Perinçek de Fabrika Ayarlarına Döndü

Perinçek de Fabrika Ayarlarına Döndü

Doğu Perinçek, Vatan Partisi’nin Tekirdağ kongresinde FETÖ ile Erdoğan’ın ilişkilendirerek örtülü tehditlerde bulundu.

15 Temmuz’da FETÖ tehlikesini başarıyla savuşturan Türkiye’nin, benzer bir tehlikeyle karşı karşıya olduğu, somut bir şekilde Doğu Perinçek’in ifadelerinde yer buldu. Doğu Perinçek, Vatan Partisi’nin Tekirdağ kongresinde FETÖ ile Erdoğan’ı ilişkilendirerek örtülü tehditlerde bulundu.
 FETÖ’den boşalan kadrolara Aydınlıkçı ve ulusalcı isimler yerleşirken, cezaevinden çıktıktan sonra AK Parti ile paralel söylem geliştiren ve başından beri de 15 Temmuz darbe girişimine tepki gösteren Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bu kez Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldı.
 Amerikan gladyosunu Turgut Özal’ların devlet içine ve polisin içine taşıdığını söyleyen Perinçek, şöyle devam etti: “Turgut Özal’ın bu mirasına kim sahip çıktı? Tansu Çiller… Çiller Özel Örgütü diye açıkladık… İşte bu da bir ‘at izi, it izi’…  Çiller Özel Örgütü bir gladyo idi ve Gülen’in kara para, suç ortağı Çiller, MİT raporlarına kadar girdi.”
 “Turgut Özal’ın Tansu Çiller’in izinden kim gitti? At izinden, it izinden kim gitti? 2002 yılında Kasım ayında Türkiye’de Amerika’nın savaş takvimine göre iktidar koltuklarına oturtulan, Abdullah Gül’ler, Tayyip Erdoğan’lar… Alın size at izini, it izini.”
 “Karışan bir şey yok, ne at izi, ne it izi birbirine karışmış değil. İz belli: Turgut Özal, Tansu Çiller, Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan, Fetullah Gülen diye gidiyor…”
 “Fetullah terör örgütü Türk devleti içine sızmadı, Türk devleti içine yerleştirildi. Yerleştiren kimler? Bir daha söylüyorum: Hiçbir iz birbirine karışmış değil, ayak izleri belli, el izleri belli, suç işleyenler belli: Turgut Özal, Tansu Çiller, Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan… Kullandıkları maşa ne? Fetullah Gülen. Bu bir gladyo. Amerikan gladyosu”
 Öte yandan Türkiye’nin Atlantik ile Asya kampları arasında yeni bir tercihte bulunmasının zorunlu olduğunu dile getiren Perinçek, “Bu vatan savaşı hükümetini arıyor” diyerek “Bu vatan savaşı Abdülhamid’den medet umanlarla zafere gitmez” yorumunda bulundu:
 “Bu vatan savaşı hükümetini arıyor. Bu vatan savaşı Abdülhamid’den medet umanlarla zafere gitmez. Bu vatan savaşı Türk ordusunu zayıflatanlarla zafere gitmez. Bu vatan savaşı 31 Mart hınçları içinde, o yüzyıllık yobaz kinleri içinde olanlarla zafere gitmez.
 Vatan savaşının en büyük ihtiyacı milletin birliğidir. Devletle ordunun birliğidir, devletle milletin birliğidir, halkın birliğidir, milletin birliğidir. Biz buna dört birlik diyoruz. Bu birliği bozanlar, fırsat buldukça orduyu zayıflatmaya çalışanlar, fırsat bulunca Türk ordusunun hastanelerine Abdülhamid adını verenler, bunlar nereye gidiyor? Bunlar Abdülhamid’in sonunu paylaşıyor. Abdülhamid’e ne oldu? Abdülhamid’in 1909’da o genç Türk devrimi ile saltanatı yıkıldı. Onun için ‘Ben Abdülhamid’in peşinden gidiyorum’ ‘Ben Abdülhamid’in adını yaşatmaya çalışıyorum’ diyenlerin varacağı bir tek yer vardır: Saltanatlarının yıkılması”.
 Gelinen süreçte Aydınlık grubunun ve diğer bazı Kemalist yapılanmaların FETÖ’den boşaltılan devlet kadrolarındaki yerlerini sağlamlaştırdıkları ve ileriye dönük sinsi planlarının olabileceği çeşitli gazete ve internet sitelerinde, köşe yazılarında ifade ediliyordu. Doğu Perinçek, Silivri Cezaevi çıkışında da “Bütün cemaatlerin kökünü kazıyacağız” demişti.