ'ye dünya genelinden katılımlar olmaya başladı. Özellikle Amerikan, İngiliz, Kanadalı, Alman, Hollandalı, Uzakdoğu ülke vatandaşları YPG saflarına katılıyor.

3 kıtadan 400 kişi 

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) 11 Haziran tarihli raporunda; Avrupa, Kuzey Amerika ve Güney Amerika ile Avustralya kıtalarından 400 savaşçının YPG saflarında çarpıştığı, bunların büyük çoğunluğunun ise eski rütbeli asker olduğu belirtildi. Savaşçıların Rakka, Haseke  ve Halep'te yer aldığı, buna ek olarak Türkiye ve İran'dan binlerce Kürt gencinin bölgede savaştığı bildirildi. 

Bu arada Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Al-Ayn Al- Ras kentinde ilk taburunu kurdu. DEAŞ'e karşı mücadelede; özellikle dünya genelinde Marksistler arasında çok sayıda savaşçı toplayan örgüt, birçok yabancı ülkenin savaşçılarından oluşuyor. Çok sayıda elemanını çatışmalarda kaybeden yapının, DEAŞ'le girdiği çatışmada aralarında bir Alman'ın da olduğu 8 kadın savaşçısını Haseke'de kaybettiği kayıtlarda yer aldı. MLKP saflarında çarpıştıktan sonra ülkelerine dönen iki İspanyol ise geçtiğimiz hafta tutuklandı.

İkisi de “Devlet” diyor

Ancak PYD'nin bu hamlesi “DEAŞ'in yolunda mı gidiyor?” sorusunu akıllara getirdi.  DEAŞ Irak ve Suriye'de hilafet devleti kurduğu ve bu devleti korumak adına inananların çarpışması gerektiğini iddia ederek savaşçı topluyor. PYD ise Kürdistan'ın temellerini oluşturacağını iddia ettiği Rojava ve içerisinde yer alan 4 kantonun korunması için dünyaya yardım çağrılarında bulunuyor. Hatta buradaki Kürtlerin özgürlüğünün başta Türkiye, İran, Irak ve Suriye'deki bütün Kürtlerin özgürlüğü için bir adım olacağını savunuyor. Son dönemlerde başta sosyal medya olmak üzere kitle iletişim araçlarını da DEAŞ gibi kullanmaya başlayan PYD'nin, özellikle yabancı savaşçıları içerisine alması bazı Kürtler tarafından da tasvip edilmiyor. DEAŞ'i kuran iradenin, dünya genelindeki gençleri örgütün içine dahil ederek çatıştırdığı gibi PYD'nin askerî kanadına da aynı şekilde ajanlar yerleştirerek direnişi kırma girişiminde bulunduğunu iddia eden Kürt grupları, sonuç olarak DEAŞ'in ve PYD'nin birbirine kırdırılacağını savunuyor. 

“PKK terör örgütü PYD değil”

Türkiye ise PYD'yi PKK'nın Suriye şubesi olarak görüyor. Ancak Washington PKK'yı “terör örgütleri” listesinde tutsa da Amerika Dışişleri Bakanlığı, PYD'ye silah yardımında bulunuyor. Washington, bu örgütü PKK'dan ayrı gördüklerini, kendi hukuk sistemleri içinde PYD'yi “terör örgütü” olarak tanımlamadıklarını söylüyor. Hatta PYD'nin şu anda DEAŞ'i yenilgiye uğratma konusunda Amerika'yla aynı çıkarlara sahip olduğu vurgulanıyor. 

Obama'dan kritik PYD mesajı

ABD Başkanı Barack Obama Pentagon'da bu hafta verilen brifingin ardından PYD üzerinde ince mesajlar verdi. Obama'nın, “Son bir yılda sahada etkin bir ortağımız olduğunda DEAŞ'in geriye itilebileceğini gördük. DEAŞ Suriye'de Kobani'yi kaybetti. Kısa bir süre önce de Suriye'de kayıplara uğradı, kilit bir kent olan Tel Abyad dahil. Bu da DEAŞ'i, onun Suriye'deki operasyon merkezi olan Rakka açısından hayati olan bir tedarik yolundan yoksun bıraktı” sözleri dikkat çekti. (Kaynak: Türkiye)