Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

“Paralel devlet” ve “paralel din”

22 Kasım 2000 yılında “Dinle ey İsrail” diye yazmışım. Batı cephesinde yeni bir durum yok.. Bugün de “Dinle ey ABD” diyeceğim..

ABD’ye! Size ihtiyacımız yok. Sizin bize ihtiyacınız yoksa, bizim size hiç ihtiyacımız yok. Bize Allah yeter. NATO’dan da ayrılabiliriz.. Üslerini de al git! AB’den de ayrılabiliriz. Savaşlara, darbelere engel olamayan, terörle baş edemeyen, 5’li çetenin oyuncağı olan aceze bir BM’ye de ihtiyacımız yok.. “Dünya 5’den büyüktür”. İnceldiği yerden kopsun. 5’li çete kendi kurdurduğu bir kukla terör örgütü ile savaşıyormuş gibi yapıp dünyayı oyalıyor. Güya ABD, NATO, AB ülkeleri bir terör örgütü ile baş edemiyor.. Kimi kandırıyorsunuz. Bir İsrail’le başedemiyor. Bizimle müttefiksiniz ama bizim düşmanımız bir terör örgütü ile işbirliği yapıyorsunuz.

Samimi değilsiniz.

Sahi, mesela, terörist Fehriye Erdal’ı niye iade etmiyorsunuz?.

Bu arada önce Kur’an’dan bir mesaj; “Size ne oluyor da, ‘Ey Rabbimiz, bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost / veli ve bize katından bir yardımcı gönder’ diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşmıyorsunuz?”

Dinle ey “Beyaz adam”!

Utan! Titre! Dünyanın karasal büyüklüğünün üçte biri büyüklüğündeki bir kıtada yaşayan dört ırktan biri olan Kızılderililerin en önemli bilge reislerinden Duvarmish’lerin lideri Seatle’nin laneti peşini bırakmayacak!

Gülen’i iade etmeyecekler göreceksiniz. Kendi ajanlarını, uşaklarını, işbirlikçisini teslim etmeyecek. Ya kaçırırlar ya da infaz ederler.. Yarış atlarından sütçü beygiri olmaz..

Gülen uluslararası sistem tarafından çeyrek asırdır kullanılan bir ajan. Bu projeye yüz milyarlarca dolar harcanmış. 140 ülkede örgütlü bir yapı..

Sözkonusu olarak sadece Türkiye Cumhuriyeti değil. Türkiye üzerinden hedefte bütün İslam ülkeleri var. Bu işin ana ayağı “paralel devlet”den önce “paralel din”.

Bu ajan 1960’ın başından itibaren askeri bir ajan.. Askerde iken de telli muharebe istihbarat eri. Ömrü bu işlerde geçmiş biri.. Megaloman, psikopat bir adam.. Onun kadar onun peşine takılanlar da aslında sirayet eden bir psikolojik hastalıkla malul.. Müthiş bir ipnotik etkiye sahip, çevresindekiler de medyumik karakterli insanlar.. Bu gizli ordu tamamen biyonik robotlardan oluşuyor..

Bunlar şimdi bir anda dönmeye başladılar. Özür dilemeleri yetmez, kendilerini bu yola düşürenleri, ast ve üstlerini ihbar etmiyorlarsa, kendi yaptıklarını anlatmıyorlarsa özürlerine inanmayın..

Bu yapı sadece dindarlardan oluşmuyor, mevki makam, ikbal vaad ederek devşirdikleri de var, tehdit ve şantajla yanlarında tuttukları da. Kimileri de bunların gücünden istifade etmek için yanaşıp yakasını kurtaramayan da.

Bana kalırsa bugün AK Parti içinde hâlâ varlar.. Şu görevden almalar konusunda birilerini istifa ettirerek kurtarmaya çalışanlara, bu konuda konuşup hiçbir şey yapmayan, ayak sürüyenlere dikkat. Her seviyede varlar.. Hâlâ paralel yapı ile bu kavgayı çok daha ileriye taşımamaktan söz edenler var.. Bakanı, müsteşarı, genel müdürü, daire başkanı fark etmez, herkesi bu konuda izlemek gerek..

ABD bu işin üzerini örtmeye çalışıyor. AB ülkeleri de. Başta İngiltere olmak üzere, Almanya, İsrail, Vatikan bu tartışmanın daha fazla genişlemesini istemiyor. Çünki bu iş onların ciddi şekilde başlarını ağrıtacak.. “Gülengate”, ya da “Pensilvenia Gate” kapıda.. ABD’de seçim öncesi bir iç politika sorunu haline gelebilir.. Dünya ülkelerinin yarıdan fazlası bu yapı ile ilgili. Siyasi, mali, hukuki, finansal, STK’lar ile ilgili birçok skandallar yaşanabilir. Wikileaks herkesi dinliyor ama dinleyenleri dinlemiyor nedense.. 

Bu iş herkesin başını ağrıtacak ve bu mızrak çuvala sığmayacak.. Bu bela sadece Türkiye’nin başının belası değil.

Bana kalırsa süreç devam ediyor. Sonuna kadar direnecekler..

Dikkatli olalım, hem de çok dikkatli. Okçular tepesindekiler mevzilerini terk etmesinler. Sabırlı olacağız.. 

Bütün kurumların, sadece bakanlıklar değil, yerel yönetimler, odalar, holdingler, genel sekreterlik kadroları, özel güvenlik ve korumalarını, mali işler, bilgi işlem, personel birimlerini, görevde olan babasının oğlu da olsa tepeden tırnağa gözden geçirmesi gerekir. “Fitne zamanlarında şüphe ile kendinizi koruyacaksınız!”

Hiçbir ihbarı, “imkansız” diye reddetmeyelim. “Olmaz olamaz” demeyin, “olmaz olmaz”.. Sonra ağır bir bedel ödersiniz.. Ama her iddiaya da inanmayın, bunlar iftira da olabilir, çoğu gerçek de olmayabilir.. Ama bir kenara not edin ve bir daha gözden geçirin.. Bu iddiaların muhatabı babanız da olsa! Bu konuda kendi nefsinize de fazla güvenmeyin. En büyük düşmanımız nefsimiz, onun işbirliği içinde olduğu Şeytan ve Şeytan’ın dostlarıdır.. “Güvenmek güzeldir, ama kontrol etmek daha da güzeldir.”

Öfkeyle kalkmayalım, zararla otururuz. Acele etmeyelim, geç de kalmayalım.

Bu felaket konusunda derhal bir internet sitesi üzerinden birkaç dilde bilgilerin yayınlanması gerek.. Doğru bilgilendirme şart.. Bütün süreç, bundan sonraki yargı süreci, adı geçen kurum, kuruluş, kişiler kim tek tek açıklanmalı.

Neyse daha yazacak çok şey var. Yarın devam ederiz. Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 987 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar