Pfizer'ın Afrikalı 'kobay' çocukları

Pfizer'ın Afrikalı 'kobay' çocukları

Yüzlerce Niejeryalı çocuğu "kobay" olarak kullandığı ortaya çıkan ilaç devi Pfizer, Nijerya hükümetiyle "kobayların" ailelerine mahkeme dışından 75 milyon dolar ödemek için anlaştı.

NE OLMUŞTU?

Pfizer'dan bir ekip, 1996 yılında Nijerya'nın gecekondu semtlerinden birisinde kamp kurdu. Ülkedeki menenjit salgını sırasında henüz onaylanmamış bir ilacı çocuklara enjekte etti. Ekip 2 hafta sonunda tasını tarağını toplayıp ortalıktan kayboldu. İlaç verilen çocuklardan 200'ü hayatını kaybetti. Firma hakkında, geliştirilmesi tamamlanmamış ilacı çocuklar üzerinde denemek, bu yüzden çocuk ölümlerine ve ağır bedensel zararlara neden olmak suçlamasıyla dava açıldı. Pfızer'ın yaklaşık 200 çocuk ve bebeği kobay olarak kullanmasının, bazı çocukların ölümüne, bazılarınınsa sağır, kör olmasına, felç geçirmesine veya beyninin zarar görmesine yol açtığı ileri sürülmüştü.

8 YÖNETİCİ HAKKINDA HAPİS İSTENDİ

Nijerya'nın en büyük eyaleti Kano'da görülen ve 1996'da bölgede yaşanan menenjit salgını sırasında meydana gelen olaylara ilişkin davada, Pfizer'a fesat tertip etme ve kasti zarar vermenin de aralarında olduğu 8 ayrı suçlama getirildi. Pfizer için çalışan 8 yönetici ve araştırmacıya 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılırken kurban yakınları da şirkete karşı 2 milyar dolarlık bireysel tazminat talebinde bulundular.

BİRÇOĞU DA SAĞIR VE KÖR OLDU

Nijeryalı yetkililer, Pfizer'in araştırmacılarının 1996'daki menenjit salgınında Kano'da kurulan sahra hastanesinde yaklaşık 200 çocuk ve bebekten oluşan bir grubun yarısına henüz etkileri bilinmeyen bir antibiyotik olan "Trovan" adlı ilacı verdiklerini, karşılaştırma grubundaki çocuklara da Hoffrnan La Roche firmasının hazırladığı bir ilacı tehlike yaratacak kadar düşük dozda verdiğini belirtmişti. Pfizer'in çocukları "kobay" olarak kullanmasının, bazı çocukların ölümüne, bazılarınınsa sağır, kör olmasına, felç geçirmesine veya beyninin zarar görmesine yol açtığına dikkat çekiliyor. Pfizer ise iddiaları reddetmiş ve yasalara uygun davrandığını öne sürmüştü.